Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Eski Adalet Bakanı Şevket Kazan, Karaman’da partisinin düzenlediği “Yeni bir Dünya ve Erkaban” konulu panele katıldı. Kazan, Yunus Emre Konferans Salonunda yaptığı konuşmada Partililere seslenen Kazan;


“YENİ BİR DÜNYA”

“Müslüman büyük düşünür. Bu nasıl olur. Örneğin Abdestin farzlarından bir tanesi Başının mesti mi. Başın 4’de birini mest etmek farz. Eğer dünyanın dörtte biri Müslüman ise bu dünyaya müslümanların hakim olması lazım. Dünya başa benzer mi, benzer. Çünkü Cenabı Allah abdest ayetinde yüzünüzü, kollarınızı ayaklarınızı yıkayın ve başınızı mest edin demiş. İşte Başın 4’de birini mest etmek farz. Dünya’da başa benziyor. Dünya’nın 4’de biri müslümansa bu dünyaya hakim olması lazım. İşte Osmanlı, Selçuklu bunu ispat etmiş.

Bugün Amerika bütün dünyayı avucunda oynatıyor. Bunların nüfusu 250 milyon kadar. Ama ben 1.5 milyar müslümandan bahsediyorum. 1.5 milyar müslüman Amerika’nın adeta sultası altında hayat sürüyor. Olmaz bu. İşte Erbakan Hocamızın yeni bir dünya demesindeki hikmet budur.


Önce yaşanabilir bir Türkiye kuracağız. Yaşanabilir bir Türkiye için Erbakan Hocamızın koyduğu hedefleri uygulayacağız. Önce ahlak ve maneviyat. Bunlar olmadan hiçbir şey olmaz.
Yeni bir dünya kurulacak. Dünya’da 160 devletin içinde 60 tane İslam devleti var. Bu 60 devlet İslam Birliği kuracak ve artık Osmanlı gibi dünyada İslamın adaleti yaşanacak. Erbakan Hocamız bunları sözü söylediği zaman 1969’da gülüyorlardı. Süleyman Demirel’de diyordu. “Efendim tek kişi ile ne olur.” Tek kişinin ne olduğunu Süleyman Demirel hayatında da görmüş oldu. O tek kişiden neler olduğunu.”dedi. Onun için önemli olan davadır. Davalardır.”dedi.


“BOŞ MEYDANDA 1 SAAT KONUŞTUM”

Şevket Kazan, “Ben yine siyasi yasaklı olduğum sıralarda seçimlerde konuşamıyoruz. Çünkü parti yasağı var. Arkadaşlara dedim ki, “Olsun ya” Türkiye’nin dört köşesinde 4 konuşma verin bana. Çanakkale’de, Muğla’da Artvin’de, Şırnak’ta. Hiç olmazsa o yerlerde konuşurum davama hizmet ederim.”dedim. Neyse programı verdiler bana. Çanakkale ile Muğla’da konuşmalarımızı yaptık. Sıra geldi Doğu’ya Artvin’e gitmek sıkışıktı zaman darlığı oluştu. Artvin’in yerine Bitlis’e geçtik. Ve Bitlis’te çok kalabalıktı güzeldi konuşmamızı yaptık. Oradan Hakkari’ye geçtik o miting de çok güzeldi. Orada da konuşmamızı yaptık ve oradan gittik Şırnak’a. Türkiye’nin Güneydoğu’daki son köşesi. Bunu iyi dinleyin.
   

Bizi şehir girişinde 30 araçla karşıladılar. Bizde 30 araçla karşıladıkları için meydan doludur dedik. Bir de girdik Şırnak’a ki meydan bomboş. Kimse yok. Arkadaşlara dedim yok. “Yahu 30 arabayla karşılamaya geliyorsunuz ama meydanda kimse yok.”dedim.  Bana da şöyle dediler. “Hocam burada Hadep’in mitingine izin verilmediği için millet de diğer partilerin mitingini boykot ediyormuş.”dediler. Onun için meydan bomboş. E o zaman meydan böyle bomboş olacaksa ben de “Neden bana o zaman Hakkari’de iken telefon etmediniz. Bak ben şimdi buraya geldim. Seçim otobüsümüzde gelmiş ne olacak şimdi.”dedim. Sonra neyse arkadaşlara şöyle dedim. Çekin şu otobüsü meydana. Otobüsü çektiler. Adayı aldım, İl Başkanını aldım yanıma. Çıktık otobüsün üstüne. Ve şöyle seslendim. “Muhterem Şırnak’lılar.”diye seslendim. Ama meydanda bir tane bile Şırnaklı yok. Varlar ama hepsi dükkanların içinde evlerinin içindeler. Meydanda değiller. “Hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum”diyorum. Yok ki kimse. Ama ben buraya geldim.  Şimdi ben otobüsün üstüne de çıktım. Bu meydanda ben size hitap etmeden gidecek olursam hepinize saygısızlık yapmış olurum, ben bu saygısızlığı yapmayacağım dedim. Ve tam 1 saat konuştum o boş meydana tıklım tıklım doluymuş gibi. Sonra Ankara’ya döndüğümde merhum Erbakan hocamıza meydanın fotoğrafını gösterdim. “Hocam bu Şırnak’ta konuştuğum meydan görüyorsunuz değil mi, bakın kimse yok. Ve görüyorsunuz otobüste biri var konuşuyor.”dedim. Hocam’da bana “O sen misin dedi. “Evet benim.”dedim. “Nereye konuşuyorsun.”dedi. Bende “O boş meydana konuşuyorum.”dedim. Sebebini sordu anlattım. Sonra bana döndü ve öyle bir şey dedi ki; hiç unutmam; “Şevket sen bugüne kadar Allah razı olsun, hep insanları hakka davet ettin. Çok konuşmalar yaptın. Mutlaka sevaplar kazandın. Ama ben inanıyorum ki, en çok sevap kazandığın konuşma işte bu boş meydana Allah rızası için yaptığın konuşma olmuş”dedi. Kazan’ın bu açıklamaları ve itirafı partililer tarafından yoğun bir alkış tezahüratı içinde karşılandı. Kazan, “Allah razı olsun, bütün bu heyecanı, bütün bu aşkı ve şevki, hep adeta o bize öğretti. Dava için nasıl çalışılır, nasıl mücadele edilir, meydanlar boşken, heyecanı kaybetmeden nasıl konuşulur hep bunun örneğini bizlere o verdi.”dedi.
   


“OBAMA’NIN MÜSADESİ KADAR FİLİSTİN’DE İŞ YAPAR”

İsrail’in özrü sonrasında Filistin’e gitmesi beklenen Başbakan Erdoğan için de açıklamalarda bulunan SP Genel Başkan Yardımcısı Şevket Kazan, Erdoğan’ı kızdıracak açıklamalarda da bulundu. SP’li Kazan; 

“Şimdi AKP ile bir farkımız ne onu da anlatayım. Örneğini vereyim. Şimdi bu arkadaşlarımız, bizden ayrıldıktan sonra AKP’yi kurduktan sonra ne diyorlar. “Efendim. ABD dünya lideridir. ABD’ye rağmen herhangi bir şey yapılmaz. Bizim müttefikimiz odur. Çok canlı bir misal veriyorum şimdi sizlere.


Fazilet Partisi kapatıldıktan sonra Recep Tayyip Erdoğan’ı Amerika’ya çağırdılar. Erdoğan o zaman seçim falan olmamış, hükümet kurulmamış, parlamentoda falan değil tabi. Ve Washinton Enstitüsünde kendisine kırmızı bir cübbe giydirdiler. Bu fotoğrafı da Milliyet ve Hürriyet Gazeteleri de bastı ve millet gördü. Amerika tarafından Türkiye’nin başına vazifelendirilmiş bir Başbakan oldu. İşte Recep Tayyip Erdoğan bu.


Sayın Başbakan Filistin’e gidecek mi gidecek. Önce Filistin’e gideceğim diyordu. Ve geçtiğimiz günlerde diyor ki, “Önce Amerika’ya gideceğim. Amerika’da Cumhurbaşkanı Obama ile görüşeceğim ondan sonra Filistin’e gideceğim.”diyor. O zaman sen niye önce Amerika’ya gidiyorsun sonra Filistin’e. Önce Filistin’e git. Sonra Amerika’ya git. Ama hayır çünkü orada ne kadar müsaade edilirse Filistin’de o kadar iş yapacak.


Şimdi Filistin’e gidecek ve Filistin’lilere ziyarette bulunacak. Ama oraya gitmeden önce Amerika’ya gidecek ve Obama’nın müsaade ettiği kadar Filistin’e taviz verecek. Biz 6 asır 3 kıtaya hakim olmuş bir milletiz. Biz Amerika’nın emrine giremeyiz. Biz Avrupa Birliğinin emrine giremeyiz. Dünya’da 60 devlet ve 1.5 milyarlık Müslüman bir kitle yahu. Ama onlar bu kitleyi hiç ifade etmiyor ki. Çok enteresandır. Erbakan Hocamızın kurmuş olduğu D8’lerin toplantısı yapıldığı zaman oraya gitmez. Ama G-20’lerin toplantısına gider. Bir de G-20’lerin üyesi olmadığı halde.”dedi.