Hayatım boyunca ALLAH’IN herkesi eşit yaratmış olduğuna inancım sonsuzdu ve öyle olacak.


Dünyaya gelirken kiminin gözü görmüyordu, kiminin kulağı duymuyordu, kiminin bir hastalığı vardı beklide ama buna rağmen öyle muazzam öyle muhteşem bir denge üzerine kurmuş ki ALLAH insan hayatını; bizler yeri geldiğinde gözleri görmeyen bir çocuğun yerinde olmak için can atacağımız durumlara düşmüşüzdür. Çocuk o haline şükretmiştir beklide ALLAH’IN ona göstermediği çirkinlikler için…
Beklide yüce yaradan cenneti gizlemiştir o minicik göz kapaklarının ardında kim bilir…
Ne gözümüzün rengini ne boyumuzu ölçüsünü ne de tenimizi biz seçemiyoruz doğru.
Yürüyemiyordur ya da. Ama ayakları kötü yola giden, çoğu insandan bin kat daha fazla şanslı daha fazla mutludur aslında.
Hepsi ALLAH’IN birer lütfü bize.
Hiçbirimiz dört dörtlük değiliz o değişmeyen bir gerçek ama hepimizin eksiklikleri kusurları oldukça fazla ki bunu inkâr etmek ne mümkün?
İnsanları karalarken eksik yanlarını kullanıp kendimizi aklarken güçlü yanımızı öne çıkardığımız gibi diyorum yani…
Güzelliğini anahtar gibi kullanan bir kadın sizin çirkinliğinizi bir kusur gibi görür mesela. Zenginliğini güç gören adam fakiri hor görür. Sonra makamını baki sanan koltuğunu evi gibi görür.
Size de çoğu zaman yalnızca ‘’Hoşgör’’mek düşer…
Bütün bunların yanında hala eşit bir şekilde dünyaya geldiğimizin düşüncesindeyim.
Dünyaya Müslüman olarak gelmek, yeryüzünde ALLAH’IN halifesi olmak, olabilmek büyük lütuf.
Bizden daha zengini var, daha güçlüsü var, daha güzeli var…
Somut şeyler yani dışardan baktığımızda bize ‘’vay be değme adamın keyfine dedirtecek şeyler’’ ı gözümüzle kabul ederiz ama varlıklar soyutlanınca başlar asıl eşitlik.
Milyon dolarları olan bir insanın gece kafasını yastığa koyunca içini sızlatan bir türlü sahip olamadığı şey ne aramızdaki farklardan bir tanesidir.
Yatlar, katlar insanları mutlu etmek için yeterli değildir hiçbir zaman.
Sonra onca güzelliğinin içinde edepten, hayâdan nasip alamamış bir kadın olmak, çirkin olup ahlaklı olmayla bir tutulamaz.
Makam sahibi olmak vicdan sahibi de yapmaz insanı.
Yani velhasıl dışardan bakıp ta özenebileceğim hiçbir şey yok şu fani dünyada.
Onun arabası varmış, bunun evi varmış, onun dayısı başkanmış, hepsi boş.
Sen bana huzurdan haber ver…