İzmir’de, 357 sanığın tamamının tutuksuz yargılandığı "Gizli bilgi ve belge bulundurma" davasında sanıklar, hazırlanan ikinci iddianame ile ilgili ifade vermeye başladı. İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davaya tutuksuz sanıklar ile avukatları katıldı. Cumhuriyet Savcısı Ali Ertan hazırlanan ek iddianame ile ilgili suçlamaları kabul etmedi.

Ek iddianame ile ilgili ifade veren sanık asker Hamza Kaya, iddianamede üzerine atılı suçların hiçbirinin somut delile dayanmadığını savunarak, suçlamaları kabul etmedi. İddianamede sadece sanık Bilgin Özkaynak’ın evinde bulunduğu iddia edilen harici bellek içinde, adına klasör açılmış olmasına dayanarak 20 ay tutuklu yargılandığını dile getirilen Kaya, evinde ele geçirilen tüm CD materyallerinin Türk Silahlı Kuvvetler tarafından verilen eğitimlerde kursiyerlere dağıtılan ve herhangi bir gizliliği bulunmayan eğitim dokümanları olduğunu söyledi.

Asker sanıklardan Metin Ok, internet üzerindeki bir MSN yazışmasında adı geçtiği için davada sanık olarak yer aldığını savunarak, evinden ele geçirilen ve delil olarak gösterilen 5 belgeden dördünün TSK tarafından TÜBİTAK’ta gönderildiği kursların, diğerinin ise Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nca düzenlenen bir kursun ders notları olduğunu, gizliliği olmadığının Genel Kurmay Başkanlığı’nca mahkemeye bildirildiğini söyledi.

Emekli asker sanıklardan Nesimi Soner Dedeoğlu ise olmayan belge, bilgiler ve maddi hiçbir delile dayandırılmayan suçlamalarla yargılandığını ileri sürerek, bunun sorumlularının yargılanmasını sağlamak amacıyla savunma yaptığını ifade etti. Evinde yapılan aramada ele geçirilen dokümanların gizliliğinin söz konusu olmadığını savunan Dedeoğlu, Genel Kurmay Başkanlığı’nın mahkemeye sunduğu görüşte bunu teyit ettiğini söyledi.

Davada yargılanan deniz subaylarından Türkan Bahtiyar Öztürk ise iddianamede, "örgüt üyesi olmak ve örgüt için bilgi toplamakla" suçlandığını, ancak bunların hiçbirinin ne şekilde olduğunun açıklanmadığını ileri sürdü. Davada yargılanan kendisi dışındaki 356 kişiden hiçbirisiyle iletişiminin bulunmadığını, bunun da kayıtlarla sabit olduğunu belirten Öztürk, evinde ele geçirilen belgelerin ise tümüyle göreviyle alakalı eğitim belgelerinden ibaret olduğunu ve herhangi bir kopyasının başka yerden çıkmadığını söyledi. Ek iddianame ile ilgili ifadelerin alınmasına devam ediliyor.