Kırıkkale’de, özel bir hastane bünyesinde gerçekleştirilen Laporoskopik Reflü ve Mide Fıtığı ameliyatı kentteki birçok hastaya umut ışığı oldu.

Kırıkkale, sağlık alanında yapılan başarılı ameliyatlarla adını duyurmaya devam ediyor. Bu anlamda kentte hizmet veren özel bir hastanede yapılan Laporoskopik Reflü ve Mide Fıtığı ameliyatı Songül Laçin isimli hastayı sağlığına kavuşturdu. Yaklaşık bir saat süren ameliyat sonrasında hasta Songül Laçin uzun süredir çektiği acılardan kurtuldu. Ameliyat ardından bir süre sonra servise alınan Laçin ağız tadıyla yemek yediğini belirterek, sağlığına kavuşmasında emeği geçenlere teşekkür etti.

KAPALI AMELİYAT TAKTİĞİ

Yapılan işlem hakkında bilgiler veren Hastane Genel Cerrahı Dr. B. Ünsal Avcıoğlu, “Hastamız İskenderun’da endoskopi olmuş. Orda mide fıtığı ve reflü tanısı konmuş ve ameliyat önermişler. Eşi Kırıkkaleli olduğu için Kırıkkale’ye geldi, ameliyat burada yapılıyor mu diye bize danıştılar. Ben 1 aydır bu hastanede çalışmaya başladım. Ankara’dan geliyorum daha önce yüzlerce laporoskopik reflü ve mide fıtığı ameliyatı yaptım. Laporoskopinin faydası kapalı bir ameliyat insanlarımız safrakesesinden biliyor. İlk safra kesesiyle başladı laporoskopik ameliyat. Daha sonra bu reflü dediğimiz mide asidinin yemek borusuna kaçması ve mide fıtığıyla birlikte olan hastalıklarda da laporoskopik oldukça yüz güldürücü sonuçlar veriyor. Bunun dışında laporoskopik ne yapılabilir apantist ameliyatları fıtık ameliyatlarında burada yapıyoruz. Kırıkkale için bilindik mi bilmiyorum ama laporoskopik ameliyatı yani bu tür ameliyat zannediyorum, Kırıkkale’de ilk olmuş böyle bir durum var, hastamız bir gün önce ameliyat oldu. Bugün gördüğünüz gibi kalktı dolaşıyor, yemeğini yemeye başladı” şeklinde konuştu.

5 KİŞİDEN 1’İNDE REFLÜ VAR

Reflü hastalığının toplumda çok yaygın olduğunu ancak insanların bunun farkında olmadıklarını kaydeden Avcıoğlu, vatandaşlara önemli açıklamalarda bulundu. Avcıoğlu, “Toplumumuzda 5 kişiden veya 4 kişiden 1’inde reflü var. Reflü dediğimiz mide asidinin yemek borusuna sonra ağza doğru kaçması anlamında asit mide duvarına fazla tahribat yapamazken hassas olan yemek borusu ve diğer organları yakmakta ve tahriş etmekte uzun zamanlarda hem solunum yolu hastalıkları hem tahrişe bağlı yemek borusunda ve bunun sonucunda da kanserleşme riski var. Asit tahrişinin ve yakmasının uzun zamanda hastaya getirdiği sıkıntılarda var. Bunun tedavisi tıbbi tedaviyle birlikte yaşam şartının değişmesi yani bu ameliyatı olmasaydı, hasta devamlı yüksek yatacaktı asit yukarıya kaçmasın diye azar azar sık sık yemesini öneriyoruz. Kilolu hastalarda kilo vermesini korse, kemer gibi şeyleri kullanmaktan kaçınmalarını önlüyoruz ve devamlı ömür boyu ilaç veriyoruz. Bu hastalar eğer bunu yapamıyorsa ve şikayetleri çok şiddetliyse alternatif tedavi işte bu laporoskopik kapalı ameliyatla reflü kaçağı önleyici bir kapak yapıyoruz. Kendi organlarından, kendi dokularından dışarıdan herhangi bir şey ilave etmiyoruz, oraya dikiş atıyoruz, kapak oluşturuyoruz, ve hastalar son derece memnun benim 100-150 yakın vakam var. Yutmada sıkıntı olabiliyor, onun dışında şimdiye kadar bir şikayet görmedim” dedi.