Müsküler distrofi hastalığı nedeniyle 14 yaşında tekerlekli sandalyeye mahkum kalarak, kötü dönem geçiren Rabia Nur Boyraz, tanıştığı Boccia sporu sayesinde iki yılda hem yeniden sosyal hayata katıldı, hem de antidepresan ilaçları bıraktı. Boyraz, iki yıl gibi kısa sürede milli takıma yükselerek Türkiye’yi Polonya’da temsil etti.

Halk arasında kas erimesi olarak bilinen müsküler distrofi hastası olan 19 yaşındaki Rabia Nur Boyraz, iki yıl önce tanıştığı Boccia sporu sayesinde yeniden hayata tutundu. Boyraz, 14 yaşına kadar yaşıtlarının yaptığı her şeyi normal olarak yapabilirken hastalığının ilerlemesi ile birlikte 14 yaşında tekerlekli sandalye ile hayatına devam etmek zorunda kaldı. Bu durum karşısında büyük bir travma yaşayan genç sporcu hayata küstü. Utandığı ve insanların bakışından rahatsız olduğu için evden çıkmayan ve antidepresan ilaçları kullanmaya başlayan Rabia Nur Boyraz, son derece sıkıntılı bir dönem geçirdi. Ancak, Boyraz’ın hayatı iki yıl önce bir arkadaşının telefonu ile değişti. Kayseri’de Boccia adında bir sporun yapıldığını ve yapıp, yapmamak istediğini soran arkadaşını kıramayarak Boccia ile tanışmaya giden Rabia Nur Boyraz, ilk günden itibaren bu spordaki başarısı ile dikkatleri üzerine çekti. Başarısı ile milli takıma kadar yükselen genç yetenek, Boccia sporundan aldığı destek ile ilk olarak sosyal hayata yeniden döndü. Ardından antidepresan ilaçları bırakan sporcu, artık toplum içine utanmadan çıktığını söyleyen Rabia Nur Boyraz, spor sayesinde ’’Topluma artık bende varım’’ mesajını verdiğini ifade etti.

İki yılda hayata tutundu, madalyaları topladı

Bir arkadaşının tavsiyesi üzerine başladığı Boccia sporunun kendisine yeni bir hayat kazandırdığını dile getiren Rabia Nur Boyraz, ’’İlk olarak 4 Ağustos 2015 tarihinde bu sporla tanıştım. Ailem ilk önce mesafeli yaklaştı. Ağır engelli olduğum için bu sporu yapamayacağımı düşündüler. Ama ben inat ettim ve sonunda ailemde ikna oldu. Boccia Antrenörü Feyza Kaplan bu konuda bana büyük destek verdi. Çalışmalarıma devam ettim ve katıldığım ilk turnuvadan madalya ile ayrıldım. Ardından 3 turnuvaya daha katıldım. BC4 kategorisi yani, elle oynayabilen bir sporcuyum. Son olarak İzmir’de yapılan Türkiye Şampiyonası’nda aldığım derecenin ardından Milli Takım’a seçildim ve milli formayı giyerek Polonya’ya gittim’’ dedi.

Antrenörü olmadan milli formaya kavuştu

Engellilerin yaptığı bir spor dalı olan Boccai’nın Türkiye’de yeni yeni geliştiğini dile getiren Rabia Nur Boyraz, uzun süredir bir antrenöre sahip olmamalarına rağmen, kendi çabaları, aile desteği ve gönüllüler ile çalışarak milli takıma kadar uzandığını söyledi. Boyraz, ’’Kayseri Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü bize inanılmaz bir destek veriyor. Her türlü malzemenin yanı sıra Ferdi Sporlar Merkezi Boccia salonu 24 saat hizmetimizde. Antrenmanlarımız ve turnuvalara giderken özel dizayn edilmiş engelli otobüsünü kullanıyoruz. Bu sebeple İl Müdürümüz Murat Eskici’ye teşekkür ediyorum. Kendisine bir telefon ile ulaşabiliyorum. Bu da bize verdiği değeri ve önemi gösteriyor. Her derdimiz ile ilgileniyor. Ama, ülke genelinde antrenör sıkıntısı var. Bu Kayseri’ye de yansıyor. Uzun süredir bir antrenörümüz yok. Biz ailelerimiz ve gönüllüler ile çalışarak turnuvalara hazırlanıyoruz. Eğer devamlı bir antrenörümüz olursa milli takım forması altında çok daha başarılı sonuçlara imza atabiliriz’’ diye konuştu.

Daha çok görünür olmak ve sponsor bulmak istiyor

Rabia Nur Boyraz, başarısının herkese örnek olmasını isterken, Boccia sporunun Türkiye genelinde daha fazla tanınır hale gelmesini arzuluyor. Boyraz, ’’Ben BC4 sporcusuyum. Yani ellerimi kullanarak atış yapıyorum. Ama mesela BC3 sporcuları asistansız atış yapamıyor. Yani turnuvalarda giderken özel bir dikkat gerekiyor. Böylesi bir spor engelli insanları sosyal hayata yönlendiriyor. Ama elbette külfeti oluyor. Bunun için sponsorlara ihtiyacımız var. Kayseri’de bile Boccia sporunu yapan önemli sayıda insanımız var. Destek ile bu sayı çok daha artar. Evine kapanmış, hayata küsmüş bireyleri bu yolla sosyal hayata katabiliriz. Popüler sporlara oranla maliyet çok daha düşük. Bu branşlara harcanan paranın çok daha azı ile bir çok engelli bireyi topluma kazandırabiliriz’’ dedi.

Turnuva sayısı az

Boccia sporu az tanınması ve sporcularının özel durumları nedeniyle az turnuva düzenlenen bir dal. Buna rağmen Rabia Nur Boyraz, ilk olarak Kayseri’de düzenlenen yerel turnuvada il birincisi oldu. Ardından 2015 yılında Türkiye üçüncüsü oldu. 2016 yılında Aksaray’da Türkiye ikinciliğine uzanan Boyraz, son olarak 2017 yılında İzmir’de yapılan şampiyonada Türkiye birincisi oldu. Bu başarısı ile Bedensel Engelliler Boccia Milli Takımı’na seçilen Rabia Nur Boyraz, Polonya’nın Poznan kentinde düzenlenen BİSFED Avrupa Bölgesel Açık Boccia Turnuvası’nde milli formayı giydi. Antrenörsüz olarak hazırlandığı turnuvada derece yapamasa da ortaya koyduğu büyük başarı ile dikkatleri üzerine çekti.

Anneden tam destek

Rabia Nur Boyraz’ın annesi Hüsne Boyraz, kızının bu başarısı ile gurur duyuyor. Kızı ile birlikte antrenmanlara giden ve Boccia sporunu öğrenen Hüsne Boyraz, kızının her anında yanında bulunmaya çalışıyor. Dört çocuğu olduğunu ve en büyük çocuğunun da müsküler distrofi hastası olduğunu belirten Hüsne Hanım, ’’O zaman bu sporu bilmiyorduk. Bu nedenle o çocuğum bu kadar şanslı olamadı. Şimdi Rabia, bu başarısı ile bizi gururlandırıyor. Bizde kendisine elimizden gelen desteği veriyoruz. Tüm ailelere Boccia sporunu tavsiye ediyorum. Kazandırdıklarını görünce bana hak verecekler’’ açıklamasını yaptı.

Boccia nedir?

Bu spor, olimpiyat oyunlarında oynanmakla birlikte olimpiyatların “Paralimpik oyunlar” adı altında yer almaktadır. Bu spor, toplar sayesinde oynanır ve oyundaki amaç topu en uygun yere göndermek ve de topun rakibin atmış bulunduğu topun saf dışı kalmasını sağlamaktır. Bu oyun, iki takım halinde oynanmaktadır. Oyunun başlangıcında, ufak çaptaki bir top, oyun alanının herhangi bir bölgesine atılır. Bu topun gittiği bölge, oyun içinde atılması gereken topların gitmesi gereken bölge özelliğini taşımaktadır. Aynı zamanda, topun küçük topa erişilmesini zorlaştıran yere atılması da önemlidir. Yani ilk top küçük topun hemen önüne atılırsa, takım bir avantaj yakalamış olmaktadır. Eğer sporcu böyle bir atış gerçekleştirirse, hem küçük topun yer korunmuş hem de ilk top küçük topa yakın bir noktaya konumlanmış olmaktadır.