Eğitim Bir-Sen Sivas Şube Başkanı İlhan Karakoç, 2014-2015 eğitim döneminin ilk yarısı hakkında değerlendirmede bulundu.

Eğitim Bir-Sen Sivas Şube Başkanı İlhan Karakoç, tüm Türkiye’de olduğu Sivas’ta da Memur-Sen’e bağlı Eğitim Bir-Sen’in demokrasi şöleni kapsamında seçimleri tamamladığını belirterek, “Sivas’ımızda da bu şölen delege seçiminde çok yoğun bir katılımla merkez ve ilçelerimizde gerçekleştirildi. 162 delege seçiminin ardından seviyeli, kardeşlik hukukunu koruyarak kazananın ya da kaybedenin olmadığı hizmet anlayışının esas alındığı seçimlerimizi tamamladık. Biz 4 bin üyesi olan Eğitim Bir-Sen olarak tüm üyelerimize hiçbir ayrım yapmadan geçmişte olduğu gibi hizmet etmeye devam edeceğiz. Bizim burada önemsediğimiz seçimden sonra birlik ve beraberlik ki, biz diğer aday arkadaşımızı hemen salonda kucakladık ve akşam kendisini telefonla aradım ve hep birlikte hizmet etmek istediğimizi söyledim. Biz, birlik ve beraberlik anlamında kardeşlik anlamında bu adımları önemsiyoruz inşallah birlik ve beraberlik içerisinde gelecek dönemde de hem Sivas’ımıza hem eğitim öğretim camiasına hem de üyelerimize hizmet etmeye devam edeceğiz.” dedi.

Eğitimde yaşanan aksaklıklara da değinen Karakoç, “Bu yılda en önemli sıkıntı TEOG sınavıyla ilgili yerleştirmelerdi ki burada adrese dayalı yerleştirmeler söz konusuydu. Mesela il merkezinde ki bir çok öğrenci Yıldız Beldesi’ne, Suşehri’ne yönlendirilmişti. Aileler sıkıntı yaşadılar. Milli Eğitime gittiler sürekli çocuklarını merkezde bir okula almak için uğraştılar. İnşallah hazırlanan raporlar doğrultusunda bu sorunlar gelecek seneki dönemde yaşanamayacak. Okullarımızda sürekli yaşanan sıkıntılardan biri de temizliktir. İş-Kur ile bunun çözülmesi gerekiyor. Bizim sendika olarak Eğitim Bir-Sen olarak Milli Eğitim Bakanlığına sunduğumuz çözüm önerimiz temizliğin tamamen özelleşmesi, okullara bütçe ayrılması ve bu şekilde okulların hijyenik sağlığa uygun bir şekilde temizliğinin yapılmasıdır. Yine birinci dönemde dershanelerin kapatılması konusunda yaşanan süreçlerde okullarda açılan hazırlık kurslarında sıkıntılarımız vardı. Şimdi burada bakanlıkta bir çelişki görüyoruz. Öğrencilerimizin ders yükünü azaltarak daha fazla kendilerine zaman ayırmalarını amaçlayan bakanlığımız maalesef Cumartesi-Pazar kurslarını açarak öğrencilerin hafta sonlarını işgal etmiş oldu. Özellikle öğretmen arkadaşlarımızın ücretlerinin çok cüzi olması ve bu anlamda kursların hem katılım anlamında öğrenciler tarafından cazip hale gelmediği hem de öğretmenlerin birçoğu bu kurslarda ya gönüllülük esasına göre ders verdikleri ya da paraya dayalı bir ders vermedikleri görülmekteydi. Bakanlığımız bir uygulamayı çıkarırken tabandan gelen bizden gelen istek ve talepleri değerlendirirse çıkarılan yasalar ve yönetmelikler sorunsuz olarak uygulanır. Bizim burada ki net talebimiz bir defa Cumartesi-Pazar öğretmeni madem böyle bir çalışmaya zorunlu tutuyorsanız, ücretlerin en az iki katına çıkartılması gerekiyordu. Yine orda yaşanan sıkıntılardan bir tanesi memurlara, hizmetlilere Cumartesi-Pazar görev verilmesi ve herhangi bir ücret verilmemesiydi.”diye konuştu.

Müdür ve müdür yardımcısı atamalarına da değinen Karakoç sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Bir kanunla idarecilerimizin idarecilik görevi sonlandırıldı. Bu olumlu bir uygulama bize göre fakat bundan sonraki adımlarda bir takım sıkıntılar yaşandı. İşte sözlü sınavı ile atamalarda ve daha sonra işte özellikle müdür atamalarının ve müdür yardımcılığı atamalarının takviminin uzatılması bu dönem eğitimde olumsuz yansımalara sebep oldu. Biz bakanlığa sunduğumuz önerimizde demiştik ki eylül ayı yani okul açıldığı tarih itibariyle okulların müdürleri atansın, müdür yardımcıları atansın ve okullar bu şekilde hazır bir şekilde eğitime başlasın. Maalesef bu gün aralık ayının sonuna gelmemize rağmen bir çok okulun müdürleri yeni atandı ve hala müdür yardımcıları görevlendirilmedi, yarı yıl tatilinde ancak bu arkadaşlar göreve başlayacak. Bu da özellikle okullarda eğitime olumsuzluklar olarak yansıdı. Birde kamuoyunda yanlış algı oluşturuluyor özellikle sağımızdaki ve solumuzdaki sendikalar olarak sanki biz atama makamıymışız gibi sanki biz müdürleri seçen, sözlü sınavın mülakatını yapan komisyonlarmışız gibi bir takım suçlamalar tarafımıza yönlendiriliyor. Halbuki devletimiz kendi Milli Eğitim Bakanlığı’nın koyduğu temel esaslara göre sözlü sınavlarını yine Milli Eğitim Bakanlığının çıkarttığı yönetmeliklere göre il müdür yardımcıları, şube müdürlerinden oluşturulan komisyonlar tarafından yapıldı. Müdür yardımcılığı atamasında biz bir kritere bağlı atama yapılmasını istiyorduk. Biz burada en fazla istişare makamıyız atama makamı değiliz.”