Türk Halk Müziğine kazandırdığı 120 bestenin yanı sıra eşsiz yorumuyla milyonlarca kişinin gönlünde taht kuran Nurettin Rençber, Adana’da verdiği konserde yoğun ilgi gördü.

Seyhan Kültür Merkezi’nin salonunda boş koltuk kalmayınca ek koltuklar yerleştirilen konserde ünlü sanatçı, dillerden düşmeyen birbirinden değerli eserlerinden örnekler sundu.

Seslendirdiği eser sonrasında dakikalarca alkışlanan Nurettin Rençber, türkü geçişlerinde dinleyicileriyle de sohbet ederek, konserine ayrı bir renk kattı. Alkış prodüksiyonun organizasyonundaki konserde 3 saat süreyle sahneden inmeyen ünlü sanatçı, konser sonrası kendisine sunulan çiçeği salonda kendisini dinleyen hayranlarının üzerine attı. Rençber, konser sonrası da besteleri, sanatçı kişiliği, yaşamı hayata bakışıyla ilgili sorularımızı yanıtladı.

FARKLI SÖYLEYİP DEĞİŞİK HİSSETTİRMEK

Kendisini türkü söylemekle sınırlamadığını, besteler yaptığını belirten Rençber, “Yaptığım işi isimlendirmek de istemiyorum. Çok zor bir iş yapıyoruz. Farklı söylüyorsanız o güzel bir şey ama eğer herkesten farklı söyleyip değişik duygular hissettiriyorsanız o daha güzel bir şey” dedi.

Beethoven’in “İki tür müzik vardır İyi müzik kötü müzik” sözünü hatırlatan Rençber, “Ben iyi müzik yaptığım iddiasında değilim ama kötü müzik yapmadığımı da biliyorum. Ama benim müziklerimle bir samimiyet ve doğallık var. Hayatın içinden çıkınca bir şey doğal olunca yaşamda karşılığını buluyor. Dinleyicim bunu seviyor ve genellikle konserlerde, kaset kayıtlarından daha fazla zevk alıyor” diye konuştu.

BESTELER İÇİN SADECE AŞK YETMEZ

Rençber, “Bestelerin genellikle hissedilen derin sevgi ve aşkın etkisiyle yazıldığını duyuyoruz. Siz de bu etkilerle mi yazıyorsunuz?” sorusunu şöyle yanıtladı:

“Sevgi ve aşkın temeldir. Ancak sadece kuru sevgi ve aşkla olmaz. Herkes aşık oluyor ama verdiği değer farklı. Biraz okumak, biraz hayatla iç içe olmak, hayatın ve yaşamın ayrıntılarını anlamak, biraz hem kendi adına hem başkası adına korkmak, bütün bunları iç içe koyduğunuz zaman bir şeyler ortaya çıkıyor.”

BAŞKA HAYATLARDA İLHAM VEREBİLİR

Ünlü sanatçı, bestelerini yaparken bazen 20-30 yıl öncesinin hatıralarının, ya da başkasının yaşadıklarının besteciyi yakalayıp etkileyebildiğini belirterek, “Bu bir gözlem işi. Gerçi insanın bir işin içindeyken kendini gizlemesi çok kötü bir şeydir objektif olamaz. Ama başkasının başına gelmiş bir olayda gözlemek de daha objektif sonuçlar verebiliyor. Bunu kitaplar da veriyor. Bazen 70 yılda öğrenemediğiniz hayat tecrübesini 1 kitapta öğrenebiliyorsunuz. Ben hep izleyicilerime, dinleyicilerime, gençlere şunu öneriyorum iyi bir mühendis, iyi bir doktor, iyi bir gazeteci olabilmek için okumak şart. Okumadan hiçbir şey olmaz” dedi.