Türk Hematoloji Derneği İkinci Başkanı ve Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Hematoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. Hale Ören, Türkiye’de tam uyumlu donörden yapılan kemik iliği nakilleri kadar, yarı uyumlu donörden yapılan kemik iliği nakillerinin de başarılı olduğunu kaydetti.

Türk Hematoloji Derneği İkinci Başkanı ve Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Hematoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. Hale Ören, Türkiye’de kemik iliği nakillerinin öncelikli bir konu olduğunu kaydetti. Kemik iliği veya kan kök hücre nakli bazı kan hastalıklarının tedavi yöntemleri arasında önemli bir yer tuttuğunu vurgulayan Prof.Dr. Ören, tam uyumlu vericiden nakil yapılması ideal hedef olmakla birlikte, bazı koşullarda hastalara tam uyumlu vericinin bulunamadığını söyledi.

Kan oluşturan (hematopoetik) kök hücre nakli olarak da adlandırılan kemik iliği nakillerinin Türkiye’de sürekli gelişme gösterdiğinin altını çizen Prof.Dr. Ören, "Günümüzde 60’dan fazla ruhsatlı kemik iliği nakli merkezi mevcuttur ve 38 kadarı halen Avrupa Kan ve Kemik İliği Nakli Derneği üyesidir" dedi.

NAKİL SAYISI ARTIYOR

Dünyada yılda 60 bin kemik iliği nakli gerçekleştirildiğini aktaran Prof.Dr. Hale Ören, "Türkiye’de 2000 yılında toplam 293 nakil gerçekleşmişken 2013 yılının ilk 6 ayında bu sayı 1500’e ulaşmıştır. 2012 yılında 2500’ü aşan kemik iliği nakli yapılmış, bunların yüzde 54.6’sı otology (kendinden), yüzde 34’ü başkasından kök hücre nakli olarak gerçekleşmiştir. Otolog ve başkasından ’allojeneik’ kök hücre nakil merkezlerinde çalışan hekim, hemşire ve diğer görevlilerin başarıları, artan deneyimleri, tedavideki gelişmeler sonucunda sağ kalım oranları ülkemizde belirgin artmış ve evrensel ölçütlere ulaşmıştır. Bekleyen hasta sayısı ise çok az. Artık geçmişte söylediğimiz, ‘Hastalar kemik iliği beklerken ölüyor’ sözünü şu an kullanmıyoruz" diye konuştu.

"AKRABA DIŞI VERİCİYE MUHTAÇ"

Türkiye’de başkasından kemik iliği nakillerinde verici (donör) bulma sorununun devam ettiğini kaydeden Prof.Dr. Ören, şunları söyledi:

"Akraba ’genellikle kardeş’ verici bulma olasılığı yüzde 30 kadardır. Hastaların çoğu akraba dışı vericiye muhtaç durumdadır. Ülkemizde akraba dışı kök hücre vericisi kullanım oranı yüzde 16’dır. Kök hücre vericisi sayıları ülke nüfusuna oranlandığında ABD’de bu oran yüzde 2.1, Almanya’da yüzde 5.5, Türkiye’de yüzde 0.0005 olduğu dikkati çekmektedir. Ülkemizde TRİS ’İstanbul Üniversitesi’ ve TRAN ’Ankara Üniversitesi’ olmak üzere iki ulusal doku bilgi bankası vardır. Dünyadaki tüm doku bankaları ile paylaşım halindeyiz. Sadece dokunun ülkemize gelişi zaman alıyor."

"TAM UYUMLU DOKU TİPİNE GEREK KALMADI"

Prof.Dr. Ören, doku tipi tam uygun donörden değil doku tipi tam uymasa bile yarı uyumlu donörlerden de kemik iliği naklinin başarı ile yapıldığının altını çizdi. Prof.Dr. Ören, bununla ilgili yapılan bir araştırmayı şöyle anlattı: "Tek bir merkezin yaptığı bir çalışma sonucudur. Erişkin hastalarla yapılan bir çalışmadır. 70 tane tam uyumlu donörden yapılan kemik iliği nakli ile 49 tane yarı uyumlu donörden yapılan kemik iliği nakli yapılmış hasta var. Bunların sonuçları karşılaştırıldığında hastaların yaşam ve sağ kalımları yani hastalığın tekrar etmeme durumları ve daha sonra kemik iliğine bağlı yan etkiler incelendiğinde arada bir fark olmadığı görülmüş. Artık ülkemizde tam uyumlu donörden yapılmış kemik iliği nakilleri kadar, yarı uyumlu donörden kemik iliği nakilleri de başarılı. Bunu bizde sevinerek anlatıyoruz."