Saadet Partisi Karaman İl Başkanı Şaban Şahin, yaptığı yazılı açıklamada AK Partideki aday adaylığı sürecini eleştirdi.

Şahin, “Seçime girilirken partilerden milletvekilliği adaylarını tesbit etmek için aday adaylarının çıkması olağan karşılanır. Milletvekili aday adayları rekabet içerisinde aday olmak yolunda yarışırlar. Alışageldiği gibi partilerin genel merkezinden gelecek haberle kimin aday olacağı heyecanla beklenir.

Tabi ki bütün bunlar günümüzde ağırlıkta iktidar partisi için geçerlidir.  Eskiden bir anlamda işleyiş böyleyken şimdilerde iktidar partisi tarafından aday adayları sahaya sürülerek sanki Milletvekili aday adayını halk seçecekmiş gibi boy göstermektedirler.

Denilebilir ki; siyasi partidir, istediği gibi çalışma yapabilir, doğaldır, Saadet Partisi’de çalışmalar yapıyor, sizin çalışmalarınıza bir şey söyleniyor mu? Sizde aynısını yapın…

Elbette ki, çalışma şeklini haksız bir uygulama olarak görmüyoruz, bizim eleştirimiz arka planda şekil yaparak AKP’ye özgü oyalama, avutma, göz boyama mekanizmasıyla felaketi başarı öyküsü gibi yansıtmalarıdır.

Emeklilerin büyük bir kesimi ve asgari ücretliler tespit edilen açlık sınırının çok-çok altında ücret almaktadırlar. İşsizlik gün geçtikçe artmaktadır. Son zamanlarda dolardaki devaluasyon, mevcut borçları yukarı çekmiştir. Ak Parti Hükümeti, kötü gidişata çözüm bulmak yerine, insanların beyni nasıl dönüşürde, kötüyü iyi şekilde görüre yatırım yapmaktadır. Yaptığımız eleştiri bu kurulan yanlış yapıyadır. 

Oluşturulan aday adaylığı furyasında memleket kötüye giderken iyiye doğru gidiyormuş gibi göstermenin yanı sıra aday adaylarının çalışmaları Merhum Erbakan Hocamızın ifadesiyle ‘Kökü çürümüş ağacın yaprağının tozunu temizleme’ çalışmasıdır.   

Aday adaylarının birçoğu Milletvekili adayı olmayacağını bilmektedirler. Ak Parti içerisinde öyle bir yapı oluşturulmuş ki hizmet anlayışından çok, geleceğe yatırım yapma, statü kazanma ve sıçrama aracı olarak kullanılmaktadır. Onun içindir ki memlekette gerçek anlamda insanların sorununa çözüm çıkmamaktadır.

Dememiz o dur ki; siyaseti sıçrama tahtası olarak görenlerin, ikbal, para ve mevki peşinde koşanların cirit attığı bir yer olmaktan çıkartılmalı, tamamen bu alanda yetkin olan insanların bulunduğu asil bir statüye kavuşturulmalıdır” ifadesinde bulundu.