Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) İletişim Fakültesi, ikincisini gerçekleştirdiği “Medya Tartışmaları” etkinliği kapsamında, “Barış Gazeteciliği ve Nesnellik” konulu seminer düzenledi.

Seminer, Giresun Üniversitesi Tirebolu İletişim Fakültesi Öğr. Gör. Mesut Coşkun tarafından verildi. OMÜ Mustafa Kemal Güneşdoğdu Kampüsün’nde bulunan İletişim Fakültesi konferans salonunda düzenlenen seminere; İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nurdan Öncel Taşkıran, akademik personel ve öğrenciler katıldı.

Seminerin açılış konuşmasını Prof. Dr. Nurdan Öncel Taşkıran yaptı. Taşkıran, “Uzun yıllar televizyon kanallarının dış haberler servislerinde görev almış, savaş muhabirliği yapmış, medya sektörünün uzun yıllar mutfağında çalışmış Mesut Coşkun’u aramızda görmekten çok mutluyuz” diye konuştu.

Konuşmanın ardından seminere geçildi. Mesut Coşkun seminerin başında kendisinin de dahil olduğu, 2003 yılında Amerika Birleşik Devleti’nin Irak’ı işgal edeceğinin anlaşılmasından sonra, farklı ülkelerden savaşa karşı çıkan sivil insanların canlı kalkan oluşturmak amacıyla örgütlenerek Bağdat’a gitmesini ve orada geçirdikleri 6 haftalık süreci anlatan bir belgeseli paylaştı. Mesut Coşkun belgesel üzerinden “Barış Gazeteciliği”nin tanımından söz ederek, ilkelerini anlattı.

“BARIŞ GAZETECİLİĞİNDE KAMU VİCDANI KADAR İNSAN VİCDANI DA ÖN PLANDA TUTULUR”

Coşkun, “Gazeteciliğin önemli temel ilkelerinden bazıları; yapılan haberde tarafsız ve nesnel olmak ile kamu vicdanını gözetebilmektir. Barış gazeteciliğinde ise kamu vicdanının yanında insan vicdanı da ön planda tutulur. Barış gazeteciliği terimini ilk olarak 1970’lerde ortaya atan Profesör Johan Galtung’a göre barış gazeteciliği ve savaş gazeteciliğinin temel farklılıkları şunlardır: Barış gazeteciliği barış odaklı, gerçek odaklı, halk odaklı ve çözüm odaklı bir habercilik gözetir. Savaş gazeteciliğinde ise şiddet odaklı, propaganda odaklı, seçkin ve zafer odaklı habere değer verilir” dedi.

“BARIŞ ANCAK ŞİDDETSİZLİKLE OLUŞABİLİR”

Mesut Coşkun, barış gazeteciliğinin uzlaşmazlıkların nedenlerini tüm boyutlarıyla ortaya koyduğunu, iki tarafı da insanlaştırarak tüm silahları olumsuzladığını ve barışın ancak şiddetsizlik ve üreticilik ile oluşabileceğini söyledi.

Konuşmanın ardından öğrenciler Mesut Coşkun’a gazetecilik mesleği konusunda çeşitli sorular yönelttiler. Seminer, soruların cevaplanmasının ardından Dekan Prof. Dr. Nurdan Öncel Taşkıran’ın konuşmacı Mesut Coşkun’a teşekkür belgesi takdim etmesiyle sona erdi.