Manisa’nın Şehzadeler belediye Başkanı Ömer Faruk Çelik kısa bir süre önce ziyaret ettiği Filistin’de gördüklerini eğitimcilere anlattı. İsrail’in keyfi uygulamalarına karşı direnen Filistinlilerin büyük bir sınav verdiğini kaydeden Başkan, “Filistinli kardeşlerimizi kutluyorum” dedi.Manisa Öğretmenevinde yapılan Eğitim bir Sen Manisa İl Divan Toplantısına Katılan Şehzadeler belediye Başkanı Ömer Faruk Çelik, Filistin ziyaretini eğitimcilere anlattı.Eğitim Bir Sen İl Divan Toplantısında konuşan Şehzadeler Belediye Başkanı Ömer Faruk Çelik, Manisa’nın Büyükşehir Belediyesi olmasının ardından merkezde kurulan iki belediyeden biri olan Şehzadeler Belediyesini sıfırdan kurmaya çalıştıklarını ve 30 Mart’ta hiçbir şeyi olmayan belediyenin bugün itibariyle çalışır bir hale getirildiğini söyledi.Belediye başkanı olarak ilk yurtdışı ziyaretini Filistin’e gerçekleştirdiğini belirten Başkan Çelik bunun kendisi için ayrı bir mutluluk olduğunu anlattı.İSRAİL’İN KEYFİ UYGULAMALARIKasım’ın 20’sinde Türkiye Belediyeler Birliğinin Organizasyonu ile birlikte 29 kişilik bir heyetle birlikte Filistin’e gittiklerini kaydeden Başkan Çelik, “Tabi Filistin’e gidebilmek için önce İsrail’den geçmemiz gerekiyor. Tel Aviv Havalimanına indik. Kontrollerin ardından bir otobüse bindik ve konferansın yapılacağı Ramallah’taki Otel’de doğru yola çıktık. ‘Filistin halkı ile dayanışma içerisinde bulunan yerel yönetimler uluslar arası konferansı’na katılmak üzere gittik. 30 kadar katılımcı ülke var. Afrika’dan Avrupa’ya batılılardan bizlere kadar bir çok yerel yönetici var. Havaalanından çıktıktan sonra bir, bir buçuk saatte ulaşmamız gereken yere anca 6 saatte ulaştık. Neden? Kar yoktu, tipi yoktu afat da yoktu, yağmur da yoktu ama en büyük afat oradaydı, bela oradaydı. İsrail askerleri keyfi olarak kapıları kapatıyorlar. Filistin dediğimiz devlette bir şehirden bir şehre geçebilmek kapılarla mümkün. Kudüs’ün etrafında utanç duvarları var bizzat gördük. İnsanlar kendi ülkelerinde bir yakınlarını ziyarete gidebilmek için İsraillilerden izin almak, onların kontrol noktalarından geçmek mecburiyetindeler. Ya da rasgele bir yolda durdular, durdurmuşlar onu anladık. 2-3 saat sadece bir kontrol noktasında bekledik. Kapı da değil. Şehrin içerisinde İsrail askerleri arama yapıyor. 5 dakikada bir her arabayı arıyorlar. Eziyet olsun diye. Beklerken vakit geçmediği için otobüsten inip oradaki insanlarla konuştuk. Dediler ki ‘biz bu çileyi her gün yaşıyoruz. Her gün bu sıkıntıya katlanıyoruz. Sizlerde bu durumu görün ve anlatın.’ Nihayetinde 6 saatlik bir yolculukla sinirlerimiz gerilmiş bir şekilde konferansın yapılacağı otele vardık” diyerek kısa mesafeli bir yolculukta İsrail askerlerinin nasıl eziyetlerde bulunduklarını anlattı.BİZ HER YER OLMALIYIZKendilerinin Filistin veya dünyanın uzak bölgesinde ne işleri olduğunu soranların olduğunu dile getiren Başkan Çelik, “Ertesi gün konferans başladı. Bazıları diyor ya ‘Bizim Filistin’de ne işimiz var. Ya da bizim dünyanın uzak yerlerinde ne işimiz var? Şunu gördük ki İsrail’e her türlü lojistik desteği sağlayan, Filistin’i tanımayan, Filistin’de yapılan işgale, akıtılan kan ve gözyaşına göz yuman onu yok sayan Batılı ülkelerin temsilcilerinin hepsi salondaydı. Kürsüye çıkıyor, konuşma yapıyor, ‘Ben Almanya’nın 100 bin nüfuslu bilmem ne şehrinin başkanıyım’ diyor adam Ramallah Belediye Başkanıyla 40 yıllık ahbap gibi kucaklaşıyor. Defalarca gelmiş, oradaki belediye temsilcilerini ülkesinde ağırlamış, artık bir diyalog kurmuş. Bunun gibi Belçika’sı, Fransa’sı hepsi orada. Hem göz yumdular, hem İsrail’e destek oldular hem de o gün Ramallah’ta Filistin halkı ile dayanışma için düzenlenen konferansta da yerlerini aldılar. Dolayısıyla bizim her yerde olmamız lazım. Ama biz ikiyüzlü bir şekilde değil, biz cani ve menfaatçi bir şekilde değil, biz duruşumuzla, inancımızla, ilkelerimizle eylem ve söylem birlikteliğimizi sağlayarak her yerde olmalıyız ve herkese de örnek olmalıyız” dedi.İsrail’in Filistin halkına uyguladığı eziyetlerden daha büyük bir zulmü de uyguladığına dikkat çeken Başkan Çelik şunları söyledi:“O da şudur hayatı yaşanılmaz hale getiriyor. Hayatın her alanını zorlaştırabilmek için elinden ne geliyorsa hepsini yapıyor. Bıksınlar, yılsınlar ve bu toprakları terk etsinler diye. Ben orada yaşayan Filistinli kardeşlerimizi kutluyorum. Büyük bir sınav veriyorlar. Baskılara, tutuklamalara, eziyetlere, işkencelere göğüs geriyorlar. Bu sıkıntıları yaşıyorlar. Bir saatlik yolu 6 saatte gitme gibi, keyfi uygulamalar gibi. Onun dışında dünyalık olarak kendilerine sunulanları da ellerinin tersiyle itiyorlar. 100 lira edecek bir arsaya bin lira bin 500 lira veren Yahudiler var. Yeter ki yerlerini satsınlar ve bu topraklardan gitsinler diye.”