Dünya ancak Adil düzen ile huzur bulur.
“Milli Görüş nedir? Saadet Partisi ve Saadet Partili kimdir?” Sorularıyla konuşmasına başlayan Aydın;
“Milli Görüş, Adem (A.S.) ile başlayan hak-batıl mücadelesinde, yeryüzünde var olan yüzlerce ve bunların içinde yeryüzünde fitne çıkaran, zorbalığa ve sömürüye dayalı, insanlığın huzursuzluk kaynağı, kendileri gibi inanların dışındaki insanları yok etmeyi amaçlayan iki batıl inancın karşısında; Dünyanın ancak ve ancak Adil düzenle barışa, huzura, saadete kavuşacağına inanan görüştür. Saadet Partisi ise bu görüşün yani Adil düzenin Hakk’ın yeryüzüne hakim olması için çalışan kuruluşların siyasi temsilcidir ve bir başka kopyası da yoktur.” dedi.
Logomuz hedeflerimizi temsil eder.
Yeryüzünde barışın, huzurun, insan hakları ve onurunun ancak adil düzen ile gelebileceğini ve Saadet Partisinin sayıya, kuvvete, bakmadan kınayıcının kınamasına aldırmadan bu uğurda çalıştığını ifade eden Aydın; “Saadet Partisinin hedefleri;
1-Sevgi, hoşgörü, kardeşlik ve barış
2-İnsan hakları ve hürriyetleri
3-Adalet ve gerçek hak anlayışı
4-Refah ve kalkınma
5-İzzet, İtibar ve şeref
Bu beş madde bizim logomuzdaki her bir yıldızı temsil eder.” dedi.
Başkanlık sistemine değil AB’ye karşıyız.
Güncel meselelere de değinen Aydın; Başkanlık sistemine karşı olmadıklarını ama AB’ye karşı olduklarını belirtti. “Biz Başkanlık sistemine prensip olarak karşı değiliz, bu sistemi gündeme ilk getiren Milli Görüştür, neden karşı olalım. Başkanlık sistemine karşı değiliz ama AB’ye karşıyız, AB bakanlığının kapatılmasını, AB ile müzakere adı verilen ancak temelde Ülkemizi teslim almayı hedefleyen görüşmelerin derhal kesilmesini istiyoruz.” dedi.
İsrail tazminat değil ex gratia ödeyecek.
GİK üyesi Yavuz Aydın konuşmasının devamında “Biliyorsunuz İsrail ile anlaşma yapıldı. Bu anlaşma gündeme geldiği günlerde basın bangır bangır ‘İsrail’e diz çöktürdük’ ‘Gazze nefes alacak’ ‘Mescid-i Aksa kurtarıldı’ nidaları atıyordu. Ancak Bu anlaşma Meclise geldiği günlerde bu haberler kesildi. Biz isterdik ki omurgalı davranılsın ve meclise getirilen anlaşma basın aracılığıyla halka duyurulsun. Bunun yerine bu konuda haberleri kestiler, çünkü o anlaşmada 6 madde var ve bu maddelerin herhangi birisinde Gazze, Kudüs, Mescid-i Aksa, kelimeleri asla geçmemektedir ve hatta bu maddeler ile Türkiye’ye yaptırım uygulanabilir. İsrail’in ödeyeceği 20 milyon ise bu maddelere göre doğrudan değil bir fon aracılığıyla ve ex gratia olarak ödenecektir. Bu anlaşmayı basın açıklamasa da anlaşmanın metnine TBMM’nin, Resmi Gazetenin resmi internet sayfasından herkes ulaşabilir. Yeter ki yanlışa düşmek istemeyelim ve araştıralım. Bakınız Sayın Cumhurbaşkanı Pakistan’da iken, İsrail, ümmet için en tehlikeli adamlarından birini Ankara’ya Büyükelçi olarak atıyor. Kim bu adam araştırmazsak İsrail’in Türkiye politikasını anlayamayız.” dedi.
Ümmet Türkiye’yi bekliyor.
Aydın; “İnsanların kafasını karıştırıyorlar insanlar pembe tablolarla aldatılıyor. Evet İmam Hatip okulları en fazla sayısına bu dönemde ulaştı, Kur-an Kursları en yüksek sayıya bu dönemde ulaştı, ama taciz, tecavüz, gasp, cinayet gibi türlü suçlar ve iğrenç sapıklıklar, hayasızlıklar da bu dönemde tavan yaptı. Ülkemizde işsizlik %11,3’e ulaştı, halkın %90’ı bankalara mahkum edildi, haksız alınan vergiler zulme dönüştü, işçi perişan, esnaf perişan, sanayici çıkmazda. Dış politika ise külliyen bir fiyaskoya döndü, şu dalı tut dediler arkasından tuttuğumuz dalları kestiler. Daha ne bekliyorsunuz feraset sahibi insanların, Saadet Partisinin çağrılarına, uyarılarına kulak verin ve İslam Birliğini kurmak için çalışın. Bize ABD’den AB’den, İsrail’den fayda gelmez, Kıbrıs için Kıbrıs’a götürdüğümüz suyu, Müslümanlara zulmettiği sürece İsrail’e vermeyin. Artık bu basiretsizlikten kurtulun, şahsiyetli bir politika uygulayın. Ümmet bizi kurtarın diye feryat ederken biz çelik çomak oynayamayız. Çünkü ümmet bizi bekliyor, yeniden büyük Türkiye’yi, Adil dünya düzenini, 2. Yalta toplantısını bekliyor. Ümmetin çığlıklarına kulak tıkamayın İslam Birliğini kurmak için mazlumları kurtarmak için çalışın.” dedi.
Bu düzen değişecek!
GİK üyesi Yavuz Aydın, Batı medeniyetinin çökme noktasına geldiğini, bozuk olan temellerinin çatırdamaya başladığını belirterek sözlerini şöyle tamamladı. “Zulme, sömürüye, zorbalığa kısacası batıla dayalı sistemler çökmeye mahkumdur. Gelecek İslam’ındır. Müslümanlar umudunu asla kaybetmesin Adil düzen mutlaka kurulacaktır. Böyle gitmez, bu düzen değişecek.”