Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, "Allah’a şükürler olsun şehrimizde şu anda bir dirhem, bir kaşık dolu pis su bile denize gitmiyor" dedi ve Samsun’un içme suyuna nasıl kavuştuğunu yıllar sonra ilk kez anlattı.

DSİ Samsun Bölge Müdürlüğünün düzenlendiği Dünya Su Günü programında konuşan Başkan Yusuf Ziya Yılmaz, “Büyükşehir olarak Samsunumuzun dünya standartlarında, kaliteli su kullanması için büyük bir gayret içerisindeyiz” dedi ve yıllar sonra Samsun’un nasıl içme suyuna kavuştuğunu ilk kez duygu dolu sözlerle anlattı.

Susuzluk çeken samsun içme suyuna nasıl kavuştu?

“Çakmak Barajı’ndan önce Samsun’un su ihtiyacı ‘Dereler’ olarak adlandırılan yerden Mert Irmağı’nın yanındaki su pompaları ile karşılanıyordu” diyerek Çakmak Barajı’ndan Samsun’a su getirilmesi ile ilgili dönemin Valisi Şinasi Kuş ve Büyükşehir Belediye Başkanı Muzaffer Önder ile olan anısını anlatan Başkan Yılmaz, "O dönemlerde ben Karayolları Bölge Müdürü idim. Beni çağırıp yaptıkları toplantıda dediler ki ‘biz barajı bitirdik. Arıtma tesisini de bitirdik. Tekkeköy açıklarından sonra Derbent’i geçemiyoruz. Karayolları bizi buradan geçirmiyor. Sen Karayolları Bölge Müdürüsün, bizi buradan geçireceksin. Bu işi halledeceksin’ dediler. Çok şaşırdım. ‘Her şey bitti, Samsun’un su ihtiyacının karşılanması bir bana mı kaldı’ dedim. Hiç unutmuyorum. ‘Peki, ben hayır dersem ne olacak’ diye sorduğumda ‘Samsun susuz kalacak, içme suyuna kavuşamayacak’ dediler. ‘Hayır’ dediğimizde boruları geçirecek bir alternatif daha vardı ancak yapılması en az iki sene süren bir işti. Yani 2 sene Samsun susuz kalacaktı. Ben de olayı genel müdürümüze ilettim ve o da ‘aklını mantığını kullan ve kurulacak olan çelik boruların yarın patlaması durumunda yolu tehdit etmeyecek şekilde beton zırhları da yaptırarak buradan geçmeleri ile ilgili olaya müsaade etmek zorundaysan müsaade et’ dedi. Hemen o haberden sonra rahmetli Valimiz Şinasi Kuş beyi ve Allah rahmet eylesin Muzaffer ağabeyi arayarak ‘müsaadeyi aldım’ dedim. Hiç unutmuyorum hayatımda en mutlu uyuduğum gecelerden birisiydi o. Samsun’un çok önemli bir meselesinin çözümü bana nasip olmuştu" dedi.

“Bir bardak pis su bile denize gitmiyor”

6 sene sonrasında belediye başkanı olduğunda ilk iş olarak “Atık su arıtma tesisi yapmalıyız” diyerek işe başladığını belirten Başkan Yılmaz, "O dönem maalesef Samsun’da atık su arıtma tesisi yoktu. Samsun’un bütün atıkları şehrin içindeki limanın içine akıyordu. Hatta denizin içinde fosseptik adacıkları oluşmuştu. Dış ülkelerde bir yere gittiğimizde ‘hemen atık suyunuz nereye akıyor’ diyerek bizleri geri ülke ve şehir statüsünde görüyorlardı. Atık su arıtma tesisi olmalıydı, başka yolu çaresi yoktu. Ve uzun uğraşlar sonucu 105 bin metreküp kapasiteli ileri biyolojik arıtma tesisini Samsun’a kazandırdık. Şu anda bir dirhem, bir kaşık dolu pis su bile denize gitmiyor. Bu gurur verici bir şey. Üniversite altından itibaren Çarşamba’ya kadar olan bu sahilde hiçbir yerden küçük bir bardak dolusu dahi pis su denize gitmiyor. 35 milyon euroluk yatırım olan atık su arıtma tesisi ile birlikte Samsun limanımız da temizlendi. İçi fosseptik çukuru haline gelmiş olan Samsun Limanı’nın içi tertemiz oldu ve sahillerimizin temizliği sayesinde şehrimiz Mavi Bayrak’a kavuştu. Rabbime şükürler olsun” şeklinde konuştu.

Bütün Atakum sahilleri için Mavi Bayrak’a talip olduklarını belirten Yılmaz, “Olur ya denizimizi kirletecek bir şeyle karşılaşırsınız lütfen bunu bize bildirin. Birlikte sahip çıkalım suyumuza denizimize. Çünkü suyumuzun da denizimizin de kirlenmesini asla istemiyoruz. Suyu içiyorsak vücut bunu atıyor. İçtiğimizin temizliğine nasıl ihtiyaç varsa attığımızı da içtiğimiz suyun seviyesinde temizleyerek tabiata atmamız bilincini hepimiz taşımamız lazım” ifadelerini kullandı.

“Şehrin batısı ve tüm ilçeler de atık su arıtma tesislerine kavuşuyor”

Altınkum, Çatalçam ve Taflan bölgelerinde yapılan atık su arıtma tesisinden de bahseden Başkan Yılmaz şu bilgileri verdi: "Oralarda herkes kirli suyu evinin arkasındaki fosseptiğe veriyordu. Şimdi o kirli suları topladık. Altınkum, Çatalçam ve Taflan’ın altına bir kanalizasyon sistemi kurduk. Derin deniz deşarj sistemimiz de hazır ama henüz denize vermedik. Sadece Altınkum, Çatalçam ve Taflan için yapacağımız bir arıtma tesisini 30 milyon TL’ye ihale ettik. Artık o bölgenin suları yukarıya basılacak ve arıtılarak Çatalçam açıklarında bir derin deniz deşarjı ile denizin altına temiz bir su kalitesinde atıklar atılacak. Şehrimizin batı tarafındaki atık su sorunu da çözülmüş olacak. Aynı şekilde ilçelerimizde de atık su arıtma tesisi olmayan yerlerde işe koyulduk. Atık su arıtma tesisi olmayan 19 Mayıs, Yakakent, Vezirköprü, Çarşamba, Salıpazarı, Kavak ve Ladik’e önümüzdeki iki sene içerisinde bu tesisleri kazandıracağız. Böylece ben içme suyunu da hallettim ve tükettiğim atık suyu da tertemiz bir şekilde doğal ortamına geri veriyorum diyebilen Türkiye’deki iller arasında ilk ona girmiş olacağız. Ben bu olayı çok önemsiyorum. Çünkü içiyorsak kirletiyoruz ve kirlettiğimizi de arıtıp yeniden doğal ortama vermek zorundayız.”