Denizli’de, Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanmasını (FETÖ/PDY) Pamukkale Üniversitesi yapılanmasına yönelik devam eden davanın bugünkü duruşmasında, gizli tanıkların dinlenilmesine devam edildi. 60’ı tutuklu toplam 115 sanığın yargılandığı davada dinlenen gizli tanıklar, Pamukkale Üniversitedeki atamalar hakkında konuştu.

Denizli’de, FETÖ/PDY’nin Pamukkale Üniversitesi yapılanmasına yönelik devam eden davanın bugünkü duruşmasında tanık olarak dinlenen Psikiyatri Bölümü Yardımcı Doçent Ayşe Nur İnci Kenar, makaleler ve tayinler hakkındaki iddiaları ile konuştu. İfadesinde, 2006’da asistan olarak PAÜ’de göreve başladığını belirten Kenar, makalelerde emeği olmayan isimlerin yazılması için baskı kurulduğunu ve bu isimlerin yazılması halinde görevde daha hızlı yükselme şansı olduğuna dikkat çekti. Kenar, “FETÖ adı üstünde paralel devlet yapılanması için yaptığı en önemli ve bariz şey kendi üyelerinin katkısı olmayan makalelere adlarını yazarak onların çok yayın yapmış görünmelerini de böyle kolaylıklar kısa sürede doçent olmalarını sağlayarak, ana bilim dalı başkanlıkları, bölüm başkanlıkları atanmasını sağladı. Örgüte üye olan kişilerin hızlıca yükselmesine sağlamaktadır. Hasan Herken’e benim götürdüğüm bir makalede, bana bazı isimler verdi. Bende yazmak istemedim. ‘Sen yaz onlar da seni yazarlar’ dedi. Yazmadım ve daha sonra bir arkadaşım beni aradı, tehdit içerikli sözler söylemiş. Makale katkısı olmayan ve kendilerine yakın gördükleri kişilerin isimlerini makalelere ekleyerek yayın sayılarını arttırmak, doçent olmaları kolaylaştırmak ve hızlandırmak amaçlanmaktaydı” diye konuştu.

"Atama hakkı olmayanlar atandı"

Tayin için çocuklarını hastaneye getirmeden ağır özürlü rapor verilmesi için baskı gördüğünü belirten Kenar, “2016 Şubat ayında Hüseyin Alaçam’ın eşi Zahide Alaçam rapor için çocuğunun üniversitenin sağlık kurulundan rapor alması gerektiğini, fakat çocuğu getirmediği için dışarı çıkarmasını istedim. Sağlık mazereti nedeniyle, tayin yapılması için çocuklarına ağır özürlü raporu almaları gerekiyordu. Hüseyin Alaçam’ın çocuğu ağır özürlü değildi. Bunu heyette de dile getirdim. Heyette fizik tedaviden Nuray A., çocuk psikiyatrisinden Bürge B., meslektaşlar için inisiyatif kullanmamız gerektiğini söylüyorlardı. Aramızda tartışma çıktı. Heyet başkanı ‘oylama yapalım’ dedi. Diğerleri ağır özürlü dedi. Ben şerh düştüm. Bir hafta sonra Hasan Herken’in yanına gittim. ‘Hüseyin’in çocuğuna rapor vermemişsin. İnisiyatif kullanacaktın ya da heyetten çekilecektin ben imzalardım, şimdi bir annenin öfkesini ve düşmanlığını kazandın’ dedi. Daha sonra atamalara baktım. Eş durumu nedeniyle tayin olmuş. ‘Eş araştırma görevlisi kabul’ yazıyordu. Halbuki Hüseyin Alaçam araştırma görevlisi değildir. Öğretim görevlisidir. Öğretim görevlilerinin eş durum tayin hakkı yoktur” ifadelerine yer verdi.

PAÜ’de FETÖ’den olmayan birinin önemli makamlara gelmesi mümkün olmadığını belirten Kenar, “17-25 Aralık’tan sonra kendilerini gizleseler de komisyonlarda kurullarda FETÖ’den olmayanlar yer alamazdı" dedi.

Denizli Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma kapsamında çoğu ihraç edilen öğretim üyesi sanıklar, "FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olmak", "Türkiye Cumhuriyeti’ni ve anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek" suçlarından yargılanıyor.