12. yüzyıl başlarında yapıldığı tahmin edilen Karaman Kalesi’nin güneye bakan orta kale kısmındaki surlardan biri yoğun yağışlara dayanamayıp yıkılmıştı. Surun taşları yol kenarına yıkılmış ve 380. Sokak trafiğe kapatılmıştı.

Aradan bir ay geçmesine rağmen yıkılan surda Konya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Müdürlüğü tarafından herhangi bir onarım ve çalışma yapılmaması dikkatlerden kaçmadı.

Yetkililere seslenen vatandaşlar ise “Karaman’ın çok zengin tarihi ve turistik bir değere sahip. Karaman Kalemizde bunlardan biri.  Yetkili birimler tarafından tarihi yerlerimiz korunmalı ve sürekli olarak onarımını yapılmalı. Ancak yağışlardan dolayı yıkılan surda herhangi bir çalışma yapılmadı. Yetkililerin bu işe bir an önce el atmasını istiyoruz” dediler.

Karaman Kalesi Tarihi Şu Şekilde:

Karaman il merkezinde, Hisar Mahallesi’nde bulunan Karaman Kalesi’nin XII.yüzyılda Selçuklular döneminde yapıldığı sanılmaktadır. Kale XIV.yüzyılın ortalarında Karamanoğulları, XIII.yüzyılda İlhanlılar, XV.yüzyılın sonunda da Osmanlılar tarafından onarılmıştır.

Karaman Kalesi dış, orta ve iç kale olarak yapılmış, irili ufaklı birbirlerinden farklı olarak dokuz burç ile takviye edilmiştir. Burçların alt yapılarının XIII.- XIV.yüzyıllarda yapıldığı, XV.yüzyılda da üst kısımlarının tamamlandığı sanılmaktadır. Bunun da nedeni taşlar arasındaki renk farklarıdır.

İç kale köşelerinde silindirik veya pirizmatik şekilli büyük burçlarla sınırlandırılmış, muntazam olmayan dikdörtgen bir plana sahiptir. Burada büyük bir burç ve bununla kuzeydoğu köşe kulesi arasında yine dikdörtgen planlı küçük bir burç bulunmaktadır.

İç kalenin doğu cephesinde kaidesi dörtgen üzeri üçgen pahlarla bağlanmış, yarım sekizgen planlı küçük bir burç, batısında da yine dikdörtgen planlı küçük bir burç onları tamamlamaktadır. Kalenin güneyindeki dikdörtgen planlı büyük burç ta iç kalenin girişini meydana getirmektedir. Basık kemerli giriş kapısının üzerinde sivri kemerli bir alınlık içerisinde dikdörtgen şekilde yazısız bir kitabelik bulunmaktadır. Bu kapının çevresi pahlı bir profille çerçevelenmiştir.

Bu çerçevenin üzerinde birer kabaraların bulunduğu, içerisi rumilerle süslenmiş bir alınlık yerleştirilmiştir. Bu alınlığın çevresindeki duvarların taş örgüsünde de antik ve Bizans çağına ait malzemelerin kullanıldığı da görülmektedir. Giriş kulesinin il yapılışında iki katlı olduğu duvarlardaki izlerden anlaşılmaktadır. Girişin solunda Karamanoğulları döneminde, XIV.yüzyılda yapılmış ikinci bir giriş kapısı da dikkati çekmektedir. Bu kule güney ve doğu yönüne açılan mazgal pencerelerle aydınlatılmıştır. Buradan zamanla moloz ve toprak dolmuş ve bunun sonucu zemini yükselmiş bir iç avluya geçilmektedir.