Kardof üyesi Yasin Şavlı yaptığı açıklamada ''Göktepe'de bir günde 4 mevsim yaşadık.Bu hava şartlarına rağmen zorlu ancak bir o kadar güzel etkinlik yaşadık'' dedi.

Gezi Yazısı;

Bu faaliyete başlarken nereye gideceğimize ve neler göreceğimize dair hic bir fikrim yoktu. ama Alahanda durduğumuzda Mut'u pamuklar altinda kalmis gibi gosteren bulut denizi cok guzel bir gunün habercisi gibiydi sanki..

sonrasında köprüye gittik kahvaltı için. simit, çay, krem peynir ve zeytinden oluşuyordu kahvaltımız. karnımızı doyurduktan sonra cok vakit geçirmeden minibüsle Goktepeye doğru yola devam ettik. zirveye 700 metre kala şoförümüz Fehmi Abiyle vedalastik. Kizilalan Yaylasında asıl yolculugumuz başlamıştı. rehberimiz Kravga Koyünden Kemal Abiydi. o ana kadar cok yurumeyecegiz saniyoduk ama oyle değilmiş :)

kizilcam, koknar ve ardıç ormanlarının icinden yürümeye başladığımızda ağaçların güzelliği bizi şaşkına çevirmişti bile. vadide kivrila kivrila akan Goksu'yu o acıdan seyreylemekte baska bi tattı.

yürüyüşümüzün ilk saatlerinde hava parçalı bulutluydu. zirveye tırmanışımız yürüyüşümüzün en zorlu kismiydi. grup bi ara dağılır gibi oldu. ama Benan Abinin 2 kez kukreyisi arkada kalanları toparladı :)
neyseki "kar" başlamadan zirveye ulaştık. yemegimizi de kar yagarken magarada yedik. herkes birsuru guzel seyler yapmis, hepinizin eline saglik :) bu arada zirvedeyken yağışın gelişini izlemekte cok güzeldi. Goksu vadisinin Bucakkisla tarafı kara bulutlarla kapanirken Mut'ta güneş arz-i endam etmeye devam ediyordu. aynı günde 4 mevsimi yasamak bazen zorlayıcı olsada gercekten cok ama cok güzeldi.

yuruyusumuzun ilk zamanlarinda nerde bu çiçekler dıyorduk ama sonrasında basta Goktepenin endemik bitkilerinden olan "ters lale" olmak üzere bir sürü cicek gördük ve fotografladik. üstelik yağmurdan sonra damlalar baska bi güzellik kattı onlara.

zirveden inerken Kaynar Yaylası ve Tahtali Mevkisine doğru yol aldık. inerken bir anda bulut obeklerinin önümüzden geçip gitmesi cok güzeldi. son kısımlarda yine kizilcam ormanlarının icinden ilerledik. yağmur şiddetini en fazla bu anda arttırdı. böyle bir iklimde o ormanların icinden ilerlemekte baska bi guzellikti. hic kimsenin ayak basmadığı, yada cok az insanın ayak bastığı el değmemiş ormanlarda gezmek cok guzel bi duyguydu.

yolculugumuz hava şartları yüzünden biraz uzadı. ama Gulseren Hanim'in organizatorlugu ve katkıları sayesinde guzel bi alabalık yiyip soba ateşinde ısındık, çayımızı da ictik.

dönüş yolunda Fedai Baskan keyifli bir konuşma yaptı, sonrasında sıcak bir muhabbete dönüştü bu konuşma.

sanırım bugun güzelliklerin icinde boğulduk :) 22 km yürüyen biz degildik sanki.. tamam tamam bazılarımız oldukça yoruldu. :) burda deginemedigim güzellikleri de sadece bizimle olanlar bilecek, gelemeyenler kusura bakmasın :) saka bir yana bugun gördüklerimizi kelimelere dökmek hic kolay degil. gelip gezip görmek, işitmek, koklamak, dokunmak; yani yasamak lazım...
herkese tesekkurler ;)

Yasin Şavlı