Karaman 2014 seçimlerine hazırlanıyor. Muhalefet partilerinin güçlülerinden CHP ve MHP, daha önce adaylarını açıklayıp seçim yarışına başladılar bile.

Siyaset bu, ne olacağı  belli olmaz. Ancak siyasi hava, anketler ve tablolar AK Partiye büyük şans tanıdığından tüm dikkatler AK Parti üzerinde yoğunlaştı.
İzmir Toplantısında Başbakan, Karaman Adayının Ertuğrul Çalışkan olduğunu açıkladı. Gidişat Çalışkan’a müstakbel Belediye Başkanı denilebileceğini gösteriyor.
Karaman ölçeğindeki şehirlerin genel yapısında bir özellik vardır. Değişiklikler kolay kabul görmez ve değerlendirme yapılmadan ilk intibalar yüksek sesle haykırılır.
Çalışkan’ın bu güne kadarki başarılı geçmişi, sevecen ve sempatik yapısı, zekası ve iyi niyetli yaklaşımları çok olumlu bir havada karşılanmasına sebep oldu. Ancak çatlak bir kaç ses de çıkmıyor değil.
Daha dün kadar yakın bir geçmişte, Kamil Uğurlu Karaman Belediye Başkan  Adayı olduğu günlerde bundan çok daha fazla sesler duymuştuk. Çok kısa bir zaman sonra da, bu yüksek sesleri çıkaranların bir anda lehte slogan atar hale dönüşmesine de şahit olduk.
Basında, parkta, yolda, sokakta, sosyal medyada büyük övgüler alan Mevcut Başkan Kamil Uğurlu, aday olmanın sevinç ve heyecanını yaşayamadan, duyduğu bu yüksek seslerden rahatsız olmuştu.

Bu yüksek sesler ne onun adaylığına engel olabildi, ne Belediye Başkanı olmasına. Bir çok olumsuzluğa zaman zaman tek başına karşı durdu, çareler aradı, buldu ve çözmeye çabaladı. Bu arada da büyük bir azim içersinde başladığı hizmetinde ister istemez gecikmeler yaşadı. Dün, o sesleri çıkaranlar, aday gösterilmemesine belki de en çok üzülenler oldu.
Çıkan seslerin ana başlıklarından ilki kişilerin memleketleri ile ilgili. Dün Kamil Uğurlu için “Karamanlı Değil” diyenler, Karaman Kültürü ile ilgili bir diyaloğa girdikleri zaman, Kamil Bey karşısında ne kadar cüce kaldıklarını görünce, mor renklerden ton aradılar. Üstelik kendilerinin bildiği 5-10 yıllık Karamanı değil tarihin ilk yıllarından beri Karaman hakkındaki bilgileri karşısında durmak yerine, öğrenmek istifade etmek cihetine gittiler.
Dün engellemek için Konya’dan kaset getirtenler bu gün gidişine ağıt yaktıkları kişinin halefine saldırmakla meşgul.

Bu gün ömrünün neredeyse tamamını Karaman’da yaşamış, Şehit olan babasının, Hamisi olan Dedesinin Nüfus Kaydından dolayı aynı laflar Ertuğrul Çalışkan için söylenmekte. Bunu söyleyenlere Karamanın 5 muhtar ismini say deseniz, ya da falanca köye nereden gidilir, Karaman İmar Planının kapsadığı alan ne kadardır, Karamanın kaç mahallesi vardır diye sorsanız pişkinlik gösterecek sözler aramaya başlayacaktır.

Bir diğer başlık da falancanın adamı meselesi. Yaşar Evcen, Ali Kantürk, Kamil Uğurlu için söylenen bu laflar daha ilk dakikadan başladı. Ama zaman Belediye Başkanlığı yapan her bir kişinin Karamanlının adamı olduğunu gösterdi.

Elbette tüyü bitmemiş yetime hizmet götürmekle mükellef kişiler, güç sahibi birilerinden destek alacaktır. Bu şahıs Hükümetin para kasası ve bu paranın yöneticisi olursa bu büyük bir şans ve imkandır. O Lütfi Elvan ki, ilk günden beri ve hala Kamil Uğurlu’nun tüm projelerine tam destek vermiş, ilk günlerde yaşanan sıkıntılarda yanında olmuş ve destek vermiştir. Eğer “bu memleketin evladıyım” diyorsa buna da mecburdur. Aslını inkar etmemiş üzerine düşeni yapmıştır. Yapmalıdır da.

Her Karamanlı da aynı mantık ve görüş içinde olmalıdır. Belediye Başkanlığı gibi gerçekten çok zor bir görevi ifa eden insandan eğer verim bekleniyorsa, adım başı yalan yanlış eleştiri, nefsi tatmin etmek için ileri geri söylenmiş laflar yerine, bilinçli bir vatandaş gibi davranmak kaçınılmazdır. Yani bir yanlış var ise ve bu yanlıştan eminsek, bunu bir intikam uygulaması ile değil, hatanın düzeltilmesi adına medenice ifade etmek ve çözüm yolunu da birlikte getirmek gerekir. Her göz aynı görür ama her fikir farklı değerlendirir. Bir konu ve uygulama hakkında oluşacak fikirlerimizi de, yine bize dönecek hizmetler olacağından, açık yüreklilikle paylaşmak, hizmet verimini arttıracaktır.

Ben kazanamadım, Benim Adamım Kazanamadı, Bu işi sadece ben/bizim adamımız yapar mantığı da çıkan yüksek seslerin bir başka sebebi.
Dün, Karamana önüne çekilen bir sürü set ve engele rağmen gelen, takdir edilecek ve alkışlanacak pek çok hizmeti de, mazeret üretmeden gerçekleştiren Kamil Uğurlu bu şehre pek çok şey öğretmiştir. Bu gerçeği müstakbel Başkan Ertuğrul Çalışkanın bile inkar etmesi imkansızdır.
Şimdi gün, Kamil Uğurlu’nun başlattığı güzellikleri devam ettirmek ve O’nun başlattığı kalıplar çerçevesinde, yeni fikirler, yeni uygulamalar ve yeni projeleri hayata geçirmektir.

İl Genel Meclisi Başkanlığı gibi hatırı sayılır ve kolay bir görevi, Belediyecilik adına bırakarak, yeterli sayılabilecek bir dönem Belediye tecrübesini alan, Kamil Uğurlu gibi branşında usta bir öğreticiden de eksiklerini gideren Ertuğrul Çalışkan Karaman için yola çıkmıştır.
Tıpkı 5 yıla yakın bir süre önce, Karamana gelip de “Ben Hizmet Etmeye Geldim” diyen Başkan Uğurlu gibi.
Başarısı tek başına sağlanamaz.

Başarılı olmasını istiyorsak, ister parti yönetimi, üyesi, ister belediye personeli, ister sade bir vatandaş, ister siyasi muhalif, ister basın mensubu, isterse de kazanamamış bir rakip olalım;

Ya hayırlı şeyler söylemeli, Ya da susmalıyız.
Çünkü kem sözler yeni bir yerel seçime kadar hiç bir yarar getirmeyecek, aksine zararı kendimize, Karaman Halkına olacaktır.