Bezm-i Alem Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı, Prof. Dr. Ömer Göktekin, kalp damar tıkanıklığında kullanılan eriyen stentlerle ilgili, “Eriyen stentler işlevini tamamladıktan 6 ay sonra erimeye başlıyor, 1 yıl sonra da kaybolup orijinal damar ortaya çıkıyor” dedi.

Dünyada ve Türkiye’de sık rastlanan kalp damar tıkanıklığı hastalıklarında kullanılan tedavi yöntemlerine eriyen stent teknolojisi de eklendi. Stent teknolojisinde yaşanan gelişmelerle üretilen eriyen stent damar tıkanıklıklarında kullanılmaya başlandı. Bezm-i Alem Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı, Prof. Dr. Ömer Göktekin, eriyen stent teknolojisini 68 yaşındaki bir hastada uyguladı. Kalp damar tıkanıklığı tespit edilen 68 yaşındaki eczacı Mustafa Seyhan’ın damarlarını açmak için yeni nesil eriyen stent, el bileğindeki damarlar kullanılarak yerleştirildi.

Operasyonla ilgili bilgi veren Prof. Dr. Ömer Göktekin, “Mustafa Seyhan’ın kalp damarlarını yeni jenerasyon eriyen stentleri kullanarak gerçekleştirdik. Hastanın damarında uzun bir tıkanık vardı. Uzun tıkanıklık olduğu için eriyen stent koymayı tercih ettim. Yeni jenerasyon eriyen stentler işlevini tamamladıktan 6 ay sonra erimeye başlıyor, 1 yıl sonra da kaybolup orijinal damar ortaya çıkıyor, bu çok güzel bir şey” dedi.

Göktekin, “El bileğinden yapmayı tercih ediyorum çünkü hasta için çok konforlu. Hasta işlemden hemen sonra yürüyebiliyor. Kasıktan işlem yapıldığına kanama ve ağrı olabiliyor. El bileğinden yapıldığında ise olmuyor. Biz bütün işlemlerimizi sadece anjiyo değil bütün işlemlerimizi, ne olursa olsun ana damar açılması, tam tıkalı damarın açılması gibi bütün işlemlerimizi el bileğinden yapıyoruz. Düşünün ki hasta hemen yürümeye başlıyor. Kasıktan yapıldığında 6 saat hareketsiz kalması lazım. Ayrıca bu bölgeye kum torbası konuluyor. Tuvalet ihtiyacında zorlanabiliyor hastalarımız. Koldan yapmak çok avantajlı” şeklinde konuştu.

8-10 YIL SONRA TÜM HASTALARA ERİYEN STENT KULLANILACAK

Ömer Göktekin, eriyen stentin kardiyolojideki son yılların en önemli gelişmesi olduğunu kaydederek, “2 yıl önce dünyada bu işi yapan 1 firma vardı. Şuan itibari ile ikinci jenerasyon farklı eriyen stent çıktı. İnanıyorum ki bundan 7-8 -10 sene sonra normal stent hiç kullanmayacağız ve bütün hastalarımızda eriyen stent kullanacağız. Tecrübelerimiz son iki yılda yaptığımız işlemlerde normal stente işlem kolaylığı olarak çok benziyor. Damarda normal stent gibi davranıyor. Bunlar iyi özellikler. Çünkü neticede stentin eriyor olması kafamızda soru işaretleri de getiriyordu. Acaba bu stent diğerine göre mukavemetli mi, eriyen stent koyduktan sonra çökmeler olabilir mi gibi. Daha önce yapılan çalışmalarda bunun böyle olmadığı gösterildi. Ama biz hep bunu kendimiz denemek isteriz. Son iki yılda yaptığımız işlemlere bakılırsa böyle bir kaygımız yok şuanda . Damar içerisinde gayet mukavemetli stent gibi davranıyor. İşlem başarımız normal stent ile aynı” diye konuştu .

Göktekin, 6 ayda erimeye başlayıp, 1 yıl içinde damardan kaybolduğunu belirterek, “Diğerleri çoğunlukla 1 yılda erimeye başlayıp 2 yılda damardan siliniyordu. Erimeyen stent konulduğunda bazen damardaki genişleme ve kasılma fonksiyonları kayboluyor. Damar gerektiğinde genişlemiyor gerektiğinde kasılamıyor. Bu özelliğini yitirmiş oluyor. Eriyen stentte ise 1 yıl içinde tamamen erime özelliğinden dolayı bu durum olmuyor. Yine damardan salınan bazı hormonlar nedeniyle, takıldıktan 5-6 yıl sonra nadiren yüzde 1 oranında stentte tekrar daralma ve tıkanma olabiliyor. Eriyen stent olduğunda bu risk ortadan kalkmış kalkıyor. Çünkü damarda stent kalmamış oluyor. Bir başka avantaj da eriyen stent konulan damara gerektiğinde bypass yapılabiliyor. Metal stentte bu şans olmuyor” dedi.

Dr.Ömer Göktekin, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Özellikle kritik bir bölgeye stent yerleştirmişsek, 1 yıl sonra stentin durumunu özellikle anjiyo ile bakarak kontrol etmek isteriz. Bu hem bizi hem de hastayı rahatlatır. Çünkü 1 yıl sonra stentin ne durumda olduğu önemlidir. Kontrol için normalde kasıktan anjiyo yapardık ama eriyen stentler çıktıktan sonra biz bu hastaları tomografik anjiyografi ile takip edebiliyoruz. Tomografik anjiyo eriyen stentlerin içini bize gösterebiliyor. Erimeyen stentlerde bu avantaj yok. Metallerde tomografilerde metalden dolayı parlama olduğu için içini göremiyorduk. Ama şimdi çok kolay şekilde anjiyo yapmadan hastayı tomografik anjiyo ile stentlerimizin açık olduğunu görebiliyoruz.”