Geçtiğimiz günlerde “Mit operasyonunu planlayan kim: FETÖ, bunu haber yapan kim: Can Dündar, casusluk bilgilerini kimden aldığını söylüyor: Enis Berberoğlu, cemaatin "CHP imamı" diye Enis Berberoğlu’nu ifşa eden kim: 1 Eylül 2016 tarihli Sözcü Gazetesinde Soner Yalçın, Milletvekilliği dokunulmazlıklarının kaldırılmasına destek veren kim: CHP, Enis Berberoğlu’nu yargılayıp, hapse mahkum eden kim: Mahkeme, FETÖ’ya destek eylemi yapacak olan kim: CHP, eylem posterinde Kılıçdaroğlu’nun arkasında kim var: Asker, mesaj ne: Ak partiyi başka düşürme ihtimali kalmadı eylem ve darbe. İçerden ve dışardan hainler durmadan kuyu kazmaya devam ediyor, geçin bunları, Millet gözünü açtı. Hainlerin tankını, uçağını bedeniyle, canıyla, kanıyla durdurdu. Tecrübesi daha taze, tekrar durduracak güce, cesarete, Vatan, Bayrak ve Ezan sevgisine sahip. Milletin sabrını zorlamayın, ya bu vatanın evladı gibi yaşayın yada düşmanı gibi defolun gidin.” şeklinde açıklamada bulunan AK Parti Karaman Milletvekili Recep Şeker’e, CHP Karaman İl Başkanı Av. İsmail Atakan Ünver, “Adalet” protestosunda tepki göstererek açıklama yaptı.

“Bu milletvekilinin adı şeker, dili biber, sözleri zehir” diyen Ünver, şunları söyledi;

“Tabii bu yürüyüş ve dayanışma hareketi ortaya çıkınca kışkırtıcılar da durumdan vazife çıkararak hemen devreye girdi. Bu kışkırtıcı ve provokatörleri ciddiye almamakla birlikte içlerinden birine değinmeden edemeyeceğim. Zira birazdan bahsedeceğim sözlerin sahibinin, biz memleket adına bir faydalarını görmesek de Karaman Milletvekili olduğuna dair yaygın bir kanaat var. Bu milletvekilinin adı şeker, dili biber, sözleri zehir. Sayın vekil, zannederim siyasete yeni ısındı. Çünkü sahaya öyle bir dalmış ki kırmadık pot, devirmedik çam bırakmamış. Bu sayın vekil; sosyal medya hesabından dûn başlayan “adalet” yürüyüşü ve diğer eylemler hakkında “ CHP, feto’ya destek eylemi yapacak” demiş. Yavaş sayın vekil, yavaş! O kadar da değil. Sen kimsin ki savaş meydanlarında milletin kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi’ni ve bu alanda bulunan vatansever, cumhuriyetçi, Atatürk sevdalısı insanları feto’ya destek eylemi yapmakla itham ediyorsun! CHP ile hain Feto’yu / FETÖ’yü aynı cümle içinde kullanmak senin haddine mi düşmüş? Sen Cumhuriyet Halk Partisi’ni başka partilerle karıştırıyorsun herhalde. Bu saygısız ve seviyesiz yaklaşıma aynı seviyede cevap vermek isterdim ama sayın milletvekili adına sevinerek söylemeliyim ki benim siyasi etik anlayışım ve üslubum buna müsaade etmiyor. Bu sayın vekil yine aynı paylaşımında yapılan bu demokratik eyleme bile tahammül edememiş ve bu eylemleri darbe ile ilişkilendirme cüretinde bulunmuş ve sonrasında eyleme katılanları iç hainler olarak nitelemiş, bu da yetmemiş eyleme katılanları “milletin sabrını zorlamayın” diyerek tehdit etmiş ve “ya bu vatanın evladı gibi yaşayın ya da düşmanı gibi defaolun gidin” diyerek ülkeden kovmuş. Şimdi bu sayın milletvekilinin sevdiğini düşündüğüm üslup ile bu meydandan sesleniyorum Eyy Recep Şeker! Sen de gel, biz Cumhuriyet Parkındayız, burada herkes için adalet arayışındayız, biz sadece kendimiz için değil senin için de adalet istiyoruz. Sen kim oluyorsun ki bize hain yakıştırması yapıyorsun? Bu senin haddine mi? Sen bu işlere karışma, bildiğin işlerle uğraş, bu işler senin boyunu aşar... Biz adalet isterken sen demek ki adaletsizlik istiyorsun. Sana göre bizim gibi sadece adalet istemek hainlik; senin gibi adaletsizlik istemek vatanseverlikse sen vatanseverliğin ve hainliğin ne olduğunu git iyice bir öğren öyle gel. Gel de bu meydanda toplanan “adalet” ten başka hiçbir talebi olmayan bu insanlardan yaptığın “hain" yakıştırması ve “ülkeden kovma" hadsizliğin nedeniyle özür dile. Mevlana’nın, Yunusun, Mustafa Kemal’in topraklarında olduğunun idrakine var. Bu topraklarda senin gibi acemi siyasetçilerin kısır siyasi kavgaları hiç yaşanmadı. Sen ağzını açmadan önce bunu öğren!

Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak “adalet” için yürürken; ülkenin dört bir köşesinde dayanışma içerisinde Yüce Allah’ın Araf Suresi 23. Ayette “De ki: Rabbi’m adaleti emretti.” buyruğundaki adaleti ararken, sadece bir Milletvekilimizin Enis Berberoğlu’nun özgürlüğünü aramıyoruz, AKP tarafından kaybedilen, perme perişan edilen devletimizi arıyoruz...

Biz Hz. Ömer’in “adalet mülkün temelidir” sözündeki adaletli devletimizi arıyoruz.

Fatih Sultan Mehmet’in “Kadı'yı satın aldığın gün adalet ölür. Adaleti öldürdüğün gün devlet de ölür.” sözündeki kadıların satın alınamayacağı ve hiçbir zaman ölmeyecek, ilelebet yaşayacak devletimizi arıyoruz.

Ve nihayet Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün “Adalet gücü bağımsız olmayan bir milletin, devlet halinde varlığı kabul olunmaz” sözündeki bağımsız adalet gücünü, bu bağımsız gücün varlık temeli olduğu devletimizi arıyoruz.

Değerli dostlar, partililerim, kıymetli hemşerilerim...

Hepinize çok teşekkür ediyorum. Bizleri, “adalet” için yürüyen Genel Başkanımızı yalnız bırakmadınız. Dün itibariyle Ankara’dan İstanbul’a “adalet” yürüyüşüne başlayan Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’na, Anadolu’nun Kemal’ine ben de bugün bu alanda bulunan herkes adına; saygılarımı, sevgilerimi, selamlarımı ve dayanışma duygularımı gönderiyorum. Sayın Genel Başkanımız çıktığınız bu yolda fıziken yanınızda olamasak da manen biz de “adalet” için sizinle birlikte yürüyoruz. Desteğimiz ve inancımız sizinle.

Bu ülkeye ya adalet gelecek, ya adalet gelecek, başka çare yok...”