Yusuf Baştuğ, yaptığı yazılı basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Türkiye'de tarım sektörünün daha sürdürülebilir ve verimli hale gelmesi için uygulanması gereken politikalar ile çiftçilere doğrudan mali destek sağlanarak tarımsal üretimin teşvik edilmesi, bu, gübre, tohum, mazot gibi girdilerdeki yüksek maliyetlerin çiftçiler üzerindeki yükü azaltmak gibi destekler beklenirken bugün gördük ki herhangi bir adım atmayı geçtik, açıkladıkları fiyatlar ile çiftçiyi daha da zorlu günlere sürüklemektedirler.

Uygulanan politikalar, tarım ürünleri fiyatları üzerindeki baskı ve döviz kurlarındaki muhtemel artış tarım sektörü açısından 2024’ün pek kolay bir yıl olmayacağını gösterirken 2024 yılı için belirlenen buğday fiyatları, Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) tarafından ton başına 9.250 TL olarak açıklandı. Açıklanan bu fiyatlar çiftçilerin maliyetlerinin altında kalmıştır.

Buğday fiyatlarının açıklanması çiftçiler üzerinde olumsuz etkiler yaratacaktır. Buğday fiyatlarının tarım sektöründeki genel etkilerini değerlendirirken, iklim koşulları ve depolama kapasitesi gibi faktörlerin de önemli olduğunu bilmeliyiz. Özellikle depolama kapasitesinin yetersiz olması durumunda, yüksek rekolteler bile çiftçiler için sorun yaratacaktır.

Buğday üretiminin miktarı ve kalitesi, Türkiye'nin tarım sektöründe önemli bir rol oynamakta aynı zamanda ülkemizin gıda güvenliği ve ekonomik dengesi üzerinde doğrudan etkili olmaktadır.

Bunun sonucunda maliyetler artarken ürün fiyatları aynı oranda artmazsa üretim yapanlar için çok zor bir yıl olacaktır. Zaten son üç yıldır üretici fiyatları enflasyonun çok gerisinde kaldı. Üretici enflasyona yenik düşmüş durumdadır. Tarım politikalarının uzun vadeli ve istikrarlı olması sağlanmalı, çiftçilere düzenli ve yeterli destekler verilmelidir. Bu desteklerin zamanında ve etkili bir şekilde uygulanması, çiftçilerin geleceğe yönelik güvenle plan yapmalarını sağlayacaktır.

Girdi maliyetlerinin düşürülmesi için yerli üretim teşvik edilmesi gerekirken uygulanan politikalar ve açıklanan fiyatlar gösteriyor ki yerli üretimi tamamen bitirmeye yönelik.

Başlıklar halinde baktığımızda; Yüksek Girdi Maliyetleri, Sulama ve Su Yönetimi, Pazar Erişimi ve Fiyat İstikrarsızlığı, İklim Değişikliği, Destek ve Teşviklerin Yetersizliği gibi sorunlar ile ilgili hiçbir çalışma ve bu sorunların çözümüne yönelik hamleler yapılmamaktadır.

Yaşamış olduğumuz ekonomik zorlukların başlıca sebeplerinden biride tarımda uygulanan yanlış politikalardır. Üretimin olmadığı süreçler ekonomiyi de büyük ölçüde etkilemektedir. Bu etki tüm alanlarda fiyatların artmasına sebep olmaktadır. Bunun içindir ki açıklanan buğday fiyatlarının çiftçilerimiz için adil ve sürdürülebilir bir tarım sektörü yaratması için gerekli adımlar atılarak girdi maliyetlerinin üzerinde bir fiyat belirlenerek üreticiyi teşvik edecek şekilde yeniden açıklanmalıdır. Bu açıklamadan geri dönülmelidir. Açıklamış oldukları fiyatları geri çekip yeniden fiyat düzenlenmesi yapılmalıdır.”