Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (BTÜ) ile Oyak Adana Çimento Sanayi A.Ş arasında "Sanayici-Üniversite İşbirliği" protokolü imzalandı.

Üniversite öğrencilerinin henüz mezun olmadan sanayiyi tanıması ve çalışmalar yaparak kendilerini yenilemelerine yönelik projeler kapsamında Adana BTÜ ile Oyak Adana Çimento Sanayi A.Ş arasında protokol imzalandı.

Türkiye gibi henüz gelişimini tamamlayamamış ülkelerde üniversitelerle sanayinin işbirliğinin gerçekten büyük önem taşıdığına vurgu yapan Oyak Adana Çimento Sanayi A.Ş Genel Müdürü Kemal Doğansel, dünyadaki üretim hacmine dair çeşitli istatistikler sundu. Dünya nüfusunun sadece yüzde 1’inin fikir üreten, tasarlayan grupta olduğuna dikkat çeken Doğansel, yüzde 9’luk nüfusun üretimi yapan, yüzde 90’lık nüfusun ise üretimin yapıldığı atölyelerde çalışan gruba mensup olduğunu vurguladı. Fikir üreten yüzde 1’lik kesimin de gelir dağılımının yüzde 77’ine sahip olduğunu anlatan Doğansel, üreten kesimin bu gelirde yüzde 20’ye, çalışan yüzde 90’lık kesimin ise yüzde 10 paya sahip olduğunu kaydetti.

"SANAYİCİLERİN ÜNİVERSİTELERE DESTEK VERMESİ GEREKİYOR"

Apple’ın patronu Steve Jobs’un ürünlerini ve girişiminin dayandığı fikriyatı örnek gösteren Kemal Doğansel, "Arzuladığımız şey, üniversitelerimizden yetişen insanların daha çok üreten, tasarlayan, fikir üreten insanlar olarak yetişmesi. Sanayici olarak biliyoruz ki ülkenin imkanları çok kıt, kaynak ayırmakta zorluk çekiyoruz; tasarruf fakiri ülkeyiz ve dış kaynağa ihtiyaç hissediyoruz. Ama buna rağmen elinde imkan olan, bizler gibi sanayicilerin üniversitelere destek vermesi gerekiyor. Neticede bugün çok büyük iddialarımız yok imzalayacağımız protokol neticesinde, başlangıçta çok büyük şeyler yaratacağımızı düşünmüyorum, ülke potansiyelimiz, insan portföyü belli ama, Nasrettin Hoca misali, ya tutarsa? Keşke tutsa da yoğurt olsa tüm Akşehir Gölü" şeklinde konuştu.

"PROTOKOL KAPSAMININ DEVAMI KAĞIT ÜZERİNDE KALMAYACAK"

Adana BTÜ Rektörü Adem Ersoy ise BTÜ’nün diğer üniversitelerden farkının dinamizm olduğunu ifade ederek Adem Ersoy, üniversitedeki öğretim görevlilerinin 2 unsurdan sağlandığını, bunların bir kısmının yurt dışı ihtisaslı, diğer kısmının ise sanayi alanından oluştuğunu belirtti. Ersoy, protokolün devamındaki projelerini şöyle anlattı:

"Bu protokol kapsamının devamı kağıt üzerinde kalmayacak. 2-3 hafta gibi çok yakın bir süreç içerisinde biz Adana Çimentoya gideceğiz ve orada seminer, çalıştay düzenleyip orada beyin fırtınası yapacağız. Adana Çimento’nun sorunları varsa, belirleyip ya bu sorunların kökten çözüleceği bir proje ya da iyileştirici projeler oluşturacağız. Detayları şekillenecek, komisyonlar kurulacak. Aynı zamanda eğitim ve öğrenci stajlarımız çok önemli. Adana’nın içinde Avrupai bir kurum var. Tüm mühendislik dallarında staj yapılıyor. İnşallah güzel işler yapacağız."

DÜNYADA ÜNİVERSİTE-SANAYİ İŞBİRLİĞİ SANAYİ DEVRİMİYLE BAŞLADI

Adem Ersoy, dünyada üniversite-sanayi işbirliğinin sanayi devrimiyle başladığını ancak Türkiye’de sloganda kaldığını vurguladı. İngiltere’de çalıştığı projelerin bütçelerinin Türkiye’deki birçok üniversitenin bütçesinden fazla olduğunu belirten Ersoy, üniversitelere büyük sorumluluk düştüğünün altını çizdi. Üniversitelerin görevi yerine getiremediğini dile getiren Ersoy, "Ayrı bir cumhuriyet gibi her şeyi ayrı, şehirden kopuk, yönünü sadece kampüse döndürmüş, genelde üniversitelerimiz bu şekilde. Yani son 15-20 yıldır bir atak var, umarım bu atak bir ivmeyle gelişim kazanır" diye konuştu.

Oyak Adana Çimento A.Ş’nin 5.2 milyon ton gri çimento ve 350 bin ton beyaz çimento üretimiyle önemli bir şirket olduğunu söyleyen Adem Ersoy, Adana Çimento, sadece üretim kapasitesiyle değil, aynı zamanda kalite, çevre, iş sağlığı ve güvenliği, uluslararası enerji yönetim sistemlerine entegre bir yönetim sistemi oluşturmuş. Her kurumda yok bu" diye konuştu.