Gezen, son derece manidar cümlelerle dolu açıklamasında şu ifadelere yer verdi.
          “Kıymetli hemşehrilerimiz. Biz ki Alemi Ervah’ta Rabbimize bela diye söz vermiş akıl ve feraset sahibi Müslümanlar olarak 571’de Dünya’yı şereflendiren Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa’yı(sav) gönüllerimize misafir ettiğimiz tarihten; 1071 de Anadolu’ya İslam sancağını diken ve bütün niyeti hakkın ve hakikatin payidar olması olmuş dedemiz Alparslan’ı duyduğumuz zamandan;1400’lü yıllarda ömrü at sırtında zalimlere karşı ceht etmekle geçmiş ceddimiz Fatih’i okuduğumuz günden ve 20. Yüzyılın  en zor zamanlarında  gayesi her dem bu toprakları namahrem ellerden korumak olmuş atamız Abdülhamit’i tanıdığımız andan  bu yana ne mutlu ki millet olarak bu topraklarda hem İslam ile hem de önderimiz, efendimizin sancaktarlığını yapmanın şerefiyle şereflenmişiz.”
             “Biz ki bu kadim medeniyetin bir avuç kalmış neferleri olarak, atalarımızın güttüğü niyeti güder, Peygamberden başka bir hakikat rehberi ve onun getirdiklerinden başka yol bilmez, tüm insanlığın huzur ve mutluluğu için, bizi aslımıza döndürecek ve bize yakışan bir hayat nizamını tek çıkış yolu olarak görürüz. Bütün bu gerçekler ışığında, yaklaşmakta olan Yılbaşı arifesinde necip milletimizin tüm fertlerini akla, iz’ana, ferasete ve itidalli olmaya davet ediyoruz. Her yılbaşı ecnebilere öykünmenin garabeti içerisinde içkili yada içkisiz parti, oyun, eğlence ve müzik adı altında yapılan yılbaşı etkinleri bilinmelidir ki köhne ve kokuşmuş bir zihniyetin Anadoluya enjekte ettiği kirli bir  kandan ve insanımızın üzerine giydirmeye çalıştığı pespaye bir elbiseden başka bir şey değildir. Ve ne yazık ki tüm yaşananlar Anadolu’nun yüreğine saplanan bir hançer ve hilalin üzerine düşen koca bir haçlı gölgesidir.”
          “Bu cihetle, Rabbine söz, Peygamberine gönül ve şehit kanlarıyla yoğrulmuş ve yoğrulan bu nezih topraklara ise ömrünü vermiş bütün halkımıza durması gereken yer de durmalarını, bulunması gereken tarafta bulunmalarını ve özüne yakışır  zaman ve zeminde olmalarını  bir kez daha hatırlatmayı kendimize kulluk ve vatandaşlık görevi addediyoruz. Akabinde her yıl kutlamaktan onur duyduğumuz ve 31 Aralık 2016 Cumartesi akşamı Kazım Karabekir Kapalı Spor Salonunda saat 19.30’da dolu dolu ve manevi atmosferi beraberinde kutlanacak olan  “Mekke’nin Fethi” programını bir kez daha idrak edeceğimizi ilan eder, tüm hemşehrilerimizi bu müstesna programa davet etmiş olmayı şeref vesilesi biliriz” dedi.
         Aralık ayı içerisinde yapılan ve binlerce öğrencinin katılımı ile gerçekleşen  “Siyer-i Nebi” yarışması ödül töreninin yapılacağı, Konuşmacı olarak “Evrensel Hafızlar Derneği Genel Başkanı Harun Aytaç”ın yer alacağı, Ezgi ve İlahi gurubu “Gurup Yürüyüş”ün de sahne alacağı gece de,  katılımcılara bir de kura ile ücretsiz “Umre” hediye edeceklerini söyleyen Gezen; “Ölüme bir adım daha yaklaştığımız bir yılın sonunda, İslam Alemi’nin ve tüm mazlum milletlerin acısının dindiği, gözyaşının son bulduğu günler için dua eder, Karamanlı kardeşlerimi engin muhabbet ve sevgi ile selamlıyorum diyerek sözlerini tamamladı.