FETÖ’nün Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı’ndaki faaliyetlerine ilişkin görülen davanın 5’inci celsesi sanık savunmalarıyla devam etti. Sanık eski Uzman Çavuş Zeki Polat, "Gerçekleri öğrendiğim anda oradan kaçmayı düşündüm" dedi.

Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı’ndaki faaliyetlerine ilişkin aralarında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eski Başyaveri Albay Ali Yazıcı ve eski Alay Komutanı Albay Muhsin Kutsi Barış’ın da yer aldığı 279’u tutuklu 534 sanığın yargılandığı dava ikinci haftasında devam etti. Sincan Cezaevi Yerleşkesi’nde Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nce görülen duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar, müşteki ve taraf avukatları ve çok sayıda TRT Genel Müdürlüğü ve TRT çalışanı müşteki katıldı. Duruşmada anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, TBMM’yi ortadan kaldırmaya teşebbüs, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ortadan kaldırmaya teşebbüs, Cumhurbaşkanına suikast, askeri komutanlıkların gaspı ve silahlı terör örgütü üyesi olmak gibi suçlardan yargılanan sanıkların savunmalarının alınmasına devam edildi.

Duruşmanın öğleden sonraki kısmında savunma yapan eski Uzman Çavuş Zeki Polat, Fedakar Akça’nın tatbikat yapılacağı bilgisini verdiğini ifade etti. "15 Temmuz’da nöbetçi olmam tamamen tesadüftür" diyen sanık Polat, "Burak Ercan beni cep telefonumdan arayarak ’Zeki, Pars’ dedi başta anlayamadım, sonra tekrar ’Zeki, Pars Pars’ dedi. ’Anlaşıldı komutanım’ dedim, tatbikatın başladığını anladım. Askerlerimle birlikte doldur boşalt istasyonuna indim ve nöbetçi astsubaya durumu anlattım, mühimmatları verdiler, tutanak imzaladım. Fedakar Akça gelerek bize hazır olup olmadığımızı sordu, hazırsak Tekçe Meydanı’na gideceğimizi söyledi. Genelkurmay Başkanlığına vardığımızda şarjörlerin takılması emri verildi" iddialarında bulundu.

Darbe girişimi kapsamında hiçbir şekilde ateş etmediğini beyan eden sanık Polat, "Gerçekleri öğrendiğim anda oradan kaçmayı düşündüm ama askerlerim vardı, onları orada bırakamazdım. Aslında başımdaki komutanların düşüneceği şeyi ben yaptım. Ayrıca oradan kaçmış olsam kandırıldığıma kimseyi inandıramazdım. Ben ne ateş ettim ne de askerlerimin ateş etmesine izin verdim. Bu darbe başarılı olsaydı ben bugün bu sefer emre itaatsizlik ile yine yargılanacaktım. Ben verilen emirleri yerine getirdim. Bu hainliğin önlenmesi için halkın gösterdiği fedakarlık kadar benim katkılarımın da önemli olduğunu düşünüyorum. Muhsin Kutsi Barış bizi kandırmıştır" şeklinde konuştu.

Sanığın savunmasının ardından çapraz sorgusu ve avukat beyanı tamamlandı. Duruşma, eski Uzman Çavuş Bünyamin Dağlıalioğlu’nun savunması ile devam ediyor.