Lepra basili 1873 yılında Gerhard Armauer Hansen tarafından bulunmuştur. Hastalık öncelikle çevresel sinirleri ve deriyi etkiler.

TARİHÇE: Cüzzamın ilk kez nerede görüldüğü bilinemiyorsa da hastalığın değişik tiplerini tanımlayan en eski yazılı kaynaklar MÖ 600 ve MÖ 400 yıllarına ait Hindistan ve Çin kaynaklı olup, MÖ 2. yüzyıla ait eski Mısır mumyalarında da cüzzama ait belirtiler tespit edilmiştir. Avrupa'da 15. yüzyılın başlangıcında cüzzam son derece yaygın olarak bulunmakta iken 19. yüzyıldan itibaren sayı giderek azalmıştır. Hastalık bugün Avrupa'da Portekiz, İspanya, İtalya, Yunanistan, Türkiye, Kıbrıs ve Güney Rusya'da bulunmaktadır.
Cüzzam; yol açtığı fonksiyon kayıpları, sosyal damgalanma ve dışlanma gibi etkileri nedeniyle özel bir sağlık problemidir. 1980'li yılların başlarından bu yana yapılan etkili kampanyalar ve tedavide birden fazla ilacın birlikte kullanılması ile 16 milyondan fazla hasta tedavi edilmiş ve hasta sayısı önemli ölçüde azalmıştır. Dünyadaki cüzzam hastalarının çoğu Güneydoğu Asya, Afrika ve Batı Pasifik bölgesindendir.

BULAŞMA YOLU: M. Leprae çok yavaş çoğalır, kuluçka süresi 3-12 yıl arasında değişmekle birlikte; ortalama 2-4 yıldır. Lepra basilinin tek kaynağı insandır. Hasta kişinin ağız ve burun salgıları ile yakın ve uzun süreli temas sonucu damlacık enfeksiyonu ile bulaşır. Lepra'nın bulaştırıcılığı çok yüksek değildir. Lepranın bulaşması; enfekte şahsın bulaştırıcılığına, temasın yakınlığına, sıklığına ve süresine bağlıdır. Basil çok yavaş çoğalır. Belirtilerin görülmesi bazen 25 yılı bulabilir.

HASTALIK BELİRTİLERİ: Hafif deri belirtisinden, geniş yayılımlı çevresel sinir sistemi, göz, kemik, adale ve diğer dokuların tutulduğu, şekil bozuklukları ve sakatlıkların geliştiği bir tabloya kadar değişir.

TANI
Cüzzam pek çok deri ve sinir hastalığını taklit eder. Lepranın sık görüldüğü bölgelerde ya da ailesinde lepra hikayesi olan kişilerde hastalık genellikle gözden kaçmaz fakat lepra insidansının düşük olduğu alanlarda akla gelmemesi nedeniyle tanı konulması güç olabilmektedir. Hastaların büyük bir kısmında lepra tanısı basit muayenelerle konabilir. Eğer lepranın tanı kriterleri tam olarak uygulanırsa yanlış tanı olasılığı çok azalacaktır.

TEDAVİSİ
Cüzzam, erken tanı konulduğunda tedavisi kesin olarak yapılabilen bir hastalıktır. Erken tam ve tedavi ile kalıcı sakatlıkların oluşması önlenebilir. Cüzzam Dünya Sağlık Örgütü'nün uyguladığı çok ilaçlı tedavi (Multi DrugTherapy=MDT) protokolü ile 6-12 ay gibi kısa bir sürede tedavi edilebilir. Bu tedavi oldukça etkili, yan etkileri az ve hastalığın tekrar görülme ihtimali düşük olan bir tedavi rejimidir.

DÜNAYADA LEPRA
DSÖ'ne üye 103 ülkeden alınan bilgiye göre; 2012'de 232 857 olan lepra vaka sayısı, 2013'ün başında 215 656'ya düşerken 2013 yılının sonunda 180 618'e düşmüştür.

ÜLKEMİZDE LEPRA
Ülkemizde Lepra hastalığı bildirimi zorunlu bulaşıcı hastalıklar kapsamında olup halen “Lepra Eradikasyon Programı" uygulanmaktadır. Ülkemizde de DSÖ'nün lepra eliminasyonu hedefine ulaşılmış olup, hastalık prevalansı 10,000'de 1 vakanın altındadır. Ülkemizde 2015 yılında yıl içerisinde 2 yeni vaka tespit edilmiştir. Kayıtlı lepralı hasta sayısı toplam 622 olarak saptanmıştır. Lepra hastalarının tedavi ve takipleri deri ve zührevi hastalıklar kliniklerinde yapılmaktadır. Hastalığın tedavisinde kullanılan ilaçlar Sağlık Bakanlığı tarafından ücretsiz karşılanmaktadır.