Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Üyesi Dr. İsmail Bulca, 6131 Sayılı yasa ve ondan sonra çıkan yönetmeliklerle sadece iş yeri hekimlerinin görevler ve sorumluluklarının tanımlandığını, İş yeri Hekimlerinin İSG KATİP üzerinden bir elektronik sözleşme ile çalıştığını, iş yeri Hhekimlerinin hakkını, hukukunu koruyan özel bir sözleşmeleri olmadığını söyledi.

Adana Tabip Odası Avukatı Ebru Atıcı Sevindik, İş yeri Hekimi-TTB Merkez Konseyi Üyesi Dr. İsmail Bulca konuşmacı olarak katıldığı Adana Tabip Odasının düzenlediği "İş yeri Hekimlerinin Özlük Hakları ve Hukuki Sorumlulukları" panelinin açılış konuşmasını yapan Adana Tabip Odası İş yeri Hekimi Komisyonu Başkanı Dr. Muhsin İnal, “Üretim alanındaki yapısal, hukuksal ve işverenin ihmallerinden maddi kayıplarını gözeterek sorumluluğunda olanları yapmamasından kaynaklanan iş kazaları, meslek hastalıkları dünya standardının üzerindeki bizlere acı veren rakamlarla karşımıza çıkıyor. Olumsuz çalışma koşulları içerisindeki meslektaşlarımızın kendilerinden kaynaklanmayan bu olumsuzluklara maruz kalıp, bir takım sorumluluk ve müeyyideler yüklüyor. İşverenin iş yeri hekimine olan dayatmaları en aza indirmek ve hekimleri korumak için bu bilgilendirme toplantısını düzenlemiş bulunuyoruz. Değerli, bilgilerini bizlerle paylaşan konuşmacılarımıza ve katıldığınız için sizlere çok teşekkür ediyorum” dedi.

İş yeri hekiminin özlük hakkının bulunmadığını, sadece görev ve sorumlulukları bulunduğunu, artık sözleşmelerini elektronik ortamda İSG KATİP üzerinden tek bir tıkla yaptığını, ortada bir sözleşme bile olmadığını ifade eden Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Üyesi Dr. İsmail Bulca, “6331 sayılı yasa meslek örgütlerinin ve muhalefet partilerinin her türlü itirazına karşı işveren örgütleriyle birlikte çıkartıldı. Ne iş yeri hekimlerini, ne iş güvenliği uzmanlarını, nede diğer sağlık personeli diye isimsizleştirilen hemşiresi, sağlık memuru, acil tıp teknisyenlerini ve çevre sağlığı teknisyenlerini korumadığı gibi hiçbir çalışanı korumamaktadır. İş yeri Hekimlerinin görev ve sorumlulukları artırılırken, iş güvenceleri yok edilmiştir. İş yeri Hekimi Meslek örgütlerinden koparılarak bir yandan yalnızlaştırılmış, diğer yandan da mesleki bağımsızlığı yok edilmiştir. İşveren; İş yeri Hekimi ve İş Güvenliği Uzmanını görevlendirilmekle yükümlü kılınmış. Sonra da bütün sorumluluk görevlendirilmiş olan İş yeri Hekimi ve İş Güvenliği Uzmanına yüklenmiştir. İş yeri Hekimlerinin çalışma süreleri azaltılırken, azaltılan bu sürelerde yapamayacağı kadar iş tanımlanmıştır. İşveren sadece yazılı olarak kendisine bildirilen işlerden sorumlu tutularak korunmaya çalışılmıştır. İşverenin cezai sorumluluklarını, İş yeri Hekimi ve İş Güvenliği uzmanına yıkmasının önü açılmıştır” şeklinde konuştu.

İş yeri hekimleri görevlendirildikleri iş yerlerinde iş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili alınması gereken tedbirleri işverene yazılı olarak bildirmekle ve bildirdiği hususlardan hayati tehlike arz edenlerin işveren tarafından yerine getirilmemesi halinde ise durumu Bakanlığın yetkili birimine bildirmekle görevli olduklarını hatırlatan Adana Tabip Odası Avukatı Ebru Atıcı Sevindik, “İş yeri hekimleri, iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin yürütülmesindeki ihmallerinden dolayı, hizmet sundukları işverene karşı sorumludur. İşveren, iş yeri hekiminin ihmali ile doğrudan ilintili zararları için iş yeri hekiminin kusuru oranında iş yeri hekimine rücuu edebilecektir” dedi.

Sevindik, 4857 Sayılı İş Yasasına Bağlı Olarak Çalışan Hekim (İşçi Hekim) belirli süreli sözleşmenin geçerliliği, kıdem tazminatı, ihbar yükümlülüğü tazminatı, haftalık çalışma süresi, yıllık izinler, hafta tatili ve genel tatiller konusunda bilgi vererek En az 30 çalışanı olan işverenin çalışanı doktorun sözleşmesini haksız feshi halinde (doktorun en az 6 aylık çalışması olmak kaydıyla) işverene karşı işe iade davası açılabileceğini de söyledi.

Konuşmaların ardından katılımcı iş yeri hekimleri merak ettikleri sorularına yanıt bulma şansı yakaladılar.