Programda konuşma yapan Aktif Eğitim-Sen  Karaman  Temsilciliği  Kadın Kolları Başkanı Küçüker ,” Bugün ülkemiz gerek insan hakları gerekse kadınlarımızın genel durumu açısından hiç de parlak bir karneye sahip değildir. Özellikle son yıllarda yaşanan hukuksuzluklar ve hak ihlalleri, sosyolojik olarak zaten kırılgan olan kadın hakları konusunda toplumda ciddi tahrifatlara kapı aralamaktadır.
Peygamber Efendimiz (SAV)’in on dört asır öncesinden gelen “Kadınlar size Allah’ın emanetidir” ikazına rağmen, bugün biz kimi açıdan küçük kızların diri diri toprağa gömüldüğü Arap coğrafyasının cahiliye döneminden çok da farklı olmayan tablolarla karşı karşıyayız.
Bu toplumda töre adı altında genç kızların kendi aileleri tarafından katledilmesine, ahlaksız saldırılara, türlü işkence ve vahşetlerle parçalanmış kadın cesetlerine, genç kızların diri diri sanal ya da gerçek alem bataklıklarına gömülmelerine tanıklık ediyoruz.
Sözde kadınlara hürriyet havariliği yapan yalancı özgürlük tüccarlarının tuzaklarında cinsel objeye, ucuz emek gücüne dönüşen kadınların belki de bilmeden kendilerine nasıl da zulmedebildiklerine şahit oluyoruz çağımızda.
Fıtri farklılıkların ve tabiatının incelikleri üzerine “mutlak eşitlikçi” anlayışın kalın perdesi çekilmiş kadınlarımızın, nasıl erkekle vahşice yarıştırıldığını; Yaratıcı’nın mahiyetine yerleştirdiği derin hislerin “serbest piyasanın gizli eli” tarafından istismar edilmesiyle nasıl “mutlak tüketici”ye dönüştürüldüğünü fark etmiyoruz bile çoğu kez.
Oysa hallerinden bihaber olduğumuz, acılarını görmezden geldiğimiz kadınlar, bu toplumun yarıdan fazlasını oluşturuyor. Erkeklerden oluşan diğer yarının da uzağında değil; anası, kız kardeşi, eşi, evladı. Onun sorunları bu toplumun tümünün sorunlarıdır. Kadınların öldüğü toplumda erkek de yaşayamaz. Kadının eziyet gördüğü, acı çektiği toplumda erkek de mutlu olamaz. Mutsuz ana mutlu çocuk yetiştiremez. Mutsuz çocukların yetiştiği toplumun da mutlu, güvenli, huzurlu olması mümkün değildir.
Bu nedenle, devletiyle, siyasetçisiyle, sivil toplumuyla, akademisyeniyle, sıradan insanıyla hepimiz her soruna olduğu gibi, kadınlarımızın sorunlarına karşı da azami duyarlı olmak, çözüm aramak ve bulmak zorundayız.
Çözüm için çıkılan yolların kendisinin soruna dönüşmemesi için de son derece hassas, ilmi, gerçekçi davranmalı; kendi çözümünü dayatan bir anlayışı değil, her katkıya açık, çoğulcu ve demokratik bir anlayışı esas almalıyız. Kadın hukuki hakları bakımından erkekle eşit kabul edilmeli, ancak sorunlarına karşı geliştirilecek çözümlerde erkekle aynı potada değerlendirilmek yerine, mahiyetinde derç edilmiş bulunan fıtri farklılıklarına, tabiatının sınırlarına azami hürmet gösterilerek bütün bunlara uygun hürriyetlerle donatılmalıdır.
Aktif Eğitimciler Sendikası olarak, eğitim çalışanlarının ellerinin toplumun bütün kesimlerine ulaştığı bilinciyle, yarının çalışan, üreten, nesil yetiştiren bütün kadınlarını ve onların kıymetini bilecek erkeklerini daha bir özenle ve idealle yetiştirmeye kendimizi vazifeli biliyor, bütün olumsuzlukların giderilerek daha mutlu, daha huzurlu, daha güvenli bir geleceğin kurulması için gayretlerimizi sonuna kadar ortaya koyacağımızı ilan ediyoruz.
Daha yaşanılabilir bir dünya için tüm kadınlarımızın "Kadınlar Günü" kutlu olsun “ diye konuştu