Saadet Partisi Karaman Belediye Başkan Adayı Şaban Şahin, AK Parti-Cemaat çatışması iktidar nimetlerini paylaşamamasından ziyade kötü gidişatın suçlusu günah keçisi Cemaati göstererek işin içinden sıyrılmak istendiğinden AK Parti seçim stratejisinin bu şekilde yürüttüğünden bahsetti.
Saadet Partisi Karaman Belediye Başkan Adayı Şaban Şahin; Önümüzde yerel seçimler olmasına rağmen gelişen olaylar iktidar-cemaat çatışması bizi bazı açıklamalara sevk etti diyen Şahin; yazılı açıklamada bulundu. 
Şahin; “ Statüko partileri vardır. Bunları ağırlıkta CHP, kısmende MHP temsil etmektedir. Birde Konjoktür partileri vardır. Konjoktür partileri şu anda AKP temsil etmektedir.  Bunların yanında da Milletin aslını, özünü, tarihini ve kimliğini temsil eden Milli Görüş partileri vardır. Milli Görüşü ise şu anda Saadet Partisi temsil etmektedir.
Türkiye’de işler iyi gitmemektedir. Bunu da öteden beri Sayın Başbakan meydanlarda nutuk atarak götürmek istiyor.  Seçim dönemlerinde gezdiğimizde bir vatandaş “İki çene çalıyor, milleti kandırıyor” demiştir. Son zamanlarda olan AKP-Cemaat çatışması iktidar nimetlerini paylaşamamasından ziyade kötü gidişatın suçlusu günah keçisi Cemaati göstererek işin içinden sıyrılmak isteniyor.  Oysa ki “beraber yürüdüler bu yollarda, beraber ıslandılar yağan yağmurlarda…”
Sayın Başbakan’a muhalefet partileri özellikle CHP yetmemektedir. CHP’nin tek parti olduğu dönemlerde yaptıklarını söyleyerek çıkış yapmak eskidi. Bunun yanında yeni birileri bulunup ona bağırılarak-çağırılarak düşen oyları geri almak gerektiğinden olayların bir boyutu da böyle gelişmiştir. Kendi beceriksizliklerini  “Hep senin yüzünden oldu, ben şöyle böyle yapacaktım…” kabilinden bahanelere ve “MAĞDUR” oldum oyununa millet aldanacak… Maalesef Sayın Başbakan’ın seçim stratejisi ve taktiği bu şekildedir.
Kamuoyu gündeminde “Beddua” yer almaktadır. Bedduayı kesinlikle tasvip etmiyoruz, yanlış buluyoruz. Savunulacak hiçbir tarafı yoktur. Hatırlatmak isteriz AKP’nin yönü hep “Kadim dostumuz” dediği ABD den yana olmuştur. ABD’nin Irak işgali sırasında Sayın Başbakan “Irakta savaşan ABD askerlerinin en az zayiatla ülkelerine dönmeleri için dua ediyorum” demiştir. Dua etmekle kalmadı zaten liman ve havalimanlarını açarak fiili duayla destek verdi. Fiili dualar hala devam etmektedir.
AKP yaşanan olayları dış mihraklara bağlamak suretiyle Sanki Amerikancı, AB’ci, IMF’ci, İsrail’ci değilmiş gibi davranmaktadır. Sanki bu ülkeyi sömürten, Avrupa Birliğine katılmayı İslam düşmanı papanın heykeli altında imzalayan, domuzu kasaplık et haline getiren kendileri değilmiş gibi yapıyorlar. IMF sanki gönderilmiş gibi yapıyorlar, IMF eskiden sömürü işlerini yürütülmesinde doğrudan doğruya sürekli kendisi yapardı. AKP döneminde branşlaşarak IMF ye bağlı alt kurumlarla Bakanlıkları ve hatta Başbakanı pasifize ederek otomatik sistem getirmiştir. Sömürü otomatiğe bağlanarak tıkır-tıkır yürüsün, Sayın Başbakan da nutuk atsın ve insanlar aldansın biçiminde sistem kurulmuştur…
 AKP iktidarı, Memleket için faydalı bir girişimde bulunarak cemaat kullanılarak dış engellemelerle karşılaştıklarını demeye gelen laflar etmektedirler. Bu yüzden fırsat kaçmıştır deniliyor. İran’la para değil, altınla ticaret gibi İranla alış-verişte ambargoyu delme gibi çabalar ve Kuzey Irak’la petrol paraları Halk Bankasında tutulması gibi içeriğini fazla bilmediğimizden, iyi niyetle vatana-millete iyi şeyler olacağı şeklinde düşünerek … Keşke başarılı olsalardı diyoruz.  Lakin şu var!!!
Tabi ki; sorumlu ve yapıcı muhalefet gereği AK Partili arkadaşları uyarmayı vazife görüyoruz. Siz bunları yaparken,  dışarıdan otomatikleştirilerek mevcut sömürü sistemi içerisinde ve nerde para varsa sömürü ağını kurmuş dış yapıya teslim olmuşlar olarak yaptınız.  Bu yaptığınız şuna benzer; Belgesellerde görürüz, Çita koşa-koşa bir av yakalar, bunu gören Sırtlan, Çitayı kovalar Çitanın yakaladığı avı alır. Çita’nın Sırtlan’a karşı hiçbir şansı yoktur. Sizin de hiç bir şansınız yoktur. Çünkü sömürü sistemi böyle kurulmuştur. 
Yapılması gereken nedir o zaman? Bir an evvel tarihteki şerefli yerimizi alarak “Aslan” olmamız gerekir.  Belgesellerde seyrederiz;  Bir erkek Aslan’a ne kadar Sırtlan olursa olsun dokunamıyor. Bunu AKP yapamaz, AKP çatıştığı Cemaatin yardımıyla dışarıdan kurdurulmuştur. AKP baştan kurulurken eğri cetvel olarak tasarlanmıştır. Eğri cetvelden de doğru çizgi çıkmaz… 
“Aslan” olmayı geçmişte örneğini gördüğümüz Milli Görüş’ün tek temsilcisi Saadet Partisi yapabilir. 54. Hükümette bunu yaşadık. Efsane Başbakan Erbakan Hocamız denk bütçe yaptı. Havuz Sistemi kurdu. Baştan kendi Milli Sistemimizi kurdu, teslim olmadı. D-8 leri ve İslam Birliği yolunda dış engellemeler olmayacak şekilde adımlar atmaya çalıştı. Bunlarıda koalisyon hükümetinde yaptı. Bu nimetlerden halkımız büyük oranda faydalandığı için Merhum Hocamızı hayırla yad etmektedirler.
Bunu öyle belirttikten sonra, hemen şu denilecektir. 28 Şubat’la Hoca alaşağı edildi. Hocaya da yaptırmadılar.  Demek ki olmuyormuş diyecekler. Burda böyle söyleyen arkadaşlar kaçırdıkları nokta şudur….. Refahyol hükümeti zamanında böyle giderse, Erbakan’ın başarıları böyle devam ederse gelecekte Milli Görüş’ün ne kadar oy alacağını, oy oranlarını çıkarmışlardır. O oy oranları da şimdiki AKP’nin seçimlerde aldığı oy oranlarıdır. Yani …
Yani; AKP ye verilen oylar, aslında Milli Görüş’ün oylarıdır…. Merhum Erbakan Hocamızın 54. Hükümette başarılı olmasından ötürü AKP bu oyları almıştır. Şimdi soruyorum bu oy oranlarıyla tek başına bir iktidar Yani Erbakan Hoca’nın veya onun gerçekten yolunda Saadet iktidarı almış olsaydı. Türkiye Nasıl olurdu? Yaptırmazlardı demeyin. Çünkü tek başına iktidar Dış engellemelerin etkisi olmazdı. Yeniden Büyük Türkiye ve Adil bir dünya kurulmuş olurdu.
Saadet Partisi bu oyları almaması için AKP kurdurulmuştur. AKP yi Saadet Partisi yani Milli Görüş’çü sanılsın inandırıcı olsun diye geçmişte Milli Görüşçü olan Muhtar bile olamayan, geçmişteki yapılan iyi şeylerin yani primlerin ardına sığınarak Tayyip Bey’in Başbakan olma yolu açılmıştır. Yazımızın başında söylediğimiz gibi AKP konjonktür partisidir… Konjonktür ne demek aslı gibi gözüken, aslının yapacağı iyi işleri yapıyor gözüküp yapmayan cinsinden bir şey, yani oyalayan demektir.
Onun için oylar;  Konjonktür partisi AKP’ye değil Milli Görüş’ün tek temsilcisi Saadet Partisi’ne diyoruz”  ifadesinde bulundu.