Doğal Hayatı Koruma Vakfı(WWF-Türkiye)’nın, Türkiye’nin Canı Hibe Programı kapsamında desteklediği “Tepeli Pelikanları Koruyoruz” projesini yöre insanlarına tanıtmak için doğa yürüyüşü gerçekleştirildi.

Kuşadası Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) tarafından düzenlenen doğa yürüyüşünde, Güllübahçe Turunçlar’da, pelikanların önemi ve özellikleri ile bilgilendirme yapıldı, İçlerinde Kuşadası’nda yaşayan Polonyalı, Alman, İrlandalı, Rus ve İranlı yabancılarında olduğu EKODOSD üyelerine Türkçe-İngilizce hazırladığımız broşürler dağıtıldı. Turunçlar kahvelerinde, Güllübahçe eski Belediye Başkanı Yusuf TOPTAY ve içlerinde avcılarında olduğu yöre insanlarına pelikan projesini anlatıldı. Kuşadası Dilek Yarımadası - Büyük Menderes Deltası Milli Parkı sınırları içinde bulunan, Eskidoğanbey’deki ziyaretçi tanıtım merkezinde belgesel gösterimi yapıldı ve ayrıca merkezin sorumlusu Orman Mühendisi Nevzat Cankurt tarafından belgi verildi. Yürüyüşe katılanlar, Eskidoğanbey’in begonvillerle süslenmiş dar sokaklarında gezerek, restore edilmiş taş evlerini inceledi.

Yürüyüş hakkında bilgi veren Kuşadası EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü, “Büyük Menderes Deltası’yla, Bafa Gölü’nü aynı anda görüldüğü noktadan izledik. Antik dönemde her ikisin de birleşik olduğunu, Büyük Menderes Nehri’nin getirdiği alüvyonlarla aralarının dolduğunu söyledik. M.Ö. 494 yılında iki sulak alan arasında İonlarla, Persler arasında büyük bir deniz savaşının olduğunu anlatarak, adını bu savaşa veren Lade Adası’nın artık karada bulunduğunu göstererek yolumuza devam ettik. Karina’daki turistik işletmelere ve buraya gelen yabancı konuklara pelikan broşürlerimizden dağıtarak, bilgilendirme yaptık. Doğanbey Su Ürünleri Kooperatifi’ne uğradık. Kooperatif başkanı Doğan BAYKAL’dan, dalyanın işleyişi hakkında bilgi aldık. Pelikan projesinde ve deltanın temizlenmesi konusunda bizlere yardımcı olan Doğanbey’li balıkçılara broşürlerden dağıttık“ dedi.

Tepeli pelikanların neslinin tehlike altında olduğuna dikkati çeken Sürücü, “Tepeli Pelikanların, nesli küresel ölçekte tehlike altında olan bir kuş türü olduğunu söyledik. Proje kapsamında Tepeli Pelikan kolonilerinin düzenli olarak izleneceğini, Büyük Menderes Deltası ve Gediz Deltası’nda her geçen yıl artan kıyı erozyonu ve şiddetli fırtınalar sonucu yok olan üreme kolonilerinde yuva restorasyonlarının yapılarak, üreme adalarında platform yuvaları dizayn edilip alana yerleştirileceğini anlattık. Kuş türleri açısından çok zengin olan bölgenin, kuş gözlem turizmi için ideal bir alan olduğunu, bu konuda yeni projelerle geliştirilebileceğini belirttik. Türkiye’nin en önemli sulak alanlarından biri olan Büyük Menderes Deltası’nın tüm güzelliklerini ardımızda bırakarak, mutlu bir gün geçirmenin keyfiyle Kuşadası’na geri döndük“ diye konuştu.