Sarı Nokta Hastalığı

Makula dejenerasyonu, yani daha doğru bir tabirle yaşa bağlı makula dejenerasyonu halk arasında sarı nokta hastalığı olarak bilinmektedir.

Makula dejenerasyonu nedir? Sarı nokta hastalığı nedir?

Makula lutea (sarı nokta), retina tabakasında (ağ tabaka) görme hücrelerinden en yoğun bölge olup, aynı zamanda keskin ve kaliteli görmeyi sağlayan retina bölgesidir.

Makula bölgesindeki görme hücreleri aydınlık ortamda renkli görme ve keskin görmeden sorumludurlar. Makula dejenerasyonu (yaşa-bağlı makula dejenerasyonu, senil makula dejenerasyonu, sarı nokta hastalığı) tipik gözdibi bulguları olan ve ileri yaştaki kişilerde görülen bir retina hastalığıdır. Günümüzde yaşa bağlı makula dejeneresansı ülkemizde ve dünyada 50 yaş üzerindeki kişilerde en sık körlük sebebi olmaktadır. Hastaların ilk başvuru şikayeti görme düzeyinde azalma, orta noktayı görememe, düzensiz görme, görmede kırılma şeklinde olmaktadır.

Risk faktörleri arasında ileri yaş, aile hikayesi, ultraviole ışık, sigara yer almaktadır. Yine de yaşa bağlı makula dejeneresyonu gelişiminde en önemli 2 risk faktörü ileri yaş ve genetik yatkınlıktır.

Neden oluşur?

Nedeni henüz tam olarak aydınlatılamamıştır. Yaşa bağlı makula dejeneresansı gelişiminde en önemli iki risk faktörü ileri yaş ve genetik yatkınlıktır. Yani ailede benzer bulguları olan bireylerde gelişme şansı daha yüksektir. Diğer risk faktörleri ultraviyole ışığa maruz kalma (örneğin güneşli iklimlerde yaşayanlarda daha sık) ve sigara yer almaktadır.

50 yaş üstü hastalarda görülmekte ve sıklığı yaşla birlikte artmaktadır. Örneğin, 50’li yaşlarında %2-5 oranında görülürken, 65-75 yaşları arasında, 75 yaş ve üzerinde %30 oranında görülmektedir. Kadınlarda erkeklere göre sıklığı biraz daha fazladır.

Belirtileri nelerdir? Bu belirtiler başka hastalıklarla karıştırılabilir mi? Bu durumda ne önerirsiniz?

Hastaların ilk başvuru şikâyeti görme düzeyinde azalma, düzensiz görme, görmede kırılma şeklinde olmaktadır. Bu belirtilere başka retina hastalıklarında da rastlamak mümkündür. Özellikle görme azalması pek çok makula hastalığının ortak bulgusudur. Kırık görme (metamorfopsi) düz cisimlerin eğik görülmesi şeklinde tarif edilebilir ve yaş tip sarı nokta hastalığında sıklıkla görülür.

Bu nedenle bahsedilen belirtileri olan kişilerin mutlaka bir göz hekimi tarafından görülüp detaylı muayenenin yapılması gereklidir. Muayeneye ilave olarak bazı tetkiklerin de yapılmasıyla tanı kesinleştirilebilecektir.

Makula dejenerasyonunun tipleri var mı?

Yaşa bağlı makula dejeneresansı genel olarak kuru ve yaş tip olmak üzere iki gruba ayrılmaktadır. Olguların % 90’ına yakın bir kısmında kuru tip gözlenirken, geri kalan % 10’u yaş tip makula dejeneresyonu oluşturmaktadır. Kuru tip makula dejeneresansında retina tabakasında drusen adı verilen metabolik ürünlerin birikimi ile ilk lezyonlar oluşmaktadır. Kuru tip gelişen hastalarda görme düzeyi bir miktar azalabilmekte ancak genellikle belirgin kayıp ve körlük gelişmemektedir. Kuru tip olgularının bir kısmında ise görme merkezinde ilerleyici hücre hasarına bağlı olarak ciddi görme azalması gelişebilir veya yaş tipe dönüşüm izlenebilir. Bu nedenle düzenli takip çok önemlidir. Yaş tip makula dejeneresyonunda ilk olarak retina tabakası altında anormal bir damar yumağı oluşmaktadır. Takiben bu damar yumağı, retina tabakasının içine doğru ilerlemekte ve ağ tabakada ödem (doku kalınlaşması) ve kanama yapmaktadır. Kuru tip olgularının aksine belirgin görme kayıpları ve körlük özellikle yaş tip makula dejeneresansı olgularında gerçekleşmektedir.

Hastalığın oluşmasını önlemek mümkün mü?

Hastalığın ortaya çıkmasını tümden engelleyecek bir tedavi şekli henüz yoktur. Ancak kuru tip sarı nokta hastalığı olanların ilerlemesini yavaşlatmak ve yaş tipe dönüşme sıklığını azaltabilmek için antioksidan desteği ile ilgili yapılan çalışmalar mevcuttur. Bunlardan en önemlisi olan AREDS çalışması sonucunda vitamin C, vitamin E, vitamin A, çinko kombinasyonun kuru tipten yaş tipe dönüşüm sıklığını azaltmada etkili olduğu rapor edilmiştir. Son yıllarda yapılan diğer çalışmalar hastalığa neden olabilecek genlerle ilgili önemli bazı ipuçlarını açığa çıkarmıştır.

Erken teşhis tedavide neler fark ettiriyor?

Erken teşhis hastalığın ilerlemesinde etkili bazı faktörlerin düzeltilmesi konusunda fırsat tanımaktadır. Örneğin sigara içimi kesinlikle sonlandırılmalıdır. Ayrıca güneş ışığının makula dejenerasyonundaki negatif etkileri nedeniyle kişi ultraviyole korumalı güneş gözlüğü takma alışkanlığı kazanmalıdır. Daha önemlisi antioksidan desteği alması uygun görülürse yaş tipe dönüşme riski azaltılabilmektedir. Ayrıca, hastaların bulgularını kendilerinin takip etmesi için kullanılan kareli kağıt testi hastaya verilir ve kişi bir anormallik tespit ederse normal kontrol zamanından önce hekime başvurup tedaviye gecikmeden başlayabilir. Yaş tip sarı nokta hastalığında da hasta hekime ne kadar erken başvurursa tedavisi vakit geçirmeksizin başlanabilecek ve makuladaki ödem ve kanamaların yapacağı hasar o oranda sınırlandırılabilecektir.

TEDAVİSİ

Yaşa bağlı makula dejeneresansı genel olarak geri dönüşü olmayan bir hastalıktır. Ancak ilerlemesi azaltılır veya bazı olgularda durdurulur.

Kuru tip makular dejenerasansı için belirgin bir tedavi yöntemi yoktur; ancak çeşitli vitamin ve mineral takviyeleri ile lutein gibi bazı antioksidan özelliğe sahip olan ilaçların hastalığın gidişini yavaşlatığı iddia edilmektedir.

Yaş tip YBMD’de laser fotokoagülasyonu eskiden yaygın kullanılmasına rağmen günümüzde makulayı koruyan daha güvenilir metodlar çıktığından bu tedavinin kullanımı daha çok perifer yerleşimli lezyonlara sınırlı kalmıştır.

Son yıllarda yeni damar oluşumlarını engelleyen ilaçların göziçi enjeksiyonları klinik kullanıma girmiştir. Bu ilaçlar steroid ya da vasküler endotelial büyüme faktör inhibitörleri (antiVEGF) dir. Bu ilaçlar angiogenez denen yeni damar oluşumlarına engel olur. Bu tedavinin steril ortamda yapılması gerekir. Yeni damar oluşumunu tetikleyen faktörleri uzun süre baskılamak tedavinin ilk başlarında ayda bir gibi sık enjeksiyonlar gerekir.

Bu süreçler normal görmeyi sağlamada tedavi edici olmasa bile pek çok yönden koruyucu olabilir. Ileri medikal tedavilere karşın pek çok maküla dejeneresanslı insanda görme kayıpları devam etmektedir.

YMBD tam bir körlüğe yol açmaz, ancak yakın çalışmayı ve okumayı çeşitli optik yardımcı cihazlar olmadan imkansız hale getirebilir.

Düşük görme düzeylerine hastaları adapte etmek ve okumalarını kolaylaştırmak ve hastaların temel ihtiyaçlarını kendi kendine yapmalarını sağlamak için büyütücü optik aygıtlar ve bazı rehabilitasyon programları önerilir.

Özel Karaman Selçuklu Hastanesi

Göz Hastalıkları Uzmanı

Op.Dr.Hüseyin TÜRE

Merkez Sakabaşı Mh. 860 Sk. No:4 KARAMAN *

 Tel:+90 338 212 93 00-

Fax:+90 338 212 19 09

www.selcuklu.com.tr