Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Ereğli Eğitim Fakültesi ve Kdz. Ereğli Belediyesi işbirliği ile ‘Madde Bağımlılığı ile Mücadele’ paneli düzenlendi.

Kdz. Ereğli Atatürk Kültür Merkezi Nikâh Salonu’nda gerçekleştirilen panele konuşmacı olarak BEÜ Eğitim Fakültesi Eğitim Bölümü’nden Yard. Doç. Dr Ramazan Şükrü Parmaksız, Doç. Dr. Levent Atik, Yard. Doç. Dr. Sezai Kalafat ve Yard. Doç. Dr. Sultan Kurt katıldı.

Çok sayıda lise ve üniversite öğrencinin katıldığı paneli Karadeniz Bölge ve Garnizon Komutan Vekili Deniz Albay Tuğrul Sevinç, Belediye Başkan Vekili Reşat Latif, Ereğli Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Azar, İlçe Emniyet Müdürü Timur Özgen’de izledi.

Panelde ilk konuşan BEÜ Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Levent Atik, madde bağımlılığının nedenlerini anlattı. Uyuşturucudan korunmanın en iyi yolunun hiç başlamamak olduğunu söyleyen Atik, madde bağımlılığının bir hastalık olduğunu ifade etti.

Madde bağımlılığının en büyük nedenlerinin merak, arkadaş ortamı, yalnızlık hissi olduğunu belirten Atik, “Bir kereden bir şey olmaz, bana bir şey olmaz, ottur zararı yoktur, ben bağımlı olmam gibi söylemler kesinlikle doğru değildir. Bunlarda bağımlı olmanın nedenlerinden bazılarıdır” dedi.

Atik konuşmasında şunları söyledi; “Bu hastalık belki sinsice belki de çok açık yayılabiliyor ama bir hastalık olarak algılamak ve ele almak gerekir. Her hastalık gibi bağımlılık hakkında da bilgilenmek şart. Bir diğer husus da korunmak şart. Nasıl korunuruz. Belki de en iyi korunma yöntemi hiç başlamamak. Çünkü başlandığı zaman maalesef arkası geliyor ve bir takım sonuçlara yol açıyor." Bağımlılık yapan maddelerin kullanımının kısa veya uzun vadede bir takım sonuçlara yol açtığını kaydeden Atik Belirli bir süre zararlı madde kullanıldığında bazı belirtiler veya karşı karşıya kalınan sorunlar var. Uzun vadeli kullanım sonucunda tolerans (direnç), alınmadığı takdirde direnç yaşanması ve kişinin hem fiziki sağlığını hem de sosyal etkileşimini bozduğunu biliyoruz. Kullanıma başladıktan sonra başvurulan bırakma girişimleri çoğu zaman sonuçsuz kalarak geriye dönüşlerle sonuçlanabiliyor. Bağımlı bir kişi gün boyunca maddenin etkisindedir, azaltamaz ve kesemez. Mevcut bir fiziksel rahatsızlığa rağmen alım azaltılamaz ve kesilemez. İstenmeyen kalıcı veya tekrarlayıcı toplumsal veya kişiler arası sorunlara rağmen kişi madde almaya devam eder. Evlilikle ilgili sorunlar, boşanmalar, arkadaşlarla ilişkilerin bozulması, iş veya okula devamsızlık sık görülen sonuçlardır. Özellikle sabahları el ve parmak titremeleri, kramplar, kol ve bacaklarda duyu kaybı, terleme, bulantı, kusma, iştahsızlık, kaygı, huzursuzluk, sinirlilik, karabasanlı uykusuzluk, olmayan şeyler hissetme, görme ve duyma yani halüsinasyon ve bayılma bu süreçlerde rastlanan sonuçlardır." Daha ağır durumlarda ise yaygın ve yoğun halüsinasyon, gerçeklik duygusunun yitimi, yoksunluğa bağlı epilepsi krizi, yoğun bilinç kaybı, sanrı ve bedensel bozukluklar ortaya çıkar."

Panelde konuşmacı olarak Yardımcı Doç. Dr. Sezai Kalafat, Yard. Doç. Dr. Sultan Kurt da ailelerin çocuklarına vakit ayırıp kendileri ile iletişim içerisinde olmalarının madde bağımlılığını önleyen en önemli faktörlerden olduğunu savundu.

Panelistler yaptıkları konuşmaların sonunda öğrencilerden gelen sorulara da yanıt verdi.