KARYURTDER ( Yeşeren Umutlar Ve Refah Toplumu Derneği) Başkanı Ali İmran Aksu çeyrek final maçı öncesi yaptığı açıklamada; bizim amacımız devlet korumasında kalan kardeşlerimize örnek modeller olabilmek ve bu çocuklar üzerindeki negatif bakış açısını değiştirip, geçmişten geleceğe büyük bir aile olduğumuzu hissettirerek hayata pozitif anlamda bakabilmelerini sağlamaktır. Maalesef bir çok nedenden dolayı 'Yurt Çocuğu arması olumsuz bir etikete dönüştü. Bu manada bizler üzerimize aldığımız sorumluluğun ne kadar hassas olduğunun farkındayız. Gün gelecek bu çabalarımız sonuç verecek ve herkes ' Yurt Çocuğu' etiketinin paha biçilemez bir markaya dönüştüğünü görecek. Ne yazık ki son dönemde sosyal medya üzerinde 'YUVALAR KAPATILSIN' gibi birtakım anlamsız slogan ve paylaşımlara rastlıyoruz. Bu sloganların yurt camiası içinde hiç bir geçerliliği yoktur, fakat yuva ve yurtların toplum vicdanında ne kadar hassas bir noktada olduğunu hesaba katarsak, bu paylaşımı yapanların toplum nezdinde emellerine ulaşabileceği endişemiz ortaya çıkmaktadır. Halkımızı bu tür paylaşımlara destek vermemeleri konusunda uyarmak isterim. Çünkü, bu kurumlarda yarım milyondan fazla insan yoğrulmuş ve bir şekilde hayata tutunmuştur. Günde yüzlerce çocuk sirkülasyon halinde olup, 5.000 dolayında çocuk ise farklı kurumlarda devlet korumasında yetişmektedir. Bu kurumlara ihtiyaç duyan milyonlarca çocuk olduğu gerçeğini de unutmamak gerek. Bu bağlamda her kişi ve kurum attığı sloganın ne noktaya varabileceğini iyi düşünmeli. Dikkat çekmek ve gündemde kalabilmek için bu tür popülist söylemler geliştirmek kafa karışıklığı ile yurt camiasına zarar verir. Şayet amaç bu ise kurumsal faydayı yok sayan' Yuvalar Kapatılsın ' sloganı ihanet değil ise nedir? Bizde diyoruz ki ; 'Yuvalar Kapatılmamalı' iyileştirilmeli ve geliştirilmeli. Nitelikli personeller eşliğinde sistematik olarak kompleks yapılara dönüştürülüp kentsel ve bölgesel hizmetler vermeli. Dini, edebi ve müspet ilimlerin yanında, çocukların yetenekleri yönünde sanatsal, sporsal ve meslek dallarına yönlendirilmeli. Keza bahsi geçen sistemde yetişen çocuklara ortak devlet kültürü benimsetilip yönetimsel anlamda devlet kademelerinde, ordu ve bürokraside kadro ve görevler verilmeli. Bu bağlamda; hakir görülüp devlet üzerinde kambur olduğu düşünülen ve istismar anlamında 'kullanılabilir potansiyeller' olarak algılanan yuva ve yurt çocuklarının devletimiz ve milletimiz için büyük bir kazanıma dönüştüğünü görürüz. Unutulmaması gereken asıl konu ' bu çocukların toplum içinde istismar edilerek bu kurumlara geldiğidir. Yuvalar Kapatılmasın ! İyileştirilsin, geliştirilsin. Hem devletimiz hem milletimiz hem de çocuklar kazansın.’’ dedi.