Milli Eğitim Bakanlı'ndan okullara her yıl verilen ödenekten yararlanarak maaşını alabilen Ercan Sebetçi hükümlü olduğu okulda sigortalı olarak işe başlama sürecini anlattı. "2006 yılında cezaevine girdim" diyen Ercan Sebetçi, "10 yıl yattıktan sonra, 1 yıl boyunca sürecek olan denetimli serbestlik adı altında çıktım.  2015 yılının 12'inci ayının 7'sinde tahliye oldum. 40 - 45 gün kadar okulda görev yaptım. Göreve başladıktan sonra sağ olsun okul müdürü ve öğretmenler çalışmamı beğenmişler. Bana burada sigortalı olarak çalışmam için teklifte bulundular. Ben de kabul ettim. Şu an burada sigortalı olarak çalışıyorum. Okulda iki tane torunum var. Onlarla beraber ben de öğrenci gibi gelip gidiyorum, işte" dedi.
Okulda yaptığı işlere değinen Sebetçi, "Okuldaki bozuk sıraları onarıyorum, elektrik problemleri ile ilgileniyorum, çeşme başları söküp takıyorum. Yani anladığım işleri yapıyorum; sıva, boya falan" şeklinde konuştu. 

"CUMHURBAŞKANIMIZ DA CEZAEVİNDE YATMIŞTI"
Türk toplumunda cezaevine girip ve çıkan insanlara kötü gözle bakıldığını kaydeden Sebetçi, "Hepimiz öyleyiz. Mesela ben de cezaevine girmeden önce bir mahkum gördüğüm zaman kötü gözle bakardım. Fakat has bel kader diye bir şey var. İnsanın başına her şey gelebilir. Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan dahi cezaevinde yatmış birisi. Devletin cezaevinden çıkan bir insanının elinden tutması gerekir. Şimdi ben 10 yıl yatmış sonrasında cezaevinden çıkmışım. İster istemez maddi manevi sıkıntılar çekiyoruz. Şu anda benim evimde odunum da yok, kömürüm de yok" sözlerine yer verdi.

"ELİNDEN TUTULMAZSA TEKRAR SUÇ İŞLEYECEK"
Cezaevinden çıktıktan sonra eğer çalışamayıp evine ekmek götüremiyor olsaydı evini nasıl geçindireceğini soran Sebetçi, "Benim durumumdaki başka bir arkadaş evine ekmek götüremese devlet de elinden tutmazsa o arkadaş tekrar suç işlemiş olacak. Yani devletimiz ve vatandaşlarımız cezaevinden çıkmış diye eline bir iş, ekmek verirse ve o adam dürüst olursa hayatı yoluna girecek. Ama cezaevinden çıkan o adamın elinden tutulmazsa, tekrar suç işleyecek" şeklinde konuştu.

"CEZAEVİNE GİRMİŞ ÇIKMIŞ İNSANI KÖTÜ ADDEDİYORUZ"
"Hepimizin malumudur ki çevremizde gördüğümüz her insan kusursuz değil ise, , cezaevinde kalmış olan bütün insanları da olumsuz ve uzak durulması gereken bir insan olarak görmememiz gerekiyor" diyen Karaman İmam Hatip Ortaokulu Aile Birliği Başkanı Adem Gümüş, "Sebeplerini bilmediğimiz için her cezaevine girmiş çıkmış olan insanı biz kötü addediyoruz. Bu doğru bir tutum değil. Acizane yeni okul aile birliği başkanı olmuş bir kardeşiniz olarak, okul müdürümüz Ziya GÜLER bey’ Ercan beyden bahsettikten sonra bu durumun çok uygun ve yerinde bir karar olabileceğini  söyledim. Çünkü Ercan beyin de ifade ettiği  gibi Cumhurbaşkanımız’ın hapse girip çıktığını unutmamak lazım. Her hapse girenin kötü bir kişi olarak nitelendirilmemesi gerektiğine en yakın ve çarpıcı örnek bu olsa gerek. Okuldaki öğrenciler başta olmak üzere okul idaresinin, öğretmenlerin, ve velilerin geri dönütlerinde bu beyefendinin hakikaten çalışmaya meyilli ve örnek bir insan olduğundan yola çıkarak böyle bir güzelliğe vesile olmuş olmaktan son derece mutlu olduklarını  " söyledi.

MAAŞINI OKULDAN ALIYOR
Ercan Bey’in  maaşını Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Karaman İmam Hatip Ortaokulu'na verilen ödenekten aldığını dile getiren Gümüş, "Ercan beyi kadrolu olarak da görmek isteriz fakat, bu geçici bir durum. Yani okulumuza devlet tarafından verilen belli bir ödenek tahsisi söz konusu . Bu ödenek belli bir süre içerisinde kullanılacak. Biz de bunu Ercan bey vasıtasıyla kullanmayı uygun gördük. Gönlümüz ister ki Haziran bitimi itibariyle kendilerini burada veya başka bir devlet kurumunda ya da özel sektörde iyi bir yerde ailesine iaşelerini sağlayacak şekilde çalışıyor olabilsin.  Bizler elimizden geldiğince okul müdürlüğümüz ile birlikte Ercan bey’e sahip çıkmaya çalışacağız. Bunun adı ister  sosyal sorumluluk projesi olsun ister okul  projesi. Bu davranışımız insanlığın ve hassaten bizim mensup olduğumuz dinin ve kültürümüzün gerekçesi olan bir davranış diye düşünüyoruz" açıklamasını yaptı.
Son olarak hiç kimsenin öyle ya da böyle  bir cezaevine girmesini veya sonrasında mağdur olmasını arzu etmediklerini dile getiren Gümüş, "Fakat bu yaşantımızın bir gerçeği ve bu durumda olan insanlara, başta devletimiz olmak hepimizin belli bir sorumluluk bilinci ile  sahip çıkılması gerektiğini düşünüyorum" ifadelerine yer verdi.