KONYA (AA) - ABDULLAH DOĞAN - Konya'da yaşayan ve 28 Şubat sürecinde Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararıyla Türk Silahlı Kuvvetleri'nden (TSK) Jandarma Astsubay Kıdemli Üstçavuş Halit Bağdatlı, ihraç kararını bir süre ailesinden gizlemek zorunda kaldı.Bağdatlı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, TSK'dan eşinin başörtülü, kendisinin de dindar olması nedeniyle atıldığını söyledi. Bağdatlı, 1971'de Ankara Jandarma Astsubay Okulundan ikincilikle mezun olduğunu belirterek, 27 yıl boyunca TSK'da başarılı hizmetlerde bulunduğunu aktardı.Orduda 21 farklı ilde görev yaptığını anlatan Bağdatlı, 1990'lı yılların başında "koğuşta namaz kıldığı" gerekçesiyle askeri mahkemede yargılandığını ve 17 gün hapis yattığını ifade etti.- "İnançlı olduğum için uzaklaştırıldım"Bağdatlı, 28 Şubat sürecinde ise soruşturma açılmadan ordudan uzaklaştırıldığını dile getirerek, o günleri şöyle anlattı:"Diyarbakır İl Jandarma Komutanlığında görev yapıyordum. Gece yarısı muhabere askeri bana bir not sundu. Yazıda, iki yüzbaşı ve iki astsubayın ordudan YAŞ kararıyla ilişkisinin kesildiği bilgisi yer alıyordu. Bunlardan birisi bendim. Çok duygulandım. Daha önceden hiçbir isnat edilen suç yok. Zaten suçumuz olsa disiplin mahkemeleri var. Daha ağır suçumuz olsa askeri mahkemelerde yargılanırız. 22 Haziran 1998'de suçsuz yere ordudan atıldık."İhraç edilmesinin ardından Genelkurmay Başkanlığına dilekçe ile başvurduğunu belirten Bağdatlı, "Sonradan disiplinsizlik nedeniyle ordudan atıldığımızı öğrendik. Dilekçeyle müracaat ettik, 'nedir bu disiplinsizlik' diye. Bize verilen yazılı cevapta, 'YAŞ'ın 16 numaralı kararıyla ihraç edildiniz' denildi. Alay komutanı bile şaşırdı. Başarılı bir askerdik. Takdir edilen işler yapıyordum ve mesleğimi seviyordum" diye konuştu.- İhracını ailesinden saklamışİhraç kararını bir süre ailesinden gizlemeye çalıştığını dile getiren Bağdatlı, üniversite sınavına girecek oğlunun moralinin bozulmaması için 2-3 gün üniformasıyla gezdiğini bildirdi.Bağdatlı, tüm çabalarına rağmen ordudan atıldığının kısa sürede duyulduğunun altını çizerek, şöyle konuştu:"Eşim başörtülü. İnançlı olduğum için ordudan uzaklaştırıldım. Sosyal hayatımız onlara uymuyordu. İçkili ortamlarda bulunmuyorduk. Ailem atıldığımı duyunca çok üzüldü. Eşimin psikolojisi bozuldu ve yeşil reçeteli ilaçlardan kullanmaya başladı. Stresli ve sıkıntılı günler yaşadık. Samimi olduğumuzu düşündüğüm arkadaşlarım bile dışladı. Ortada kaldık. Rütbemiz er statüsüne düşürüldü. Beylik tabancası, pasaport ve askeri kimliğimiz alındı. Ordudaki 27 yıllık emeklerim yok sayıldı. Sonrasında iş bulamadım. Girdiğim iş yerlerine de baskı yapıldı ve işten çıkardılar. Bir yere başlıyorum 3-4 ay çalışıyorum sonra bana gerekçesiz kapıyı gösteriyorlar. Türkiye'de 28 Şubat sürecinde ordudan ihraç edilen en kıdemli astsubay benim."Konya'daki bir yardım vakfında hizmet verdiğini söyleyen Bağdatlı, "Bu kadar yıl sonra kooperatife girerek ev sahibi olabildim. Ordudan atıldıktan 13 yıl sonra haklarımız, hükümetin çıkardığı yasayla tevdi edildi. 28 Şubat Davası'na müdahil oldum. Duruşmalara gidiyorum. Onlardan davacıyım" ifadelerini kullandı.