Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Rektörü Prof.Dr. Hüseyin Akan, “Eğitimde gerçekten cazip hale gelmemiz gerekir. Küreselleşmenin karşımıza getirdiği sıkıntılar veya avantajları ciddi değerlendirmezsek, üniversitenin ağırlığını kaybederiz” dedi.

“OMÜ Lisansüstü Eğitim 2014 - 2015 akademik Yılı Açılış Dersi ve Fen Bilimleri Enstitüsü 2013 - 2014 Akademik Yılı Mezuniyet Töreni” Mühendislik Fakültesi Konferans Salonu’nda yapıldı. Törene OMÜ Rektörü Prof.Dr. Hüseyin Akan, Rektör Yardımcıları Prof.Dr. Sevilhan Mennan, Şenol Eren ve Süleyman Kaptan, dekanlar, dekan yardımcıları, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.

“LİSANSÜSTÜ ÖĞRENCİDE HEDEFİMİZİ GEÇTİK”

170 öğrencinin mezun olduğu törende Rektör Prof. Dr. Hüseyin Akan, “Üniversite: Nereden Nereye” konulu 2014 - 2015 akademik yılı açılış dersini verdi. Derste Rektör Akan, “Üniversitemizde lisansüstü öğrenciye toplam oranı neredeyse yüzde 12’ler civarında. Ben göreve başladığımda hedefimiz bunu yüzde 10’a ulaştırmaktı. Şuanda hedefimizi geçmiş durumdayız” dedi.

“ÜNİVERSİTELER BATI’DA KUTSALDI”

Üniversitelerin Batı’da ilk kurulduğunda kendi hukukları olan kurumlar olduğunu ifade eden Rektör Akan, “İlk üniversiteleri kendi hukuku olan kiliselerdi. Dolayısıyla bir anlamda fildişi kuleydi, erişilemezdi hatta biraz daha ileri gidersek kutsaldı. Özellikle 1700 - 1800’lerden sonra aydınlanmacı dönemde bilim kendisi bizzat kilise şeklini aldı. Yani bugün dahi birine inandırmak istiyorsanız bir şeyi, ‘bunu bilim söylüyor’ derseniz orada itirazını keser. Bu aslında Batılı filozoflar tarafından çok üstünde durulmuş bir konudur. Adı da ‘bilim kilisesi’ diye konulmuştur” diye konuştu.

“EĞİTİMDE GERÇEKTEN CAZİP HALE GELMEMİZ GEREKİR”

Yurt dışında 100 bine yakın gencin üniversite okuduğunun altını çizen Rektör Akan, “Biz eskiden bir tek Doğan görünümlü Murat 131’e mahkumduk, bir araba almak için 12 ay sıra beklerdik. Şimdi kimse dönüm onların yüzüne bakmıyor. 4+4+4 eğitim olunca herkes mecburen lise mezunu olacak. Bir mezun da ‘dur bir üniversitede şansımı deneyeyim’ diyecek. Bu süreç aslında bugünlerde tükeniyordu. Hayat boyu eğitim, uzaktan eğitim ve yabancı öğrenci konusunu aynı yabancı üniversiteler gibi özen göstermeye başlamıştık. Öğrenciler üniversitelere gelecek ama bazı bölümlere gelmeyecek. Eğer oralarda daha akraktif şeyler yapamazsak gelmeyecek. Gerekirse gidecek, Rusya’da, Almanya’da okuyacak ama bu üniversiteye eğer aradığını bulamıyorsa gelmeyecek. Eğitimde gerçekten cazip hale gelmemiz gerekir. Öğrencinin ‘ben bunun eğitimini dışarıda da alırım’ diyemeyeceği bir bilgi ve eğitimi sağlamamız gerekir. Bir süre sonra üniversiteler öğretim için biricik müessese olma özelliğini kaybedecek. Şu anda biricik müesseseliğini halen koruyor. Üniversite olarak bizim kendimize dönüp, düşünmemiz ve nereye gitmemiz gerektiğine karar vermemiz lazım. Bilim bütün insanlığın ortak malıdır. Hiçbir zaman kesintiye uğramamıştır. Bu bilim tarihinin sürmesinde bizim coğrafyamızın ya da medeniyetin çok ciddi yeri vardır. Bilim dediğimiz şey, hiçbir kimsenin ya da grubun tekelinde olamaz. Küreselleşmenin karşımıza getirdiği sıkıntılar veya avantajları ciddi değerlendirmezsek, üniversitenin ağırlığını kaybederiz” şeklinde konuştu.

Konuşmaların ardından OMÜ Fen Bilimleri Enstitüsü’nden, 2013 - 2014 akademik yılında mezun olan 170 öğrenciye belgeleri verildi. Orman ve Çevre Düzenleme Müdürlüğü Peyzaj Yüksek Mimarı olan 28 yaşındaki Elif Kınık ise diplomasını almaya 2.5 yaşındaki oğlu Sinan Mirzan Kınık ile gelmesi dikkat çekti.