Anıt Parkta düzenlenen basın açıklamasına, CHP Karaman İl Teşkilatı Başkanı İsmail Atakan Ünver, CHP Karaman İl Teşkilatı Gençlik Kolları Başkanı Yusuf Baştuğ, CHP Karaman İl Teşkilatı İlçe Başkanı Onur Irgat, Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Karaman Şubesi Başkanı Ülkan Şanlıtürk, CHP’liler ve dernek üyeleri katıldı.

Anıt Parkta konuşan Atatürkçü Düşünce Derneği (Add) Karaman Şubesi Başkanı Ülkan Şanlıtürk, halka ve milletvekillerine çağrı yaparak, “bu oyunu hep birlikte bozalım” dedi.

“Atatürkçü Düşünce Derneği olarak Meclis’te ikinci turu yapılacak Başkanlık Sistemini içeren Anayasa tuzağına karşı görüşlerimizi halkımızla paylaşmak istiyoruz” diyen Şanlıtürk, şunları söyledi;

“Bugün yaşadığımız tehlike; Türkiye Cumhuriyetinin etnik, dinsel ve siyasal yapıda parçalanmak istenmesidir. ABD emperyalizmi ve siyasi iktidar, Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) politikalarına uygun olarak Türkiye’ye bir anayasa ve başkanlık sistemini ısrarla dayatmaktadırlar.

Genişletilmiş Kuzey Afrika ve Ortadoğu Projesi kapsamında; Irak, Sudan, Libya, Yemen fiilen bölünmüş, Suriye de bölünme sürecine sokulmuştur. Türkiye de bu bölge ülkeleri gibi anayasa yoluyla aynı akıbete sürüklenmeye ve böylece önümüze yeniden konulmak istenen Sevr’i kabule zorlanmaktadır.

Anayasa’ya aykırı olarak yapılmak istenen antidemokratik Anayasa değişikliği, tüm yetkilerin bir kişide ve denetim dışı olarak toplandığı “diktatöıyal” “ceberrut” ve “keyfi” bir yönetim yaratması yanında ülkenin bölünmesine yol açabilecek hükümler taşımaktadır.

Vatanımızın bütünlüğü ve milletimizin birliğinden yana olan tüm milletvekillerine sesleniyoruz:

Parça tesirli bir bombaya benzeyen “Cumhurbaşkanlığı sistemi” adı altında pazarlanan rejim değişikliği Atatürk Cumhuriyetini parçalayacaktır!

Gelin 1 Mart 2003 Irak Tezkeresi’nde olduğu gibi birlik olalım ve Emperyalizmin oyununu bozalım!

Atatürkçü Düşünce Derneği, Türkiye Cumhuriyeti’ni ve Türk Milletini paramparça edecek olan bu başkanlık tuzağına karşı; Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu iradesinden aldığı güçle tüm demokratik yolları kullanarak bu gidişi durdurmak için gerçekleri Türk Milleti’ne anlatmakta kararlıdır!”

“Başta siyasi partilerimiz olmak üzere, tüm demokratik kitle örgütlerine çağrımız şudur; artık mesele bir siyasal parti meselesi değil memleket meselesidir!

Gelin aramızdaki tüm ayrılıkları bir kenara bırakarak başkanlık sistemi adı altında önümüze tekrar konulmak istenen Sevr’i yırtıp atalım!” diyerek sözlerine son veren Ülkan Şanlıtürk, sözü Chp Karaman İl Gençlik Kolları Başkanı Yusuf Baştuğ’a bıraktı.

“DÜNDEN DAHA FAZLA, BUGÜNKÜ GİBİ İNANÇLI OLACAĞIZ”

“Kuvvetler ayrılığı sistemi ve özellikle yargı bağımsızlığı söz konusu edilmeden başkanlık sistemi tartışması olmaz” diyerek sözlerine başlayan Baştuğ ise şunları ifade etti;

“Kuvvetler ayrılığı nedir? Devlet organları olan yasama, yargı ve yürütme güçlerinin birbirinden ayrılmış oldukları bir devlet yönetim şeklidir. Bu yönetim anlayışı; devletin her biri birbirinden ayrı ve bağımsız güçlerdeki kol ve sorumluluk alanlarına ayrıldığı ve böylece her bir güç ve kolun bir diğeri ile güç ve sorumluluk alanları bakımından bir çatışma yaşamadıkları anlayıştır.

Şimdi gelelim önermiş oldukları sitemde ne istediklerine, bütün yetkileri bir kişinin yani Cumhurbaşkanının elinde toplanıyor. Bu sistem bir başkanlık sistemi değildir. Açıkça, Diktatörlük, Tek Adam Rejimi önerilmektedir.

Soruyorum şimdi yapılmak istenen nedir?

Yapılmak istenen, Egemenliği tek bir ele toplamaktır. Rejim değişikliğidir. Bu değişiklik demokrasi eksikliğine dönük yapılmamaktadır.

Cumhuriyet rejimi ile egemenlik saraydan alınıp halka verilmiştir. “Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir” sözü ile de net bir şekilde ortaya konulmuştur. Şimdi ise “Egemenlik Kayıtsız Şartsız Başkanındır” haline geçiş yapılmak istenmektedir.

Yapılmak istenen, seçilecek olan ve bütün yetkileri kendi eline toplayan, partili Cumhurbaşkanına, Anayasa Mahkemesinin üyelerinin tamamını atama, doğrudan veya dolaylı olarak belirleme yetkisi verilerek, yargı karşısına çıkması engellemiş olacaktır.

Bütün yönetim işlerini yapabilecektir. Bugün başbakan ve bakanların kullandığı bütün yetkileri kullanabilecek. Bakanlıkları, kamu idaresinin tamamını istediği gibi Kararnamelerle düzenleyebilecek. Bakanlıkları, devlet dairelerini, kurumlan kuracak, kaldıracak, görevlerini belirleyecek, atayacak, azledecek, soruşturma yapacak, disiplin işlerini düzenleyecek, ihale yapacak, üniter yapıyı bozacak idari düzenlemeler yapabilecek, ne kadar devlet yetkisi varsa kullanacak.

Yapılmak istenen, Cumhurbaşkanı, parti genel başkanı olabilecek, bu da Cumhurun başkanı olmasına engel olacaktır, parti genel başkanı olması durumu sonucunda tarafsız olması da düşünülemez.”

“Yapılmak istenen, çok açık bir şekilde ortadadır” diyen Yusuf Baştuğ, şu maddeleri sıraladı;

“Yapılmak istenen geleceğimizi karanlığa hapsetmektir.

-              Cumhuriyeti,

-              Atatürk İlke ve Devrimlerini,

-              Demokrasiyi ve getirirlerini,

-              Hak ve özgürlüklerimizi,

-              Çağdaş Devlet anlayışını,

-              Adaleti ve Hukuku,

-              Yönetimde tarafsızlığı,

-              İnsan haklarını,

-              Kadınları,

-              Gençleri,

-              Çocuklarımızı... Yok etmektir.

Yapılmak İstenen; Türkiye Cumhuriyetini, Yok Etmektir...

Hayır Diyorum.

-              Cumhuriyet’i korumak için

-              Atatürk İlke ve Devrimleri için

-              Demokrasi için

-              Laiklik için

-              Adalet için

-              Kadınlarımız için

-              Gençlerimiz için

-              Çocuklarımız için

-              Geleceğimiz için

Atalarımızdan bize emanet olan Vatanım için Hayır diyorum.

Bizleri susturmak, yıldırmak, korkutmak için ne kadar da baskı yaparsanız yapın, bunlar bizleri yıldıramayacak, susturamayacak...

Korkmuyoruz!

Baskılarınızdan, bizleri hedef göstermelerinizden, ferman da verseniz adamlarınıza, meydanlar boş kalmayacak,

Dünden Daha Fazla, Bugünkü Gibi İnançlı Olacağız.”