XX. asır Türkiye sahası Türk edebiyatının önemli isimlerinden biri de Mustafa Kutlu’dur. Edebiyatımızın şiir dışında birçok türünde “klasik” niteliğinde eserler ortaya koyan Kutlu; yalnızca sanatçı kimliğiyle değil senarist, ressam, öğretmen gibi farklı fakat birbirini tamamlayan yönleriyle de karşımıza çıkar. O, spor yazarlığı da dâhil olmak üzere uzunca bir süre matbuatın içinde yer almış bir gazeteci ve yayıncıdır. Bunun yanı sıra memleket meseleleri üzerine kafa yoran bir düşünce adamıdır. Yazı(n) hayatına Fikir ve Sanatta Hareket dergisindeki yazılarla adım atan sanatçının yayımlanan ilk kitabı Sait Faik’in Hikâye Dünyası isimli incelemesidir. Kutlu, bugün yaklaşık 50 eserlik külliyatıyla fikir ve ruh dünyamızı besleyen kaynakların başında geliyor. 

Edebiyat çevrelerinde “hikâyemizin yarım asırlık sesi” olarak anılan Mustafa Kutlu, tamamen yerli ve millî bir anlayışla vücuda getirdiği metinlerle günümüzde en çok ilgi gören yazarlar arasında yer alıyor. Öyküleri ve roman tarzındaki hikâyeleri sinema dünyasının büyük teveccühüne mazhar olan yazar; dil icrası, üslubu, metinlerinde ele aldığı temalarla da akademi dünyasının araştırma ve incelemelerine de konu oluyor. Adına 2012 yılında bir sempozyum tertip edilen Kutlu’nun hikâye ve denemeleri, her yaş grubundan okurun elinden düşmediği gibi bugün lise ve üniversitelerde yürütülen programlı okuma faaliyetlerinin de temel malzemesini oluşturuyor.

İşte, 10 sene önce Sakarya’da “bir idealin peşinde atılan adım, ateşe taşınan bir damla su, hedefe atılan ilk ok” düşüncesiyle Prof. Dr. Sami Güçlü tarafından hayata geçirilen Anadolu Mektebi isimli projede eserlerine müracaat edilen şahsiyetlerin ilk sırasında yine Kutlu var. Yoksulluk İçimizde, Ya Tahammül Ya Sefer, Uzun Hikâye adlı eserleriyle Türkiye Yazarlar Birliği hikâye ve dil ödüllerine layık görülen Mustafa Kutlu; “mezun vermeyen ve mezun olunamayan” bu mektepte satır satır okunuyor, kelime kelime tahlil ediliyor. Hâlen aralarında Ankara, Bursa, İstanbul, Karaman ve Konya’nın da bulunduğu 30’dan fazla şehirde lise öğrencilerinin gerçekleştirdiği bu okuma, tahlil ve değerlendirmeler yalnızca umudumuzu diri tutmuyor, baharı da müjdeliyor.

29 Kasım 2022 Salı günü Karaman’da İl Millî Eğitim Müdürlüğü Konferans Salonu’nda düzenlenen Mustafa Kutlu İl Paneli’nde yaptıkları okumaları değerlendiren A. Ece Açıkel,  Ayşe Rana Dökmen, Rümeysa Uçar, Yâren Çelik ve sunucu Türkan Yardımcı; Anadolu kıtası büyüklüğündeki sorumluluğa talip, bugün dünyada yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen her gün insan kalmanın sırlarını araştırarak muhteşem bir geçmişten daha muhteşem bir gelecek kurmak için koşan ve hakikatler peşinde koşmayı meslek edinen talebelerin harika bir numunesini teşkil ediyor. Her biri şehrin önemli okullarında tahsil gören bu öğrenciler, danışman öğretmen ve idarecilerinin yol göstericiliğinde Anadolu Mektebi’nin gönüllü bir neferi olarak hem kendilerini hayata hazırlıyorlar hem de ülkemizin aydınlık geleceğini muştuluyor.

Maarif davamızın büyük neferi Nurettin Topçu “Mektep; içine daldığımız hayattan bizi kurtarıp kendimize getirebiliyorsa, düşünce gücümüzü kullanmaya zorluyorsa ve büyük bir yolculuğun haritasını önümüze seriyorsa mektebin manalı olduğunu söyleyebiliriz.” demişti bir yazısında.

Hem Anadolu Mektebi hem bu mektebin başöğretmenlerinden Mustafa Kutlu, bizi bir taraftan içine daldığımız hengâmeli hayattan kendimize getiriyor, ortasına düştüğümüz girdaptan kurtuluşumuza vesile oluyor; diğer yandan da kendi gücümüzü keşfetmeyi sağlayarak büyük ve mukaddes bir yolculuğun engin haritasıyla buluşturuyor.