Niğde’deki Aladağ’a tırmanış sırasında kaybolan Tarkan Kuvulmaz’ı kurtaran AKUT ekibinde bulunan il temsilcisi Nedim Urcan, "Kendisiyle ilk görüştüğümde bana ’ben her şeyi silmiştim ve atlamak üzereydim’ dedi" diyerek kurtarma anını anlattı.Niğde AKUT İl Temsilcisi Nedim Urcan, kaybolan dağcı Tarkan Kuvulmaz’ı dere yatağı içerisinde 40 metrelik bir uçurumun ucunda otururken bulduklarını söyledi. Urcan, "Ekibimizle haber aldıktan sonra bölgeye intikal ettik. JÖAK’ın arama kurtarma çalışması yaptıklarını öğrendik. Dün akşam hava şartlarının kötü olması nedeniyle çalışmalara katılmadık. JÖAK helikopterle kazazedenin kaybolduğu noktaya bırakıldı. Biz de 4 kişilik ekiple kendi imkanlarımızla karayolu ile bir yere kadar ulaşıp tırmanışa başladık. 3 saat tırmandıktan sonra karda ayak izleri gördük. Ayak izleri bir dere yatağına gidiyordu" dedi."Dere yatağında ilerlerken bir çift krampon bulduk" diyen Urcan, "Kramponun altında kazazedenin ismi ve telefon numarası vardı. Komutanıma durumu anlattık. Yaklaşık 2 bin 500 metre yükseklikteydik. Diğer kurtarma ekipleri ise 3 bin 100 metre yükseklikte arama yapıyorlardı. Ekiplerin derhal aşağıya doğru inmesini kramponun bulunduğu yerden daha aşağıda aramız gerektiğini söyledim. JÖAK timi de hızlı bir şekilde bizim yanımıza intikal ettikten sonra dere yatağının içerisinde ilerlemeye başladık" diyerek kurtarma çalışmalarını şu şekilde anlattı:"Dere yatağının içerisinde çok dik yerlerden geçtikten sonra biraz daha bizi zorlayan bir etabı indik ve burayı inerken birkaç parça taş düşürdük. Biz dağcılar taş düşünce ‘taş’ diye bağırırız. Aşağıdaki insanların tedbir alması için bu arada aşağıdan gelen ses ’ben buradayım’ oldu. Kazazedenin aşağıda dere yatağı içerisinde 40 metrelik bir uçurumun ucunda otururken bulduk. Durumu gayet iyiydi ancak aşırı derecede susuz ve yorgun olduğu gözlendi. Daha sonra JÖAK timini bekleyerek kazazedeyi sedyeye yerleştirip indirmeyi planladık. İndireceğimiz bölgenin altında büyük bir mağara gibi boşluk vardı. Daha sonra TSK’nın ekibi gelerek helikopter vinci alıp alamayacaklarını sordu. Dağcı çok riskli bir bölgede kalmıştı. Helikopter pilotu kazazedeyi o kadar zor şartlarda oradan aldı ki gözlerimize inanamadık. Gayet başarılı bir operasyondu. 40 metrelik bir yükseklikten inemediği gibi geride çıkamamış orada kalmış. Helikopter seslerini duymuş ama. Çok dar bir vadinin içerisinde olduğu için sesini de duyuramamış. Askerler serum verdiler, sağlık durumu iyi. Bol sıvıyla besledik, biraz kendine geldikten sonra helikopterin vinci ile helikoptere alındı. Kendisiyle ilk görüştüğümde bana ’ben her şeyi silmiştim ve atlamak üzereydim’ dedi."