Sakarya Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zafer Danış, kadına yönelik şiddetin alınacak tedbirlerle azaltılabileceğini söyledi.

Kadına yönelik şiddetin gelişmemişlik sorunu olduğunu ifade eden Doç. Dr. Zafer Danış “Şiddet ilk insandan beri var olan bir olgu. Şiddeti tamamen sıfırlamak mümkün değil, ancak en aza indirmek mümkün. Gelişmiş toplumlarda kadına yönelik şiddet olgusu giderek ortadan kalkmaktadır” diye konuştu.

Doç. Dr. Danış, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde ataerkil bir kültür yapısının egemen olduğunu, kadına sadece ev hanımı ve anne rolü biçildiğini belirterek “Oysa gelişmiş toplumlarda kadın iyi bir anne, aynı zamanda iyi bir eğitimci, iyi bir mühendis veya sanatçı olabilir. Bu anlamda erkek egemen toplum yapısının kadın üzerinde hegemonik bir baskı oluşturması ülkemizde aşırı bir şekilde yaşanmaktadır” dedi. Kadının eğitilmesi için gelişmiş ülkelerde olduğu gibi kadın danışma merkezlerinin sayılarının artırılması gerektiğine işaret eden Danış, “Bu şekilde, kadınlar bir araya gelebilecekler, sosyal etkileşim kurabilecekler ve bu etkileşim yoluyla kendilerine ilişkin sorunlara farkındalık geliştirebileceklerdir. Gelişmiş ülkelerde kadınlar çalışmıyor da olsa, eğitimden uzaklaşmış da olsa bu danışma ve dayanışma merkezlerinde eğitim ihtiyacını karşılayabilmektedir” diye konuştu.

Kadına yönelik şiddeti besleyen unsurlardan birisinin toplumumuzda yaygın olan ‘taşfırın erkeği modeli’ olduğunu kaydeden Danış, şiddet uygulayan erkeklerin bir kısmının ciddi psikopatolojik sorunları olduğu gerçeğinin de göz ardı edilmemesi gerektiğini söyledi. Kadına yönelik şiddetin sadece adli tedbirlerle aşılamayacağını ifade eden Danış “Şiddet sorunu ortaya çıkmadan önce koruyucu önlemler alınmalı. Sadece cezai tedbirlere başvurulması pansuman görevi görebilir. Dolayısıyla şiddete eğilimi olabilecek bireylerin daha öğretim yaşamından itibaren saptanması, onlarla ilgili okullarda psikolojk danışmanlık ve rehberlik uzmanlarının gerekli yönlendirmeleri yapması, sosyal drama, yapıcı iletişim, empatik iletişim gibi eğitim programları aracılığıyla karşı cinsin değeri ve önemi konusunda farkındalık kazanmaları oldukça önemli” şeklinde konuştu.

Kadına yönelik şiddetin en çok aile içinde yaşandığını dile getiren Danış, sağlam bir aile yapısının kurulabilmesi için evlilik öncesi kurslar düzenlenmesi gerektiğini kaydetti. Danış, “Bugün bir araba sahibi olmamız veya araba kullanabiliyor olmamız, bizim o arabayı sürme hak ve yükümlülüğüne sahip olduğumuz anlamına gelmiyor. Bunun için ehliyete sahip olmak gerekiyor. Bunun gibi pek çok şey için diploma ve sertifika gerekirken evlilik gibi önemli bir müessese için de ehliyet olması gerekmektedir. Avrupa’da evlenmeden önce insanlar evlilik kurslarına gidiyor. Öte yandan ABD’de boşanmak istiyorsanız 8 saatlik bir boşanma eğitimi almanız gerekiyor. En azından boşanmalar kavgasız, çekişmesiz gerçekleşiyor. Ülkemizde kadına yönelik şiddete baktığımız zaman birçoğunun eşiyle boşandıktan sonra veya boşanma aşamasında sorun yaşandığını görüyoruz. Böylesi eğitimler şiddetin önüne geçebilir” diyerek sözlerini tamamladı.