Türkiye ekonomisi üzerine 20’nin üzerinde kitabı yayımlanan iktisatçı-yazar Mustafa Sönmez, inşaat sektörünün siyasi ve ekonomik boyutlarıyla ele alınması gerektiğini belirtti.

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Adana Şubesi, Adana ve Türkiye’nin en önemli gündem maddelerinden birini oluşturan konut ve inşaat sektörünü masaya yatırdı.

Seyhan Belediyesi Kültür Merkezi’nde gerçekleşen “Daralan Kriz Çemberinde Konut ve İnşaat” konulu söyleşinin moderatörlüğünü İMO Adana Şube Başkanı Nazım Biçer yaptı. Biçer, Türkiye’nin genelinde, plansız, çağdaş anlayıştan uzak, kıt olan kamu kaynaklarının israf edilmesine, tarım alanlarının tahribine, çarpık yapılaşmaya ve sosyo-kültürel sorunlara neden olan bir anlayışın fütursuzca devam ettirildiğini söyledi.

Yazar Mustafa Sönmez ise, inşaat sektörünün yabancılara bağımlı bir sektör haline geldiğini savundu. Sektörün dışarıdan gelen dövizlerle yürütüldüğünü anlatan Sönmez, dolaylı yollarla inşaat sektörüne yabancıların yaptığı yatırımların ileri ki dönemlerde sonlanması durumunda ekonomide ciddi anlamda bir daralma yaşanacağını ileri sürdü. İnşaat sektörünün büyümesinin istihdama katkısı olduğunu da anlatan Sönmez, “Ancak insanlar güvencesiz ve asgari ücretle çalıştırılıyor. Ama istihdam yok diyemeyiz. Yabancı sermaye 10 yıl boyunca Türkiye’ye inşaat konusunda yatırım yaptı. İşsizlikte azalma olmazken istihdam arttı. Bu nasıl oldu derseniz. Ev kadınları ve benzeri hiç çalışma hayatına girmemiş kişiler çalışmaya başladı. Böylece istihdam sağlanmış oldu. Ancak hala 3 milyon resmi işsizimiz, 2 milyonda resmi olmayan işsizimiz olmak üzere 5 milyon işsizimiz bulunmakta. İstihdam edilen kişilerde siyasi iktidara oy potansiyeli sağlıyor” diye konuştu.

"402 MİLYAR DOLAR BORCU SADECE İNŞAATLA KAPATAMAZSINIZ"

Kredi ile alınan konutlarda bir düşüş yaşandığını söyleyen Sözmez, “Yabancılar Türkiye’yi artık riskli ülkeler arasında görüyor. Eğer yatırımlar geri çekilirse ülke ekonomisinde ciddi oranda bir daralma yaşanacaktır. Yabancı para girişi ülkeye 2013 yılından sonra azalmaya başladı. Sebebi de haziran olayları, cemaat-AK Parti kavgası ve benzeri faktörler. Türkiye ekonomisini yabancılar kırılgan bir ekonomi olarak görüyor. Konut sektörünün altında yabancı para var. Yabancılar artık Türkiye ekonomisini kırılgan, siyasi yapıyı riskli olarak değerlendiriyor. 2013 ortalarından sonra şemsiye ters dönmeye başladı. Ekonomi, küçülme kulvarına girdi. Şimdi daha az inşaat faaliyetine tanık oluyoruz. Bundan sonra inşaat ve konut ekonomisi ne olacak sorusu beraberinde ülke ekonomisi ne olacak sorusunu getirdi. Ülkenin jeopolitik durumu da sorgulanmaya başlandı. Tüm olumsuzluklara rağmen hükümet inşaattan vazgeçmeyecek gibi görünüyor. Türkiye’de inşaat ve konuttaki artış kent suçlarını da beraberinde getirdi. Tarım arazileri yok edildi, sanayi sektörü geri plana atıldı, yeşil alanlar bitirildi. İnşaatlardaki problemleri çözmek için yeni kamu kaynakları ayrılmaya başlandı. Yeni problemler baş gösterdi. Adana’da da yeni rant alanları için yeni imar planları uygulanmaya başlandığını duyuyoruz. Çünkü oyun böyle kuruldu. Ülkemizin toplam dış borç stoku 402 milyar dolar. Bu borcu sadece inşaatla kapatamazsınız. Yüksek döviz ve yüksek faiz arasına sıkışmış bir ekonomi var“ ifadelerini kullandı.