CHP Karaman İl Başkanı Av. İsmail Atakan Ünver yaptığı açıklamada ''Bugüne kadar Başbakan Sayın Ahmet Davutoğlu'nun miting konuşması nedeniyle ezanın geç okutulması skandalı hakkında, parti olarak herhangi bir yorum yapmadık ve beyanat vermedik. Ancak son günlerde yapılan talihsiz açıklamalar bizi derinden üzmüştür. Çünkü yapılan her açıklama, çivisi çıkarılan devlet idaresinin durumunu görmemiz açısından esef  verici olmuştur. Çeşitli internet haber sitelerine yansıyan haberlere göre iktidar partisinin Sayın İl Başkanı "Düşünce vardı arkadaşlar geldi Başbakanımızın mitingi var yakındaki camilerde acaba 5-10 dakika okunsa okunmasa ne olur dendi hiç müdahale etmedik."  şeklinde bir beyanatta bulunmuştur.  Burada iki hususa Karaman kamuoyumuzun dikkatini çekmek istiyorum. Birincisi; AKP'yi yönetenlerin veya mensuplarının aklına miting konuşması nedeniyle ezanın geç okutulmasının gelebilmiş olmasıdır. İkincisi ise; böyle bir durum karşısında Sayın İl Başkanının "Olur mu öyle şey? Ezan vaktinde okunacak." dememiş olmasıdır. Beklenti bu olmakla birlikte, bu teklif karşısındaki tutumları Sayın İl Başkanı'nın kendi takdirlerindedir. Biz ezanın geç okutulması skandalını, kamuoyuna yansıyan şekli ile öğrenmiş bulunuyor ve değerlendirmelerimizi de bu bilgiler ışığında yapıyoruz. Yaşanan bu olay ilk değildir. Üzülerek görmekteyiz ki son da olmayacaktır. Çünkü daha önce de Sivas, Elazığ, Kırıkkale gibi illerimizde aynı türden uygulamalara rastlanmıştır. Ne acıdır ki ülkenin her tarafında Sayın Başbakan'a veya Sayın Cumhurbaşkanı'na yaranmak adına kraldan çok kralcılık yapan işgüzarlar çıkmaktadır. Maalesef ki AKP döneminde, defalarca, bir miting konuşması için, camilerde namaz kılmayı bekleyen binlerce din kardeşimiz, musallada cenazeleri bekleyen  acılı vatandaşlarımız ve kederli aileler yok sayılmıştır. Karaman'da bunun kabul edilmesi veya geçiştirilmesi mümkün değildir. Yine iktidar partisinin Sayın İl Başkanı tarafından, Karaman Valiliğinin İl Müftüsü hakkında soruşturma açacağı açıklanmıştır. Devlet geleneklerimize uymayan bu açıklamayı da hayretle takip ettik. Zira Karaman'da devletin temsilcisi, Valilik Makamı'dır. Eğer bu yönde bir soruşturma var ise bu soruşturmanın başladığının Sayın İl Başkanı tarafından değil, Sayın Valimiz tarafından açıklanması daha şık ve devlet geleneklerimize uygun olurdu. Ne var ki Karaman Valiliği'nin internet sitesinde, ulusal basına da yansıyan Başyayla İlkokulu Müdürü hakkında soruşturma başlatıldığına dair bilgi varken, AKP'nin Sayın İl Başkanı tarafından açıldığı söylenen İl Müftüsü hakkındaki soruşturmayla ilgili herhangi bir bilgiye rastlanılmamaktadır. Kamuoyumuzdaki kafa karışıklığının giderilmesi için bir an evvel yetkili makamlardan konuyla ve sorumluları ile ilgili net bir açıklama yapılmasını ve kafa karışıklığının giderilmesini tüm Karaman Halkı adına ve Ana Muhalefet Partisi İl Başkanı olarak talep ediyorum. Son söz olarak kamuoyumuzun ve ilimizde görev yapan tüm kamu görevlilerinin dikkatini çekmek istediğim bir konu var. O da şudur ki; hiçbir kamu görevlisi kraldan çok kralcılık yapmamalıdır.  Kamu görevlileri gerek kendi inisiyatifleri gerekse de birilerinin yasalara uymayan talimatları ile devlet geleneklerimizi, kamu kurumlarımızın olağan ve yasalara uygun işleyişini bozmamalıdır. İktidarlar ve siyasiler gelip geçicidir, bugün var olurlar, yarın yok olurlar. O yüzden kamu görevlilerimiz ve özellikle idarecilerimiz, siyasetin adamı değil, devletin adamı olmalıdır. Sayın Müftünün başına gelenler tüm kamu görevlilerimize ders olmalıdır. Zira her ne sebeple ve kimden talimat almış olursa olsun, yasaya aykırı hareket eden kamu görevlisinin sorumluluğu, şahsi sorumluluktur. Ezanın geç okunması talimatının kim tarafından verildiği aydınlatılması gereken bir husus olmakla birlikte, talimatın şu veya bu tarafından verilmiş olması işin ayrıntısı olup, üzücü olan birilerinin aklına "ezanın geç okutulmasının gelmesi" ve bunun da "yaklaşık 25 dakika geç okutulmak" sureti ile gerçekleştirilmiş olmasıdır.  Gerek devleti yönetenler gerek siyasiler açısından herkese düşen görev, önce güzel dinimiz İslamiyete, onun kurallarına ve kutsallarına saygı göstermek; bunun yanında da devletimizin gelenekleri ve saygınlığı konusunda her zaman özenli olmaktır. Bu skandala sebep olanları kınıyor, tekerrür etmemesini ve sorumluları hakkında yasal gereğinin bir an evvel yapılmasını diliyorum'' dedi.