Karaman’da düzenlenen fuhuş operasyonunda gözaltına alınan ve daha sonra sınır dışı edilen 4 kadından 1’inin Hepatit C ile frengi hastalığı taşıdığı ortaya çıktı. Edinilen bilgiye göre, bir ihbarı değerlendiren İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi Ahlak Büro ekipleri, geçtiğimiz gün Ü.A. ile Azeri ve Gürcüstan uyruklu 5 kadını fuhuş yaptıkları gerekçesiyle gözaltına aldı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Ü.A., adli kontrol şartıyla serbest bırakılırken, Azeri ve Gürcistan uyruklu 4 kadın ise sınır dışı edildi. Kadınlar, adliyeye sevk edilmeden önce Karaman Devlet Hastanesinde sağlık kontrolünden geçirildi. Sağlık raporları bugün açıklanan kadınlardan bir tanesinde hepatit C ile frengi hastalığı olduğu ortaya çıktı.

Sifiliz hastalığı (Frengi) nedir?
Sifiliz ya da frengi; bir bakteri çeşidinin neden olduğu, cinsel yolla bulaşan, kronik bir enfeksiyondur. Her yüz bin kişiden ortalama 2.5 kişide görülür. Çok eski zamanlardan beri bilinir ve vücudun birçok bölgesinde etkili olabilir.

Sifiliz (Syfilis) ülkemizde halk arasında "Frenklerin hastalığı" anlamında "Frengi" ismi ile de anılmaktadır. Sifiliz, 16. yüzyılda tüm Avrupa ve Asya kıtalarını kasıp kavuran bir cinsel hastalık olmuştur.

Son yıllarda etkili tedavi yöntemleri olmasına rağmen toplumda sifiliz görülme sıklığında artış olmaktadır. Bu, ahlak kurallarının değişmesi ve cinsel ilişki serbestliğinin artmasına, eğitim yetersizliğine ve göçlere bağlanabilir.

Sifiliz nasıl bulaşır?
Hastalığın ana bulaşma yolu cinsel ilişkidir. Hasta insandan sağlıklıya geçer. Genital bölgeyle temas sonucu vücuttaki bir yaradan mikrop bulaşır. Anal ve oral seks bu hastalığın bulaşmasında önemli faktörlerdir. Ayrıca öpüşmekle de bu hastalığın bulaştığı görülmüştür.

Yine anneden bebeğe bulaşma ihtimali oldukça yüksektir. Frengi hastası olan hamile bir kadından doğmamış bebeğe geçen mikrop, bebeğin ölü doğmasına neden olabilir. Ayrıca ölü doğmayan bebekler de erken doğum sonucu hayatlarını kaybedebilirler. Çok nadir olsa da hastalığın başka bulaşma yolları da vardır. Sifilizli bir kişinin kanının başka bir kişinin yarasıyla teması sonucu hastalık bulaşabilir. Fakat bu düşük bir ihtimaldir.

Sifilizin belirtileri nelerdir?
Frenginin (sifiliz) belirtileri, mikrop vücuda girdikten sonra, evreler şeklinde ortaya çıkar.

1. Evrede (Primer Sifiliz)
Bakteri kan yoluyla vücuda yayılır. Yaklaşık 2-3 hafta sonra mikrop nerde vücuda girdiyse orada ıslak, kırmızı, etrafı belirgin fakat ağrı yapmayan çıban şeklinde yaralar oluşur. Vajinada, genital bölgede, ağız ve dudakta oluşabilen bu yaralar oluştuktan 2-3 hafta sonra geçerler.

2. Evrede (Sekonder Sifiliz)
Sifilizin ikinci devresi cilt döküntüleri ile karakterizedir. Bu dönemde göğüste veya kol ve bacaklarda başlayan kaşıntısız döküntüler cilde yayılmakta, bu şekilde el ve ayak içleri, makad koyu kırmızı bir renk almaktadır.  Hastalık başladıktan ortalama 2 ay sonra girilen bu dönem, 3. veya 4. yıla kadar sürebilmektedir. Vulva (kadınlarda dış genital alan) veya skrotum (erkeklerde torbalar) alanlarında geniş, yayvan, beyazımtırak, siğil benzeri lezyonlar görülebilir ki bu lezyonlara "Condyloma Latum" (Kondiloma Latum) adı verilir. Yorgunluk, baş ve eklem ağrıları görülebilir. Kilo kaybı ve iştahsızlık vardır. Kaşların ve saçların dökülmesi belirginleşebilir.

Latent evre dediğimiz dönemde; hastalığın belirtileri olmasa da, yapılan testler sonucu hastalığın pozitif olduğu görülür ve bulaşıcıdır. Bir çok organı etkileyen bu mikrop hala vücutta olduğundan bu dönem 5-10 yıl kadar sürebilir.

Geç sifiliz (Tersiyer Sifiliz) dediğimiz son evrede ise İhmal edilen veya kesin tanısı konulamayan olgularda hastalık başladıktan 1-25 yıl sonra üçüncü evre başlamaktadır. Bu evre 50 yıl sonra dahi başlayabilir. Sifilisin bu döneminde kılcaldamarların hasarına bağlı olarak "gom" adı verilen yumuşak şişliklerin oluşması tipiktir. Gomlar iskelet sistemi de dâhil olmak üzere vücudun her yerinde ortaya çıkabilir. Hastalarda sinir hasarına bağlı olarak menenjit, şiddetli ağrılar, felç ve ölüm gelişebilir.

Sifiliz tanısı nasıl konur?
Sifiliz tanısını koymak için bazı kan testleri yapılır ve klinik belirtiler göz önüne alınır. Yukarıda bahsettiğimiz çıban şeklindeki yaradan alınan parçanın mikroskobik incelenmesi sonucu bakterinin varlığı ile tanı konur. Ayrıca kanda antikor araştıran laboratuar testleri ile tanı koymak kolaylaşır.

Sifiliz tedavisi nasıl olur?
Sifiliz tedavisinde, birçok hastalıkta olduğu gibi erken tanı koymak çok önemlidir. Eğer frengi (sifiliz) ilerlemişse, mikrobun etkilediği organlardaki hasarı geri döndürmek imkânsızdır. Öncelikle cinsel yolla bulaşan bir hastalıktan şüpheleniyorsanız uzman bir hekime başvurmalısınız. Doktorunuzun size vereceği ilaçlar ile sifiliz tedavi edilebilir. Bu ilaçların dozu, uygulama şekli, kullanma süresi doktor tarafından belirlenir. Cinsel organında sifiliz şankırı olan kişilerin kendi başlarına ilaç kullanmaması gerekir. Tedavi sırasında hastalığı kontrol altında tutmak için testlere devam edilir. Bakterinin miktarı, azalıp azalmadığı bu şekilde gözlenir. Tedavi başladıktan 2 gün sonra bulaşıcılık kaybolur. Hastalığın etkilediği organlara göre tedavi süresi 2 yıla kadar uzayabilir. Tedavisi biten kişilerin 10 gün daha ilişkide bulunmaması gerekir. Tedavi edilen kişinin eşinin de muayene ve gerekirse tedavi edilmesi gerekmektedir.

Frengiden korunmak için neler yapılmalıdır?
Prezervatif kullanımı ve tek eşlilik bütün cinsel yola bulaşan hastalıkların önlenmesinde alınacak en önemli tedbirdir. Bu şekilde hastalığa yakalanma riskinizi bir hayli azaltmış olursunuz. İki eşin de tedbir amaçlı incelenmesi hastalığın oluşması ihtimalini ortadan kaldırır. Çok eşli bir cinsel yaşam sürmek, hastalığın bulaşma riskini oldukça arttırır. Tek eşli bir cinsel hayat sürmeniz sağlığınız için gereklidir.  Kan nakli gerekiyorsa, bu kanda gerekli testlerin yapılıp yapılmadığına bakılmalıdır. Ayrıca hamile kişilerin düzenli sağlık kontrollerinden geçmesi gerekmektedir.

Cinsel hastalıklardan korunmayı sağladığı düşünülen bazı yanlış bilgiler vardır. Örneğin prezervatif kullanmanın yüzde yüz koruma sağladığı yanlıştır. Hastalık başka yerden veya genital sekresyonlarla da bulaşabilir. İlişki sonrası yıkanmak ya da tuvalete gitmek de hastalıktan korumaz. Biseksüel ilişkiden kaçınmak gerekir. Ayrıca anal ve oral seks de hastalığın bulaşma riskini çok fazla artırır.