Bayburt Üniversitesi Fikir ve Aksiyon Öğrenci Kulübü tarafından Mevlâna’nın 741. Vuslat yıldönümünü anma etkinlikleri kapsamında ‘Mevlana ve İnsan’ konulu konferans düzenlendi.

İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinde bulunan Prof. Dr. Gökhan BUDAK Konferans salonunda düzenlenen konferansa Bayburt Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nasrullah Hacımüftüoğlu, İlahiyat fakültesi akademisyenleri ve öğrenciler katıldı.

İlahiyat Fakültesi öğrencisi Emre Bektaş’ın Kur’an-ı Kerim tilavetinden sonra Fikir ve Aksiyon Kulübü danışman hocası Bayburt Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Nevzat Aydın konferans öncesi bir konuşma yaptı.

Yaşanan çağda en önemli problemin değerler problemi olduğunu belirten Aydın, " Değerlerimize yabancılaşmamız günümüzün en önemli sorunudur. Anadolu’nun manevi mimarlarından Mevlana, Anadolu’ya sevgiyi, saygıyı, hoşgörüyü getiren ve yaşatan, ahlakın güzelleşmesi ve bilginin, iyiliklerin tamamlanması konusunda irfan geleneğinin önemli temsilcilerinden bir kişidir. İslam tefekküründe çok önemli bir yeri vardır; ama ne yazık ki çağımızın insanı Mevlana’yı yeteri kadar tanıyamıyor, anlayamıyor, mesajlarına vakıf değil” dedi.

Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Temel İslam Bilimleri Bölümü Tasavvuf Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr İsa Çelik, Mevlana’nın Allah’ın sevdiği ve kainata sevdirdiği bir şahsiyet olduğuna dikkat çekerek "Hz. Mevlana’nın derdi, davası insandır. Bedenen, sureten insan yaratılırmışız, sireten, ahlaken de insan olalım. Mevlana’nın bütün eserlerinin bel kemiği, temel felsefesi insandır. O yüzden insanın iki düşmanına dikkat çeker. Maneviyatımızın iki mikrobu nefis ve şeytandır. Kur’an-ı Kerim’de nefis 298 yerde geçer. İki sayfada bir nefse vurgu yapılmıştır. Kur-an-ı Kerim’de nefsin 8-10 kadar farklı anlamı vardır. Sufilerin nefs-i emmare dedikleri insanı kötülüğe sevk eden nefistir. Bir peygamber bile nefsini temize çıkaramıyor. Birçok ayet-i kerime var. Hz. Mevlana’da nefse Mesnevi’nin çeşitli yerlerinde çokça yer verir. Daha çok nefs-i emmareden bahseder. Hadis-i şeriflere çokça yer verir. "dedi.

Hz. Mevlana’nın insanla ilgili temel felsefesine de değinen Çelik, "Hz. Mevlana’nın insanla ilgili temel felsefesi ‘insan-ı kamil’ felsefedir. Şöyle der: ‘ Kainat alemlerin efendisi (as) hürmetine yaratılmıştır. Birçok Kur-an-ı Kerim ayeti bunu desteklemektedir. İnsanın yeryüzünde bir halife olarak yaratıldığını ve Mükerrem kılındığını ve Peygamberimizin yüksek bir ahlak üzere olduğu anlatılmaktadır. Ayet-i kerimeler ve hadis-i şeriflerle Hz. Mevlana ve onun gibi Allah dostları kâinatın yaratılışında aleyhisselatü vesselam efendimizin Hz. Âdem babamızdan önce yaratıldığını ifade ederler. Hz. Mevlana’nın değeri Allah’a verdiği değer, peygamberimize verdiği değer ve din-i mübini İslam’a verdiği değerle eş orantılıdır. Mesnevi’de Peygamberimizin insan-ı kamil olduğu her dönemde, her asırda birisinin mutlaka Peygamberimizi temsil ettiği kanaatini öne çıkarır. İnsan Hz. Mevlana’da 4 kategoriye ayrılır. Bir Peygamberimiz, kamil insan. İki Peygamberimizin her asırda tek olan varisi insan-ı kamiller. Üçüncüsü insanları terbiye eden mürşid-i kamiller. Dördüncüsü de fenafillah makamını yakalayan insan-ı kamiller. Bizlere tavsiyesi şudur: ‘Bir insan Allah Teela’nın sevdiği bir kul, O’nun habibinin sevdiği bir ümmet olmaya çalışmalı, nefis mertebelerini bir bir geçmeleridir "diye konuştu.

Konferans sonunda Bayburt Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nasrullah Hacımüftüoğlu tarafından Çelik’e çini işlemeli tabak hediye edildi.