Karaman Ülkü Ocakları Başkanı Kemal Karabüber yaptığı basın açıklamasında;’’2009 yılının ortalarında siyasi iktidar, içeriği belli olmayan bir açılımla yollara döküldü. Hükümetin herkesten destek istediği bu açılıma, “Amerikan Projesi” diyenler için başbakan “bunu ispat ederlerse her şeye varım. Ama ispat edemezlerse alçaktırlar, namussuzdurlar. Bu kadar açık, bu kadar ağır konuşuyorum. Çünkü artık bu kadar iftiraların, bu kadar hakaretlerin altında bu iktidar kalmaz” demişti.


Çok tanıdık gelen bu alçaklık ve namussuzluk söylemleri PKK terör örgütüyle Oslo’da yapılan görüşmelerde de karşımıza çıkmıştı. Yaklaşık on yıllık geçen süre içinde siyasi iktidarın nelerin altında kaldığı apaçık ortadadır, üstelik alçaklık ve namussuzluk almış başını gitmektedir.

Siyasi iktidarın yaptığı bu Amerikan açılımı ile, ülkemiz yeniden Sevr Anlaşması şartlarına doğru sürüklenmektedir. Oslo’da yapılan görüşmelerin ardından, İmralı kemıgı onunde bulunan PKK terör örgütünün başı ile görüşmelere başlanmıştır. İmralı’da terörist Abdullah Öcalan ile BDP heyetinin yaptığı görüşmeleri tarihi bir adım olarak niteleyen emperyalist maşalar, basına yansıyan tutanaklardaki kirli pazarlıkları görmek istememektedirler. İhanetle eşdeğer bu kirli pazarlıkları şu şekilde özetleyebiliriz:
Türkiye’nin geleceğini belirleyen yeni anayasa, PKK terör örgütü ile birlikte hazırlanmaktadır.
Yapılacak yeni anayasada “Türk milleti” gibi onların nazarında gereksiz sözler çıkarılarak, yerine federasyon vs.soylemler agızlarda pelesenk olmustur.
PKK terör örgütü “Tayyip Bey’in başkanlığını”desteklemektedir. Buna karşılık tüm terör örgütüne ve bebek katılı Abdullah Öcalan’a özgürlük tanınacaktır. 
Ilgınctır kı PKK varılan anlasmanın TBMM karar alırsa, PKK terör örgütü ancak o zaman çekilecegını soylemektedır.
 “Hakikatleri araştırma komisyonu” kurulacaktır. Bölgenin kendi kendini yönetmesi istenmektedir. Eğer bunlar yapılmazsa, PKK terör örgütü elli bin kişi ile halk savaşı başlatacaktır.
Bütün bu ihanet söylemleri ortaya çıkmışken, ihanetle uğraşmak yerine bu tutanakların kimler tarafından açıklandığı araştırılmaktadır. Ortadaki ihanetin üzerinde durulmamaktadır, ihanet önemsenmemektedir. Bu ihanete karşı muhalefetin tepkisi bile yumuşak hale getirilmiştir.
Alçaklık, namussuzluk, ihanet birbirine karıştırılmış ve “demokratikleşiyoruz” diye yutturulmak istenmektedir.
 Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceğini, bir terörist ile pazarlık konusu yapmaktan utanmayanlar, hiç kuşkusuz tarih önünde hesap vereceklerdir. Bu süreci destekleyenler ve sessiz kalanlar da aynı ihanetin parçalarındandır. Türkiye Cumhuriyeti’nin doksan yıllık tarihinde hiç bugünkü kadar büyük sıkıntı yaşanmamıştı. Günümüz koşullarında Mustafa Kemal Atatürk’ün “Millet’in istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır”sözüyle ayağa kalkmanın zamanı gelmiştir, diyoruz. Karaman Ülkü Ocakları olarak hükümet yetkililerini uyarıyoruz. Bu yanlışdan derhal dönün bu vatanı üç beş çapulcuya peşkeş çekmenize izin vermeyeceğiz,’’dedi