Antalya’da yaşları 81 ve 82 olan iki hastanın kalp aort kapağı, TAVI (Transkateter Aort Valv Implantasyonu) yöntemiyle, açık ameliyat olmadan değiştirildi.

Kalp kapakçıklarından aort kalp kapağının ileri derecede daralması sonucu organlarına yeterince kan gitmeyen ve yatağa bağımlı hale gelen 81 yaşındaki Süleyman Pekince ile 82 yaşındaki Sakiye Öztunç, Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Demir ve ekibi tarafından uygulanan TAVI yöntemiyle tekrar yaşama tutundu.

Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Demir, iki hastaya gerçekleştirdikleri kateter kullanılarak aort kalp kapağı yerleştirilmesi olan TAVI (Transcatheter valve implanttation) ile ilgili bilgiler verdi. AÜ Hastanesi’nde 40’a yakın hastaya TAVI yöntemini uyguladıklarını aktaran Prof.Dr. Demir, hastaneden çıkaramadıkları 2 hastayı ise enfeksiyon kapması sonucu kaybettiklerini kaydetti.

GÖĞÜS KAFESİNİ AÇMADAN, KASIK DAMARINDA GİRİLİYOR

TAVI yönteminin özellikle ileri yaştaki hastalarda hayati önem taşıdığını dile getiren Prof. Dr. Demir, "TAVI aort kapağında meydana gelen daralmaların hayatı tehdit eden ve hayat konforunu bozan sorunların kapalı yöntemle yani göğüs kafesini açmadan kasık damarından ilerleyerek kapağın değiştirilmesidir" dedi.

"STENT KOYACAK YERİ BİLE KALMAMIŞTI"

81 yaşındaki Süleyman Pekince, daha önce adeta yatağı bağımla hale gelmişti. Takip ettiğim hastamdı ve kalbinde 6 stent vardı. Stent koyacak yeri bile kalmamıştı. Sorunun kapaktan kaynaklandığını biliyoruz. Ama riski yüksek olduğu için girişim yapamıyorduk. Bu tür işlemlerde öncelik cerrahinindir. Cerrahi grup yaş ve eşlik eden diğer hastalıklardan dolayı, hastaya dokunmaktan imtina eder" diye konuştu. Süleyman Pekince’ye 11 ay önce bu işlemi uyguladıklarını ve şu anda sağlık durumunun gayet iyi olduğunu bilderen Prof.Dr. Demir, "Hastamız artık bahçesindeki ceviz ağaçları ile bile ilgilenebiliyor. Daha önce evinden bile dışarı çıkamıyordu" şeklinde konuştu.

"ARTIK HER İŞİNİ KENDİSİ YAPABİLİYOR"

82 yaşındaki Sakiye Öztunç’a ise 3 ay önce işlem uyguladıklarını anlatan Prof.Dr. Demir, "Hastamız artık her işini tek başına yapabiliyor" diye konuştu. TAVI işleminin ardından hastanın ertesi gün evine gidebildiğine dikkat çeken Prof.Dr. Demir, "Cerrahi yöntemle yapılsaydı, bu hastalar kaybedilebilirdi. Şimdi ise nefes alma ve ağrı sorunları yok. Yaşama bağları devam ediyor" dedi.

"KALP FONKSİYONLARI YÜZDE 35’LERDEYDİ"

Hiçbir cerrahın masada kalma ihtimali yüksek olan hastaya dokunmak istemediğini ifade eden Prof. Dr. Demir, "Ama bizim yaşam sevinci olan hastalara yardım etme gibi hekimlik anlayışımız var. Düşük kalp fonksiyonu olan hastalara bu işlemi uygulamak büyük risktir. Bizim iki hastamızda da kalp fonksiyonu seviyesi yüzde 35’lerdeydi. Bu hastaların işlem anında masada kalma riskli yüksekti. İkisi de yaşlı ve koroner arter, aort kapak hastasıydı. Aort kapak hastalarının hiçbir başka risk faktörleri olmasa bile, şikayetleri başladığı andan itibaren hastaların yüzde 60’ını iki yıl içinde kaybederiz. Bu hastalara eğer girişim yapılmasaydı neredeyse bir yıl yaşamaları imkansızdı. Yaşam süreleri yılı devirmezdi. Şu an hastalarımızın sağlık durumları iyi" ifadelerini kullandı.

"ÖNCEDEN ÇOK AZ ADIM ATABİLİYORDUM"

Burdur’da yaşayan 3 çocuk ve 7 torun sahibi 81 yaşında Süleyman Pekince, ameliyattan önce çok zorlandığını belirterek, "Şu an çok iyiyim. Doktorlarımızdan Allah razı olsun. Önceden çok az adım atabiliyordum. Bugünlerde ağrım yok" diye konuştu.

"İŞLERİMİ ARTIK KENDİM YAPIYORUM"

Antalya’da yaşayan 2 çocuk ve 2 torun sahibi 82 yaşındaki Sakiye Öztunç ise "Daha önce yürüyemiyordum bile. Şimdi yemeğimi yapıyorum. Mutfak işlerimi kendim yapıyorum. 8 yıl önce bypass olmuştum. 10 ay önce de kapakçıklar değiştir. Nefes almam düzeldi. 3 ayda bir kontrole geliyorum" dedi.