Eskişehir’de, kültürel mirasın korunması, tanıtılması ve sevdirilmesini amaçlayan arkeoloji sevdalısı bir grup tarafından ARKHE Dergisini çıkarıldı.Anadolu Arkeolojisi’ne katkıda bulunmak isteyen Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Arş. Gör. Adem Yurtsever ve yine aynı üniversitenin Sanat Tarihi bölümü mezunu Damla Bayazit önderliğinde, Mürsel Okcu ve öğrenciler Eray Demir, Serkan Çalkar, Mert Şahiner kültür varlıklarını tanıtmak, sevdirmek, korunmasına yardımcı olmak üzere yola çıktı. Anadolu’daki kültür varlıklarını toplumun her kesimine ulaştırmak isteyen ekip, ‘ARKHE’ isimli dergiyi çıkardı.“Anadolu Arkeolojisi’ne küçükte olsa bir katkı sağlamak bizleri mutlu edecektir”Dergi hakkında bilgiler veren Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Araştırma Görevlisi ve derginin editörü Adem Yurtsever, kültür varlıklarının acımasızca yok edildiğini dile getirdi. Dergilerinin 3 aylık süreçlerle yayınlanacağını aktaran Yurtsever, “ARKHE Dergisi, Anadolu ve Dünya Arkeolojisini yakından takip eden bir grup akademisyen, araştırmacı ve geleceğin arkeolog adaylarıyla yola çıkmış bir ekibin hayat verdiği bir dergi. Kültür varlıklarının radikal gruplar tarafından acımasızca yok edildiği, pek çok kültür varlığının ait olduğu topraklardan kaçırıldığı, en önemli tarihi eserlerin define meraklıları tarafından tahrip edildiği günümüzde Anadolu Arkeolojisi’ne küçükte olsa bir katkı sağlamak bizleri mutlu edecektir. ARKHE Dergisi de işte bu amaç doğrultusunda yayın hayatına başladı. Üç aylık dönemlerle yayınlanacak dergimiz içeriği her sayıda farklı temalardan oluşacak. İlk sayı temamız Roma Dünyasında Gladyatörler’di ve geçtiğimiz Ocak ayında dağıtıma çıktı. Bundan sonraki sayı temamız ise Frig/Phryg Uygarlığı üzerine olacaktır. Frig sayımızın ilk sayı temamızda da olduğu gibi alanında uzman akademisyenlerin kaleme alacağı makalelerden oluşacak” dedi.“Aslına bakarsanız Arkeoloji, define meraklılarının daha çok ilgisini çekiyor”Her sayılarında alanında uzman kişilerle görüştüklerini ve bunu da dergilerine aktardıklarını belirten Arş. Gör. Yurtsever, Anadolu Coğrafyasının pek çok farklı kültürü içinde barındırdığını dile getirdi. Uygarlıkların bu topraklar üzerinde ve altında sayısız eseri günümüze miras olarak bıraktığını vurgulayan ARKHE Dergisi Editörü Adem Yurtsever, “Anadolu coğrafyası Prehistorik Dönemlerden itibaren Hitit, Frig, Urartu, Lyd, Pers, Hellen, Roma Dönemlerini yaşamış, bu uygarlıklara ev sahipliği yapmıştır. Araştırmalar sonucunda ele geçen yazıtlar ve diğer kültürel miras kalıntıları bu uygarlıkların nasıl yaşadıklarını ortaya koyarken diğer taraftan toprak altındaki ve üstündeki maddi kalıntılar bizlere miras olarak müzelerde ve ören yerlerinde araştırılmayı beklemektedir. Bu noktada bizler; kültür varlıklarımızı tanıtmak, sevdirmek, korunmasına yardımcı olmak üzere yola çıkmış ve popüler bir dille Anadolu toprakları üzerindeki kültür varlıklarını toplumun hemen her kesimine ulaştırmayı amaçlayan bir misyon edinmiş bulunuyoruz. Aslına bakarsanız Arkeoloji, define meraklılarının daha çok ilgisini çekiyor. Ancak tabi bu pozitif bir algı oluşmasına ya da toplumun kültür varlıklarını korumasına engel değil. Her ne amaçla olursa olsun eğer toplumun Arkeoloji bilimine merakını pozitif bir yöne çekebilirsek bu bizleri mutlu edecektir. Bu bizlere bir nevi misyonumuzu gerçekleştirmenin huzurunu verecektir” ifadelerini kullandı.“Tarihi değerlerine sahip çıkan nesillerin yetişmesine katkıda bulunmak istiyoruz”İnsanların Arkeoloji Bilimine olan merakını gidermenin ve arkeolojiyi insanlara sevdirmenin amaçları arasında yer aldığını aktaran Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Bölümü Araş. Gör. Adem Yurtsever, şunları dile getirdi:“Son kez üstüne basarak söylemek gerekirse; tarihi değerlerine sahip çıkan, bunları tanıtmayı ve korumayı amaçlayan, araştıran, okuyan ve yorumlayabilen nesillerin yetişmesine katkıda bulunmak istiyoruz. Dergimize internetten ulaşılabilir. Bunun dışında Dost Kitapevinden de sayımıza ulaşmaları mümkün. Son olarak ARKHE Ekibine, Dergi Danışmanlarımız sayın Prof. Dr. Hüseyin Sabri Alanyalı (Anadolu Üniversitesi) ve Prof. Dr. Bilal Söğüt’e (Pamukkale Üniversitesi) ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.”