KMÜ Mühendislik Fakültesi Konferans Salonunda düzenlenen söyleşide Hafız Mehmet Ali Koçak, kendi hayat hikayesini eğlenceli bir dille anlattı. Karaman’da Beşkeçili Hoca olarak bilindiğini söyleyen Koçak, bunun sebebi olarak ise babasının Bozkandak köyünden Karaman’a göçerken tüm hayvanlarını da beraberinde getirdiğini ve şehirde normalin üzerindeki bu hayvan varlığına dikkat çekmek amacıyla komşularının kendilerine “Beşkeçili” lakabı verdiklerini ifade etti.
“Müslüman medeni insandır” 
Kuran’ı çok sevdiğini, şimdiye kadar birkaç yüz hafız ve 30-40 bin civarında talebe yetiştirdiğini belirten Mehmet Ali Koçak, Karaman’da ve Konya’da değerli hocalardan ders aldığını, bunlardan Hacı Veyiszade Mustafa Kurucu’nun kendisini derslerde hep en ön tarafa oturttuğunu anlattı. Hacı Veyiszade’nin “Günde bin kişiye selam vermezsem huzur bulamam” sözünü nakleden Hafız Koçak, “Tanıdığına herkes selam verir. Önemli olan tanımadığına selam vermektir. İslam budur, Müslüman medeni insandır.” dedi.
“İslam tarif edilmez güzelliktedir”
Günümüzde ilim ve irfanla ilgisi olmayan insanların Allah hakkında korku ve cezaya dayalı fetvalar vermesini eleştiren Koçak, “İslam tarif edilmez güzelliktedir. Allah merhametlilerin merhametlisidir.” açıklamasında bulundu.
“Dünyada tek din var, o da İslam” diyen Hafız Koçak, “Medenilik, demokrasi, adalet, ahlak, temizlik, güzellik, edep, ar, namus, şeref burada. Bakmayın aradaki bozgunculara.” şeklinde konuştu. Koçak, özellikle kadınlara kızan, döven, eziyet eden, dışlayan, darılan ve küsen insanlardan nefret ettiğini söyleyerek bunların tam Müslüman olamayacağını dile getirdi.
Kendisinin annesine çok düşkün olduğunu, annesinin de kendisinden hiç ayrılmadığını belirten Koçak, “Bazen annemin ayağını öperdim. Peygamberimiz, ‘Cennet annelerin ayağı altındadır’ buyuruyor. Peygamberimize ‘Kime hürmet edeyim’ diye sorulduğunda ‘Annene’ diyor. ‘Sonra kime’ dediklerinde yine ‘Annene’ diyor. ‘Sonra kime’ dediklerinde ‘Babana’ buyuruyor. O yüzden annelerimizi incitmemek, kırmamak asli görevlerimizdendir. Onlara kızılmaz, buğzedilmez.” diye konuştu.
Eşinin hiçbir zaman annesinden ayrı bir ev tutmak için teklifte bulunmadığını söyleyen Koçak, bu konudaki bir anısını şöyle anlattı: “Bir gün ben ayrı bir ev tutsam diye düşünerek hanıma ‘Ev ev üstünde olmaz’ dedim. O da ‘Olur, bir ev tut, ara sıra gelirsin buraya, ben burdan gitmem’ dedi. Ben de ‘Neyse bari ben de gitmeyim’ dedim. Biz kırk sene anne babamla aynı evde oturduk.”
Söyleşisinde gençlere tavsiyelerde de bulunan Hafız Mehmet Ali Koçak şunları söyledi: “Maneviyata önem verin, temiz olun, temiz konuşun, kardeşlerinizi ikaz edin. Kuran’ı 29 harfi de çıkaracak şekilde iyi okuyun. İslami emirlere ağırlık verin. Of demeyin, af deyin.” 
Hafız Mehmet Ali Koçak, kendisinden talep edilmesi üzerine programda “Zahida aç gözünü” adlı kaside ile Bakara suresinin 118. ayetini okudu. Öğrencilerin sorularını da yanıtlayan Koçak, “Dilinizden düşürmediğiniz dua nedir” sorusuna cevaben “Rabbena âtina” diye başlayan “Rabbimiz, bize dünyada da ahirette de iyilik ver ve bizi cehennem azabından koru” duasının en güzel dua olduğunu belirtti. 
Koçak, son söz olarak gençlere şöyle seslendi: “Sizin birbirine yardımcı olan, birbirini seven, kucaklayan, yani İslam’ın emrettiği şekilde kardeş olmanızı Rabbimden niyaz ediyorum. Yolunuz açık olsun.”
Program, KMÜ İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Halit Çalış’ın Hafız Mehmet Ali Koçak’a plaket takdim etmesiyle sona erdi.