Avrupa, Dünya ve Olimpiyat Şampiyonu eski halterci Halil Mutlu, 2005 yılında yaşadığı doping olayıyla ilgili, "Bilerek yapmadım. Bilerek yapsaydım alasını yapardım. Gidip 20-30 senelik ilaçlarla yakalanmazdım" dedi.

Milli halterci Halil Mutlu, Etimesgut Faruk Nafiz Çamlıbel Anadolu Lisesi’nde, "Avrupa Öğrenci Değişim Projesi (Commenius) ve Balkanlar’da Spor Temsilciliği" konulu panele katıldı.

Panelde konuşan Mutlu’nun, "Bu okulu çok sevdim, ilk kez önümdeki masa dizlerimin altında" demesi üzerine renkli anlar yaşandı. Kendisine en çok boyunun kaç olduğu sorusunun yöneltildiğini belirten Mutlu, "Boyum 1.49, yaşım 41" dedi.

"Haltercinin boyu küçük mü olur? Halter sağlığa zarar verir mi?" sorusuyla da sıklıkla karşılaştığını anlatan Mutlu, "Benim boyumun bu kadar kısa olmasının halterle hiçbir alakası yoktur, ırsidir, babamın boyu da bu kadardır. Hiçbir spor branşı sağlığa zarar vermez" diye konuştu.

Kısa bir konuşmanın ardından öğrencilerin sorularını cevaplayan Mutlu, bir öğrencinin "Halter için ne tür fedakarlıklar yaptınız?" sorusuna, "Halterin ne olduğunu bilmiyordum. Köyde inek peşinde koşuyordum, bir gün çayırda güreş yapıyorduk, komşumuz, halterci bir abimiz tarafından tesadüf eseri keşfedildim" cevabını verdi.

"GENÇLER SPOR VE EĞİTİMİ BİR ARADA GÖTÜRMEKTE ZORLANIYOR"

1983 yılında, 10 yaşındayken haltere başladığını belirten Mutlu, sabahtan öğlene kadar eğitimle iç içe olduğunu, öğleden sonra ise spor yaptığını dile getirdi. Köyden kasabaya gittiğini ve Bulgarca bilmediği için sürekli spor yaptığını söyledi.

Mutlu, eğitim hayatıyla sporu nasıl bir arada götürdüğünü soran öğrenciye, "Bulgaristan’daki spor lisesinde derslerimiz hep spora göre ayarlanırdı. 3 saat ders, 1 saat spor, 3 saat ders ve ardından yine 1 saat spor yapardık. Ülkemizde böyle bir sistem olmadığı için gençler spor ve eğitimi bir arada götürmekte zorlanıyor" şeklinde cevap verdi.

"SADECE BANA SUNULAN İMKANLARI DEĞERLENDİRDİM"

"Gençler olarak bizlere ne sunuluyorsa onları alıyoruz" diyen Mutlu, "Bize sunulan imkanların dışına zaten çıkamayız. Bulgaristan’daki sistem bana bunu sağladı. İnşallah Türkiye’de de gençlerimize bu imkan sağlanır. Ne eğitimden ne de spordan feragat etmeyiz. Hiçbir özveride bulunmadım, bana sunulan imkanları değerlendirdim" şeklinde konuştu.

"SPOR BENİM İÇİN KANSER GİBİ"

Spora devam edip etmediğini merak eden bir öğrenciye ise Mutlu, "Spor benim için kanser gibi bir şey. Belki de hayatımda kurtulamadığım tek rahatsızlık budur. Dolayısıyla eskisi kadar olmasa da her gün sporumu yapıyorum. Eskiden 8 saat çalışıyordum, şu anda 1 saat halter çalışıyorum. Haftanın 4 günü halı saha maçı yaparım, çok iyi kafa toplarına çıkarım" karşılığını verdi.

"SPORCULARIMIZ TESADÜF ESERİ YETİŞİYOR"

Mutlu, Türkiye’de sportif başarının neden yetersiz olduğu sorusu üzerine, "Ülkemizde spor kültürü yok. Bir devletim var olabilmesi için spor, sanat, kültür çok önemli. Ülkemizde bunlarla ilgili politika yok. Bizim ülkemizde sporcularımız, gençler hep tesadüf eseri yetişiyor veya gençlerimiz yolunu şaşırarak spor salonlarına geliyor. Hiçbir zaman okullara giderek sporcu seçmiyoruz. Halen beden eğitimi dersinin ne kadar gerekli veya gereksiz olduğu bir ülkede gençlerimize yazık. Sorun devlette öğrenciler de değil" ifadelerini kullandı.

"DOPİNG NEDENİYLE ARA VERMEK ZORUNDA KALDIM"

Sporu neden bıraktığını soran başka bir lise öğrencisine ise Mutlu, "Maalesef 2005’te bir doping sürecine girdim, 2 yıl ara vermek zorunda kaldım. Doping kısmında farklı olaylar da vardı. Birileri koyduğum hedefin önüne engel koymaya başladı" cevabını verdi.

Son yapılan Halter Federasyonu kongresinde kaybeden tarafta yer aldığını hatırlatan Mutlu, "Milli olaylar kişisel olaylara dönüşünce insanların sizden intikam alma duygusu kabarıyor. Doping olayının ardından spora devam ettim. Milli takımda antrenör seçtim kendime, tam yarışmaya gideceğim zaman antrenörüm kadrodan çıkartıldı. Yeni bir antrenör görevlendirildi, tam yarışmaya gideceğim tekrar antrenörüm elimden alındı. Böyle olunca birilerinin benimle uğraştığının farkına varmaya başladım. Bazen jeton geç düşüyor bende" ifadelerini kullandı.

Mutlu, sözlerine şöyle devam etti: "41 yaşında olmama rağmen dünyada yarışsam, -şu anda rakiplerimi takip ediyorum- Avrupa’da kesinlikle sürekli ilk 3’te olacağım, en kötü ikiyim. Biraz daha zorlasam 41 yaşında dünyada kürsüye çıkarım. O zaman olimpiyatlara gitseydim belki ikinci belki üçüncü olurdum. Ama o zaman o belki ile gitseydim, kesinlikle o yarışmayı kaybedecektim. Çünkü hayatımda hiçbir zaman belki ile yarışmaya gitmedim. Onun için olimpiyatlara gitmemeye karar verdim. Daha sonra yine bir seçim oldu. Orada oy kullananlar salonda ’Hangisi Halil, hangisi Naim’i konuştular. Kardeşim Türk halterinin geleceği için siz oy kullanacaksınız. Bırakın Halil’i, Naim’i. Beni tanımayan, Naim Süleymanoğlu’nu tanımayan hiçbir kimse Türk halterinin geleceği için oy kullanamaz diye ben sporu bıraktım, protesto ettim, belki bir şeyler değişir diye. Baktım 1-2 sene geçti kimsenin arayıp sorduğu yok, demek ki insanlar bunu istiyormuş dedim. Daha sonra gizli gizli çalışmaya başladım. İnsanlar son yaptıklarıyla anılıyorlar. Evet, ben 10 defa Avrupa ve 5 dünya şampiyonu oldum ama 2005’teki doping lekesinin temizlemeyeceğini biliyorum. İsteyerek bırakmadım, çok zoruma gitti, halen daha gidiyor. Bazen ’Yine bir Halil Mutlu olsaydım da bu kadar başarılı olmasaydım’ diye söylediğim olmuştur."

"AİLEM ÇOBAN OLMAMI İSTİYORDU"

Hayalindeki mesleği soran öğrenciye Mutlu, "Ailem çobanlığa doğru sürüklüyordu. Biz kırsal kesimdeydik, ailecek tütünle uğraşıyorduk. Fakat benim hayalimde, matematik öğretmeni veya profesörü olmak vardı. Ailemin hayali ise köyde kalmam ve kendilerine yardımcı olmamdı. Halterci olana kadar sporcu olmak aklımın ucundan bile geçmedi. Parasız eğitimle matematik hocası olmak isterdim" yanıtını verdi.

"BİLEREK DOPİNG YAPMADIM, YAPSAM ALASINI YAPARDIM"

Mutlu, "Bu kadar başarılı bir sporcuydunuz fakat neden doping kullandınız?" sorusu üzerine, "Çamur atabilirdim, ’Şu yaptı’ da diyebilirdim. Ama adamlarda yaptıklarının arkasında duracak kadar yürek yok. Ben lafa değil lafı söyleyene bakarım. Söyleyenler ve yapanlara bakıyoruz ve sindirmeye çalışıyorum, yapacak bir şey yok. Bilerek yapmadım. Bilerek yapsaydım alasını yapardım. Gidip 20-30 senelik ilaçlarla yakalanmazdım. Dünkü çocuklar biliyor da 25 senede ben mi öğrenemedim. Bunları bir bilene bir de yapana sor diyorlar. Biz bileni de yapanı da biliyoruz ama maalesef bir şey yapamıyoruz" ifadelerini kullandı.

Spor hayatında elde ettiği başarıları "Rakamlara takılmama ve her seferinde sıfırdan başlama" özelliğine bağladığını dile getiren Mutlu, öğrencilere çok çalışmaları ve mücadele etmeleri tavsiyesinde bulundu.