Ayvalık Giritliler Derneği tarafından düzenlenen, ‘Ada Vatan Girit’ isimli etkinliğin açılışında konuşan başkan Rahmi Gençer, “Girit’ten mübadele ile gelen büyüklerimiz, tüm kültürlerini Ayvalık’ımıza birer kültür mirası olarak bırakmışlar ve bu kültür yeni nesillerce yoğrularak bu günlere gelmiştir” dedi.

1923 yılında Yunanistan ile Türkiye arasında yapılan anlaşma sonrasında gerçekleşen mübadele ile Anadolu topraklarına gelen Giritliler, kısa bir süre önce Ayvalık ilçesinde, Coşkun Tunçmen başkanlığında kurulan Ayvalık Giritliler Derneği tarafından düzenlenen, ‘Ada Vatan Girit’ başlıklı panel ve şenlikle buluştu. Ayvalık Belediyesi’nin katkılarıyla düzenlenen ve iki günlük programla gerçekleştirilen etkinlik, İsmet İnönü Kültür Merkezi’nde yapıldı. Eski Girit kültürünün günümüzde yeniden canlandırılarak, tanıtılmasının amaçlandığı etkinlikte Girit Adasından mübadele ile Ayvalık Mutfağına kazandırılan Lor Tatlısı, Sakızlı Kurabiye, Girit Leblebisi, Tarçın Çayı ve Somata gibi özel lezzetlerde davetlilerin beğenisine sunuldu.

Gençer, “Girit’ten mübadele ile gelen büyüklerimiz, tüm kültürlerini Ayvalık’ımıza birer kültür mirası olarak bırakmışlar ve bu kültür yeni nesillerce yoğrularak bu günlere gelmiştir. Bu yüzden de Giritlilerin Ayvalık’ın temelinde çok büyük izi vardır. Giritlilerin 91 yıl önce başlayan Ayvalık serüvenleri, üçüncü ve dördüncü kuşaklarının halen daha Ayvalık’ta yaşamlarını devam ettirmekte olup, nihayetinde de ilçemizde böylesi önemli bir derneği kurmuşlardır. Ayvalık’ın kültürünün temelinde çok önemli yeri olduğuna inandığım Giritli dostlarımız bugün ilçemizin gelişmesinde önemli görevler üstlenerek, Ayvalık’ımızı layık olduğu seviyeye götürebilmek için yoğun çaba göstermektedir. Bu yüzden de Giritli dostlarımızın Ayvalık için öneminin büyük olduğuna inanıyorum” diye konuştu.

Panelde ilk olarak konuşan Prof. Dr. Nükhet Adıyeke, uzun süredir Giritlilerle ilgili bir çalışma süreci içerisinde olduklarını ifade ederek, “25 yıldır, yani yaklaşık çeyrek asırdır Girit konusunda çalışıyoruz. Bu çalışmalarımız sırasında bizi en çok besleyen ve bize bilgi kaynağı sağlayan aslında burada bizi dinleyen Giritlilerdir. Yani biz bir anlamda tereciye tere satıyoruz. Yani Giritlilerden aldıklarımızı, arşiv çalışmalarıyla besleyip, akademik bir şekilde yine Giritlilerle paylaşıyoruz. Bu konuda bizlere Türkiye’nin dört bir yanındaki Giritliler derneklerinin kurucuları ve başkanları gerçekten çok destek veriyor ve bizleri hiçbir zaman yalnız bırakmıyorlar” dedi.

Doç. Dr. Nuri Adıyeke ise, Girit Adası’nın tarihsel süreçte önemi çok büyük olduğunu ve Girit Adası uğruna çok uzun yıllar süren ve çetin savaşların olduğunu dile getirerek, “Tarihsel sürece bakıldığında Akdeniz ve Ege sınırında bulunan Girit Adası, Kıbrıs"ı alan ülkelerce yönelinen ilk ada olmuştur. Osmanlı’da böyle yaptı. Kimi kaynaklara göre 110-140 Bin, kimi kaynaklara göre 400-500 bin asker şehit edilerek 25 yıl süren bir savaşın ardından Girit"in merkezi Kandiye alınabilmiştir” diye konuştu.