Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Türk ve İslam Eserleri Müzesi’nin açılışını yaptı. Bakan Çelik, “Kültürel mirasımıza sahip çıkmak, bugünümüz ve geleceğimiz için bir tercih değil zorunluluktur” dedi.Bakan Ömer Çelik, Sultanahmet’te Türk ve İslam Eserleri Müzesi’nin açılış törenine katıldı. Törende bir konuşma yapan Bakan Çelik, kültürel mirasa sahip çıkılması gerektiğini belirterek, “Kültürel coğrafyamız, siyasi coğrafyamızın ruhudur. Mirasımıza ait her eser geçmişimizi aydınlattığı kadar, geleceğimize de ışık tutmaktadır. Dolayısıyla kültürel mirasımıza sahip çıkmak, bugünümüz ve geleceğimiz için bir tercih değil zorunluluktur. Bu nedenle, bakanlık olarak kültür alanındaki çalışmalarımızda önceliğimiz, ülkemiz coğrafyasında hayat bulmuş tüm medeniyetlere ait kültür varlıklarını hiçbir ayrım yapmaksızın korumak ve gelecek nesillere en sağlıklı şekilde ulaştırmaktır” dedi.47 İLDE MÜZE UYGULAMA ÇALIŞMASI47 ilde müze uygulama çalışması yapıldığını kaydeden Çelik, “Bakanlığımızca çağdaş müzecilik anlayışı çerçevesinde, ülkemiz coğrafyasında başlangıcından günümüze kadar tüm kültürlere ait eserlerin kalıplaşmış, durağan sergileme anlayışından uzak, modern teşhir yaklaşımıyla; mümkün olduğu durumlarda ören yeri canlandırmaları ve bilgi teknolojilerinden de faydalanmak suretiyle sergilenmesine çalışılmaktadır. Müzelere yalnız teşhir mekanları olarak değil, kültürel ve sosyal hayatın önemli unsurları olarak bakıyoruz. Bu meyanda müzelerimizin başta geçici ve kalıcı sergiler olmak üzere çeşitli eğitici ve tanıtıcı kültürel etkinliklerin gerçekleştirileceği; sinema, kafe, restoran, kütüphane, dinlenme alanları gibi yaşam alanları ile iç içe, akademik çalışmaların ve etkinliklerin düzenleneceği birer cazibe merkezi haline gelmesi için gayret ediyoruz. Bakanlığımca halihazırda farklı illerimizde 47 müze uygulama çalışması sürdürülmektedir” şeklinde konuştu.“123 MÜZENİN BAKIM VE ONARIMINI YAPTIK”Bakan Çelik, 2003 yılından bu yana 123 müzenin bakım ve onarımının yapıldığını kaydederek, “Ayrıca, 2003 yılından bu yana Bakanlığımız sorumluluğundaki 123 müzenin bakım, onarım ve teşhir tanzim çalışması tamamlanmıştır. Yine aynı dönem içerisinde 44 adet yeni müze ve bağlı birimi ilk defa ziyaretçisi ile buluşturulmuştur. Halen 52 adet müzenin plan, proje, uygulama ve yeniden inşasına yönelik çalışmalarımız devam etmektedir. Çalışmalarımızda, fiziki iyileştirmeler modern müzeciliğin tüm enstrümanları ile ahenkli bir şekilde yürütülmektedir. Birazdan açılışını gerçekleştireceğimiz Türk ve İslam Eserleri Müzesinin de bu kapsamda yürüttüğümüz çalışmaların en değerli örneklerinden biri olduğunu memnuniyetle belirtmek isterim. Çünkü bu müze sadece müzecilik açısından değil tarihi anlamda da önemli bir yere sahiptir” diye konuştu.“BİRÇOK ESER MUHAFAZA EDİLİYOR”Birçok eserin muhafaza edildiğini kaydeden Çelik, “Türk ve İslam Eserleri müzesinde 2012 yılında başlanan ve 16,4 milyon TL harcanarak tamamlanan restorasyon ve teşhir tanzim işi, müzenin söz konusu tarihi ve sanatsal zenginliğinin gün yüzüne daha da fazla çıkarılmasına vesile olmuştur. Memnuniyetle belirtmek isterim ki, bugün açılışını yapacağımız ve geçtiğimiz aylarda kuruluşunun 100’üncü yılını kutladığımız, kendi alanında ülkemizin ve dünyanın sayılı müzeleri arasında yer alan İstanbul Türk ve İslam Eserleri Müzesi, Türk ve İslam sanatının hemen her dönemine ait kırk bin eserden oluşan zengin bir koleksiyona sahiptir. Öyle ki müze koleksiyonunda, 8’inci yüzyıl sonuna tarihlenen ve müzeye 1917 yılında kazandırılan Şam Evrakları mevcuttur. Kuran-ı Kerim’in ilk nüshalarının da muhafaza edildiği, İslam dünyası ve İslam kitap sanatının gelişimi açısından büyük bir hazine olan Şam evrakları için müze teşhirinde ilk defa bu boyutta bir bölüm ayrılmıştır” diye konuştu.Açılışını yaptığı müzeye dair bilgilendirme yapan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yenilenen müze binamız ve teşhirimizin yanı sıra üçüncü avlunun ve Euphemia Kilisesi’nin bakanlığımızca müzemizin gelişim alanı içine dahil edilmesi bizleri ayrıca sevindirmiştir. Restorasyonu devam eden kilisenin ve restorasyon ve teşhir-tanzim ihalesi yapılan üçüncü avlunun da faaliyete geçmesi ile daha geniş bir gezi ve teşhir alanına sahip olunacaktır. Bu açılış vesileyle, yüzyıllık tarihi içinde zor koşullarda oluşturulan koleksiyonu ve İslam sanatı konusunda ortaya konan başarılı çalışmalarla halen ilklere sahne olan İstanbul Türk ve İslam Eserleri Müzesi’ni bize miras bırakanları rahmetle, geçmişten günümüze her düzeyde emeği geçenleri saygı ile anıyorum. Sözlerimin sonunda müzenin tarihi ve kültürel değerine yakışır bir şekilde restore edilmesinde emeği geçenlere ve bu mutlu anı bizimle paylaşan siz değerli misafirlerimize teşekkürlerimi sunuyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.”