Ben, abim Ramazan, Kırmahalle’den Recep Baytaş ve yeğeni aynı zamanda komşumuz olan Rıfat Baysal iyi arkadaştık. Abim Ramazan ve Recep bizden bir yaş büyüktüler ve aynı sınıftalardı. Büyük dediysem bir yaş falan. Aslında kendi çapımızda küçük bir çeteydik. Çete yöneticileri Abim Ramazan ve Recep’ti. Ben ve Rıfat çetenin elemanlarıydık. Rahmetli Recep’in babası şimdiki PTT’nin karşısında bulunan Belediye İşhanı’nın bulunduğu yerde esnaflık yapardı. Şimdiki Belediye İşhanı’nın olduğu yerde o zamanlar kapalı pazar yeri vardı. Bir tarafta kasaplar, bir tarafta manavlar, kuru gıda satanlar vardı. Hatta kasapların bulunduğu bölüme girdiğimizde, her dükkanın önünde bir et tahtası etliekmek içi hazırlarlardı. Şimdiki gibi makine yoktu. O satır sesleri hala kulaklarımda.

Recep’in babası manavlar bölümünde bulunan bir dükkanda kuru gıda satardı. Recep okuldan çıkınca ve Cumartesi günleri babasına yardıma gidermiş, babası yokken dükkanın kasasından para aşırırmış. Bizim evimiz Kırmahalle’nin aşağısında bulunan Saylar’daydı. Recep Pazar günleri daha biz yatarken erkenden gelirdi. Beraber kahvaltı yapar, komşumuz olan Rifat’ı da alır, dördümüz Bacak’ın Havuzuna giderdik. Bacak’ın havuzu şimdiki stada giderken, Piri Reis heykelinin bulunduğu yerdeydi. Havuz dediysem olimpik sanmayın. Bir elma bahçesi havuzuydu. Karaman’ın gençleri yüzmeyi burada  öğrenirlerdi. Bizde yüzmeyi orada öğrendik. Bu arada bahçe havuzu bedava değildi, giriş ücretliydi. Bizde de para yoktu. Fakat Rahmetli Recep havuz paralarını öderdi. Öğleye doğru havuzdan çıkardık. Karnımız acıkırdı. İsmetpaşa Caddesi’nde bulunan Sevil Pastanesine giderdik. Orada yerdik içerdik. İlk kolayı da orada içmiştik. Recep oradaki hesapları da öder, yine aynı cadde üzerinde bulunan Yeni Sinema’ya giderdik. Teksas, Tommiks kitaplarını değiştirir, çimen ekmek yer, gazoz içerdik. Nasıl olsa Recep’te para çoktu. Filmi seyrettikten sonra da birbirimize anlatırdık. Daha sonra Araboğlu Camiinin arkasında bulunan hamama giderdik. Şimdiki Tartan Konağı’nın olduğu yer. Akşam olunca da elimizde birer dondurma eve dönerdik. Bunlar ne ki o yaşta Konya’ya gezmeye bile gitmiştik. Şimdiki çocukları, anneleri markete bile göndermiyorlar.

Recep’in para çaldığından babası ve annesinin haberi varmış. Göz yumuyorlarmış. Biz bunu sonradan öğrendik. Recep’e ne mi oldu? Recep ilkokulu bitirince sanayide araba tamircisi oldu. Şimdiki Gökçe Barajı yapılırken, bir kamyonu tamir ederken altında kalmış öldü. ALLAH rahmet eylesin.